CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ey dünya seninle rekabet etmeye geliyoruz, 3 Aralık’ı bekle” ifadeleriyle duyurduğu ve partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştiriliyor. CHP liderinin açıklamalarının ardından ekipte başdanışmanı ABD’li yazar, ekonomist Jeremy Rifkin açıklamlarda bulunuyor. Jeremy Rifkin'in açıklamalarından ne çıkanlar şöyle:
- Türkiye’deki değerli dostlarım merhaba sayın Kılıçdaroğlu ve ekibiyle çalışıyor olmak benim için heyecan verici olacak. Bilimsel teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım ben ve Türkiye’nin kapsamlı bir yol haritası oluşturmasına yardımcı olacağım ve bu şekilde Kılıçdaroğlu ülkesini bir dönüşümden geçirecek. Bu bir sanayi dönüşümü ve sıfır karbon emisyonu içeriyor.
- Benim ekibin AB’de temel mimari görevlerde yol aldı. İklim değişikliği gibi konularda da görev aldık. Birleşik devletlerde de benzer roller üstlendik. Size katılmak çok güzel. Sayın Acemoğlu ile çalışıyor olmak bana mutluluk verecek.
- Şimdi ciddi bir sorunumuz var. Son dönemdeki iklim çalışmaları bize şunu gösteriyor Akeniz’in 20 ülkesi yani 480 milyon kişi dünyanın geri kalanından yüzde 20 daha hızlı ısınıyor. Bu da bütün dünya genelinde en hızlı yağmur azalımı da bu bölgede görünüyor. Epeyce önemli bir kısmı yerleşilemez hale gelecek böyle devam ederse.
- Her Akdeniz ülkesi bu konuyu ele almaları gerekiyor. Birlikte çalışırsak daha geniş bir ölçekte çalışırsak ancak başarılı olabiliriz. Son bahardaysa fırtınalar ve tayfunlar bizi vuruyor bunların hepsi bir araya gelerek ekosistemimizi altüst ediyor.
- Son iki yılda olan biten dünyanın her tarafında herkesi korkuttu. Çünkü şunu görmeye başladık, iklim değişikliği bir gerçek ve eski günlere dönme şansımız yok. İnsanlar ne yapacağımız konusunda endişelere sahip. Biz şimdi bu gezegenin aslında zannettiğimizden çok daha güçlü olduğunu gördük. İnsan türü olarak aslında çok daha küçüğüz ve çok daha az anlamlıyız. Uzun zamandır doğayı kendimize adapte etmeye çalıştı aslında bu bizi yıkıma götürdü. Şunu öğrenmenin zamanı, biz kendi türümüzü doğaya adapte etmek ve yeni yollar bulmak durumundayız.
- Genç kuşaklar okullardan mezun oluyorlar ve barışçıl protestolar gerçekleştiriyorlar. 6-7 defa Cuma günü okullarından çıkan genç kuşak üyesi protestolarda bulundu. Bir acil durum döneminden geçiyoruz. Hayatımızı organize etme biçimimizin değişmesi gerekiyor. Bu protestolar tarihteki diğer protestolara hiç benzemiyor bu arada. Farklılar çünkü ilk defa bütün bir kuşak sokağa çıkıp protesto ediyor. Kendilerini tehdit altında yaşayan bir tür olarak görüyorlar ve protestonun zeminine de bu var. Tüm bunlar yani ideolojik, dizi farklılıklarımız ekonomimizi yönetme biçimimiz ortadan kalkmış değil ama bu gençler bunları göz ardı ederek bir tür protestosu yapıyorlar, insan olarak protesto yapıyorlar.
Hiper tüketimden çevre dostu bir yaşama...
- Akdeniz havzasında yapabileceklerimizle alakalı olumlu şeyler paylaşmak istiyorum. Burada genç kuşaklar büyümeden çoğalmaya geçiyorlar. Burada finans kapitalden ekonomik geçişten bahsediyorum. Bir çeşit fotosentez gibi. Yani birincil üretimden bahsediyorum. Burada GSMH esenliğe harcanıyor ve artık yaşam kalitesi bir gösterge olarak ele alınıyor. Hiper tüketimden çevre dostu bir yaşam kalitesine geçiş söz konusu. Dikeyde entegre olmuş bir ekonomiden daha dağıtık bir ekonomik organizasyona geçişten bahsediyorlar.
- Nihayet fosil yakıtların jeopolitiğinden biyosfer politikasına bir geçişten bahsediyoruz artık. Güneş ve rüzgâr enerjisinin paylaşımı öne çıkacak.
Editor : Şerif SENCER