Teknolojinin ÖZETİ| önümüze açtığı her kapının maalesef çok geçmeden karanlık yüzünü de görüyoruz. Elbette bu durum, ortaya çıkan cihazlarla veya teknolojilerle ilgili değil, art niyetli insanlardan kaynaklanıyor. Örneğin Apple’ın, eşyalarınızı kolayca bulabilmenizi sağlayan AirTag cihazı, otomobil hırsızlığı gibi alanlarda kullanılmıştı. Ya da temassız ödeme kolaylığının gelmesiyle, kart bilgilerinin kolayca elde edildiğini gördük.
Fakat Japonya’da 2000’lerin başlarında ortaya çıkan ve mahremiyeti ihlal bir problem, ülkedeki akıllı telefonların sessiz moddayken bile ekran görüntüsü alırken veya fotoğraf çekerken deklanşör sesinin kısılamamasına yol açtı.
Tam olarak neydi bu problem?
2000 yılında şimdilerde SoftBank ismiyle bilinen J-Phone tarafından Japonya’da piyasaya sürülen J-SH04 isimli model, söz konusu tartışmaların başlangıcı oldu. İlk defa telefona entegre olan bir kamera görülüyordu ve gelişmeler sadece bununla sınırlı değildi. J-Phone, çok geçmeden Sha-Mail hizmetini de kullanıma sunmuştu.
Bu hizmet, yazılı olanın ötesine geçerek görüntülü mesajlaşma imkânı sağlıyordu ve bu sayede görsellerin aktarımı kolaylaşmıştı.
İnsanlar bu teknolojiye iyice alıştıklarında ise gizli çekimler, Japonya’da fazlaca gündeme gelmeye başladı.
Japonya'nın özellikle de toplu taşımanın belli saatlerde inanılmaz derecede kalabalık ve yoğun olduğu bölgelerinde bu durum, gün geçtikçe daha da çok gündeme geliyordu. Zaten kameralı telefonun satışa sunulmasının ardından çok da geçmeden bu konu tartışılmaya başlamıştı.
Yine çok geçmeden, söz konusu problemin önüne geçebilmek adına bir adım atıldı.
Bahsettiğimiz J-Phone’dan (şimdilerde SoftBank) bir temsilcinin söylediğine göre şirket, az önce bahsettiğimiz telefonu piyasaya sürdüğünde, telefon üreticilerinin deklanşör sesini dokunulmaz olarak açık tutmalarını istenmiş.
Bunun amacıysa gayet açık; toplum içinde, toplu ulaşım araçlarında ve diğer yerlerde gizli çekimlerin önüne geçmek.
Apple bile Japonya için üretilen iPhone’ların üretiminde buna dikkat etti.
Bu sebeple de eğer Japonya’dan bir iPhone alırsanız, telefonu titreşim moduna aldığınızda bile deklanşör sesi ortadan kaybolmayacaktır. Fakat Japonya’da garipsenmeyecek olan deklanşör sesleri, burada ve Avrupa taraflarında sizleri turist gibi gösterebilir.
Büyük çoğunluğun yanılgıya düştüğü bir konu: Bu, kanuni bir zorunluluk değil.
Daha çok ortadaki olayların kritikliğinden doğan bir istek üzerine, telefon üreticilerinin de iş birliği yapması sonucunda ortaya çıkan bir durum.
Peki sorunu çözdü diyebilir miyiz?
Pek sayılmaz. Zaten kökünden çözmesi de beklenmiyordu fakat iPhone’u Japonya’dan almak yerine yurt dışından almak da bu sorunun aşılmasını mümkün kılıyordu. Zaten sesten rahatsız olan birçok kişinin bu yola başvurduğu da biliniyor. Öte yandan Snapchat veya Instagram gibi farklı uygulamalarla bu engelin aşılabileceğini düşünebilirsiniz fakat o uygulamalarda da deklanşör sesi bulunuyor.
Geriye üçüncü parti olan, sesi kısarken kaliteyi de düşüren uygulamalar kalıyor. Fakat dediğimiz gibi kötü niyetli insanlar için bu ağır bir darbe olsa da engelleyici olmadı. Hatta engelleyici olmaktan ziyade, bu tür kamera uygulamalarının daha da yaygınlaşmasına sebep oldu.
Editor : Şerif SENCER