
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, sanatçı Edip Akbayram'a rahmet dileyerek başladı.
TÜİK'in verilerini değerlendiren Dervişoğlu, "Devlete olan güvenin kaybolduğunu" iddia etti.
Dervişoğlu, ekonomiye yönelik güven endeksinin 0-200 aralığında ölçüldüğünü ve 100 puanın altında bir oranın ekonomiye güvenin olmadığı anlamına geldiğini belirterek, TÜİK verilerine göre, Ocak 2025 döneminde güven endeksinin 99,2 olduğunu aktardı.
Ekonomi aktörleri ile hükümet arasındaki görüş farklılığının, Merkez Bankasının Şubat 2025 "Sektörel Enflasyon Beklentileri" sonuçlarında kendini gösterdiğini savunan Dervişoğlu, "Merkez Bankası enflasyon hedefini yüzde 21'den 24'e yükseltmesine rağmen reel sektörün enflasyon beklentisi Merkez Bankasının hedefinin yaklaşık 2 katı, hane halklarının beklentisi ise yaklaşık 3 kat üzerinde. Ortaya çıkan rakamlar arasındaki uçurum göstermektedir ki aynı ülkede yaşıyoruz ancak aynı ülkeyi yaşamıyoruz." ifadelerini kullandı.
TÜİK'e göre ülke ekonomisinin 2024 yılının son üç aylık döneminde yüzde 3, yılın tamamında ise yaklaşık yüzde 3,2 oranında büyüdüğünü vurgulayan Dervişoğlu, "2024'teki büyümenin potansiyelin altında kaldığını söylemek mümkündür. Hükümet açıklanan büyüme rakamlarını 'şaha kalkış' olarak okumaya çalışsa da nasıl bir şaha kalkış olduğunu anlamak mümkün değildir. Rakamları istedikleri kadar evirip çevirsinler, milletimizi aldatmaya yönelik istedikleri kadar illüzyon oyunlarına girsinler, gerçekler apaçık ortada durmaktadır. Türkiye ekonomisi kötü yönetilmektedir." diye konuştu.
İşçi ve emekçilerin durumuna işaret eden Dervişoğlu, "2002'den bugüne en az 21 kez grev erteleme adı altında işçilerin hakkını arayamaz hale getirildiğini, bugün itibarıyla grev, lokavt, işçi ve işverenlerin her türlü haklarının fiilen ortadan kaldırıldığını" öne sürdü.
"Eğitimde eşit fırsatlar sunacak reformlara ihtiyacımız var"
Hükümetin kadınlara yönelik politikalarını eleştiren Dervişoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından yüzlerce kadının öldürüldüğünü savundu.
Dervişoğlu, 2024 yılında 394, 2025 yılının ilk ayında ise 33 kadın cinayeti işlendiğini iddia ederek, "Kadınların yaşamdan silinmesinin göstergesi sadece cinayetler değildir. Yaşarken de hayattan kopartılmaktadırlar. İşsizlik ve mobbing onları yaşarken öldürmenin aracı kılınmıştır." ifadesini kullandı.
Dervişoğlu, kadınların istihdam oranı dünya genelinde yüzde 45 iken, Türkiye'de yüzde 34'ün üzerine çıkamadığını, 2024 yılı sonu itibarıyla İŞKUR'a kayıtlı 2,2 milyon işsizin yarısından fazlasının kadın olduğunu belirtti.
Kadınların, erkeklerin aldığı maaşın yarısından azını kazandığını savunan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Çocuk yaşta evlilikler, halen toplumsal bir trajedidir. Kız çocukları çeşitli mekanizmalarla örgün eğitimden koparılmaktadır. Kadınları hem sosyal hem de ekonomik şiddetten korumak için mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Kadınlar devletin korumasına ihtiyaç duyduğunda yeterli desteği alamamaktadır. Kadınların can güvenliği için caydırıcı cezalar ve etkin koruma mekanizmaları yetersizdir. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak kadınları korumayan bir hukuk düzenini asla kabul edemeyiz. Bugün, kadınları daha fazla iş hayatına katacak, şiddetten koruyacak ve eğitimde eşit fırsatlar sunacak reformlara ihtiyacımız var."
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Dervişoğlu, kadınlara yalnızca çiçek vermenin ve güzel sözler söylemenin yeterli olmadığını, kadınların hayatını gerçek manada iyileştirecek adımların atılması gerektiğini vurguladı.
"Bundan sonra vermek istedikleri fotoğraf ve mesajların bir girişi"
Dervişoğlu, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın, PKK'ya yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına ilişkin "Türk milletinin gurur ve haysiyetini, şehitlerin ve gazilerin vatan ve namus uğruna verdikleri mücadeleyi böylesine çiğneyebilmelerinin sebebi, 24 yılda Türk milletini uyuttuklarını ve aldattıklarını sanmak cüretidir. Sanılmasın ki o terörist başı ve onun dalkavuk postacılarıyla verdirdikleri iğrenç ve ihanet dolu fotoğrafla iş bitecektir. O fotoğraf, bundan sonra vermek istedikleri fotoğraf ve mesajların bir girişidir." ifadelerini kullandı.
"Hukuki düzenlemeler ve anayasal değişiklikler yapılması gerektiği" yönünde açıklamalar yapıldığını aktaran Dervişoğlu, "Şimdi bu koroya ana muhalefet de katıldı." dedi.
Ana muhalefetin bu konu hakkındaki söylemlerine dikkati çeken Dervişoğlu, "Terörü bitirmekle, teröre teslim olmak aynı şey midir? Beyler, muhalefetin görevi iktidarın değirmenine değil, hakikatin pınarına su taşımaktır." dedi.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, "DEM Parti heyetinin kendilerinden bir randevu talep edip etmediği ve böyle bir talep gelmesi durumunda nasıl bir tavır ortaya koyacaklarına" ilişkin soru üzerine, "Bize henüz iletilmiş bir talep söz konusu değil. Gelince bakar, değerlendiririz." dedi.
Partisinin, vatandaşın da düşüncelerine saygı göstererek kurumsal kararlar almayı tercih ettiğini dile getiren Dervişoğlu, "Böyle bir şey gelirse partimizin parlamento grubunu, Genel İdare Kurulunu, Başkanlık Divanını toplar ve bir karar alıp onu da kamuoyuyla paylaşırız." şeklinde konuştu.
Dervişoğlu, "İmralı'dan gelen çağrının terör örgütü PYD'yi kapsayıp kapsamadığına" yönelik bir başka soru üzerine "Binlerce kişinin katilinin hangi sözüne inanmamızı bekliyorlar?" yanıtını verdi.
Öte yandan İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda, erkek milletvekilleri ile erkek izleyiciler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yerlerini kadınlara bırakarak, Dervişoğlu'nun konuşmasını ayakta dinledi.
Dervişoğlu, konuşmasını yapmak üzere salona girerken hayatını kaybeden sanatçı Edip Akbayram ile bütünleşen "Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz" şarkısı çalındı.
Editor : Åžerif SENCER