ÖZETİ|  Haber7-Özel
Ege ve Akdeniz’de Türkiye'ye karşı silahlanmaya hız veren Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne tarihi bir adımla karşılık verildi. KKTC Bakanlar Kurulu, Geçitkale Havaalanı'nın tahsisi ve kullanım hakkının Kıbrıs Türk Barış Gücü’ne verilmesine ilişkin protokol imzalanmasına karar verdi. Protokolün imzalanmasıyla birlikte Geçitkale Türk SİHA’larının kalıcı üssü olacak. Ayrıca üsse Türk Hava Kuvvetleri tarafından F-16 filosu konuşlandırılmasının da önümüzdeki süreçte gündeme gelebileceği dile getirildi.
Türkiye ve KKTC'nin bu hamlesinin ardından Ä°srail'in bölgede bir takım giriÅŸimlerde bulunduÄŸu öğrenildi. Ä°srail'in KKTC'de bulunan Ä°sraille baÄŸlantılı kiÅŸiler vasıtasıyla Türk SÄ°HA'larının KKTC’de daimî olarak konuÅŸlanacağı Geçitkale Hava Ãœssü’ne beÅŸ kilometre yakınlıktaki Alaniçi köyünde yaklaşık 1000 dönümlük arazi aldığı belirtildi.Â
Haber7 Ä°srail'in Türkiye'nin SÄ°HA üssüne çok yakın bölgede bu denli büyük bir arazi almasını uzmanlara sordu. Ä°srail'in giriÅŸimini Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı ve Prof. Ata Atun deÄŸerlendirdi.Â
HÃœLLEYLE ARAZÄ° ALIMI YAPILIYOR
Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, İsrailliler ve Rumların İngilizler vasıtasıyla ve KKTC'deki firmalar vasıtasıyla KKTC'de bir takım araziler aldığını belirterek "Böyle bir hülleyle arazi alımı yapıyorlar ve hatta bizim iskele bölgesindeki deniz üssünün kurulacağı yerde, tahsisli yerde bu İsrailliler de dahil olmak üzere yabancılara arsalar veriyor, siteler yapılıyor. Yani güvenlik bölgesinin içerisinde dahi askeri güvenlik bölgesi sınırı bile tanımaksızın böyle alanlar veriliyor." dedi.
3 TEHLÄ°KEYE DÄ°KKAT
Türkiye'nin SÄ°HA üssünün kurulacağı Geçitkale Havaalanı'nın çevresinde de böyle arazilerin alındığını ifade eden Yaycı, buradaki 3 tehlikeye dikkat çekti. Yaycı, "Bir Kıbrıs Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin arazileri Filistinliler de yapıldığı gibi Türklerin elinden parayla pulla ÅŸunla, bunla alınıyor. Ya doÄŸrudan alınıyor ya dolaylı alıyor. Ä°ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tarıma en verimli arazileri alınıyor. Çok dikkat çekici bir durum. Üç askeri güvenlik bölgesi bölgelerinin askeri tesislerin yakınlarındaki araziler hiçbir kısıtlı sınır gözetmeksizin bu yabancı yabancılar ya da yabancıların aracıları vekillerine satılıyor." ifadelerini kullandı.Â
Bu arazileri Rumların aldırdığını belirten Yaycı, bu durumla ilgili bir kanun teklifi yapılmasının istendiÄŸini ancak kanun teklifinin geçen ay geri çekildiÄŸini söyledi. Yaycı, bu durumun bir milli güvenlik meselesi olduÄŸunun altını çizerek "Rumların toprak sahibi olması Türkleri yine topraksız bırakarak patron durumuna gelmelerine neden olacak. Ä°srail'in de bölgede topraklarını ÅŸu veya bu ÅŸekilde büyütüp buralarda patron olup Türkleri oralarda çalışır hale getirmeleri söz konusudur. Yani patronlar, Ä°srailliler, Rumlar olacak, Ä°ngilizler olacak çalışanlar Türkler olacak bu gidiÅŸle." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
SİHA ÜSSÜMÜZ İÇİN TEHLİKE
Etrafında yabancı tesislerin olduÄŸu bir yerde her türlü istihbaratın alınabileceÄŸini söyleyerek SÄ°HA üssümüze dikkat çekti. Yaycı, SÄ°HA üssündeki her türlü hareketimizin etraftaki tesisler tarafından kontrol edilebileceÄŸini belirtti.Â
KARPAZ BURNU VE NATURA 2000'E DÄ°KKAT
Bölgede Avrupa Birliği'nin 'Natura 2000' isimli bir çevre projesi olduğunu ifade eden Yaycı bu projeye ve Karpaz Burnu'na özellikle dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Yaycı, "Natura 2.000 projesi nedeniyle Karpaz Burnu'nda Türkler iş yeri açamıyor, tarım yapamıyor, yerleşim alanı açamıyor, ev yapamıyor, çivi çakamıyor. Karpaz Burnu Türklerin elinden çıkmış vaziyette. Resmen Natura 2.000 denilen bir çevre adıyla çevre adıyla, daha doğrusu çevre görüntüsü altında Karpaz Burnuna Türklerinin sahip olması engelleniyor. Karpas Burnu'ndaki yerli Türklerin durumu çok kötü. Ama Karpaz Burnu'nda Rumlara verilen arazilerde otellerde yapılıyor. Kendilerine kendi kendilerine yerleşkeler yapılıyor, çiftlikleri var. Hatta kiliseleri var." dedi.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ YETKİ ALANLARININ BELİRLENMESİNDE ÖNEMLİ
Karpaz Burnu'nun DoÄŸu Akdeniz'deki yetki alanlarının belirlenmesinde özellikle stratejik öneminin olduÄŸunu söyleyen Yaycı, "Karpaz Burnu'na Türklerin yerleÅŸmesine asla Rumlar, Yunanlılar ve Avrupalılar istemiyorlar. Karpaz Burnu'na yerleÅŸmesini istemediklerinin en önemlisi göstergesi, her türlü Kıbrıs görüşmesinde Karpaz Burnu'nu talep ediyorlar. Bunun nedeni de DoÄŸu Akdeniz'deki deniz yetki alanları paylaşımına müthiÅŸ etkisi nedeniyledir. Çünkü deniz yetki alanı, ışıma hatları ve karpaz burnundan çıkıyor. Bu bölgede." ifadelerini kullandı.Â
SÄ°HA'LARIMIZ BÄ°R YILDIR ORADA
Ä°srail'in bölgede toprak almasına iliÅŸkin konuÅŸan Prof. Dr. Ata Atun ise "Geçitkale'de SÄ°HA üstü kurmuyoruz, SÄ°HA üstü zaten kuruldu orada SÄ°HA'larımız ve Ä°HA'larımız bir yıldır konuÅŸlanmış vaziyettedir." dedi. Bir Yahudi'nin 1000 dönüm gbi toprak almasının yasalara göre mümkün olmadığını belirten Atun "Burada bir hülle var, yerli bir ÅŸirket, satın almıştır. Yerli ÅŸirket bu toprağın sahibidir. Türkiye Cumhuriyeti dışındaki yabancılar sadece bir ev alabilir, baÅŸka bir ÅŸey alamazlar." ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
"DEVLET BÖLGEYİ GÖZETİM ALTINDA TUTMALI"
Burada Yahudilerin aldığının belirten arazilerin devlet tarafından gözetim altında tutulması gerektiÄŸini ekleyen Atun "Ben burada bir bizim havaalanını kontrol edecek bir sistem olduÄŸunu ciddi olarak düşünmüyorum. Yani bizde bi 1.000 dönüm gibi büyük araziler yok. Bizdeki en büyük araziler 10 dönüm 15 dönüm çünkü 1.000 dönüm dediÄŸimiz Türkiye'nin 1.400 dönümüdür. Biz de 1.400 dönüm tek parça arazi yok. Parça parça belki topladılar en çok en büyük arazi, 15, 20 veya 30 dönüm olabilir." dedi.Â
Editor : Åžerif SENCER