2018’de ÖZETİ| Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri filmiyle 2 Oscar alan yönetmen ve dramaturg Martin McDonagh, son filmi “The Banshees of Inisherin”de (Inisherin’in Ölüm Perileri) İrlanda İç Savaşı’nı, erkeklerin dostluğunu metaforik olarak olağanüstü bir görsellikle anlatıyor.
İrlanda 1923: Küçük Inisherin adası adeta cennet gibidir, deniz suyu kristal kadar berraktır, doğa-hava olağanüstüdür. Her gün pub’da buluşan kasabalılar sohbet edip bira içerler, geleneksel müzik dinlerler. Ana karadan İrlandalılarla İngilizler arasında savaş, patlama, silah sesleri duyulur. Bir gün kasabanın en nazik, en iyi kalpli adamı Padraic’le (Colin Farrell) keman çalan, kadınların gözdesi Colm’un (Brendan Gleeson) yıllanmış dostluğu bitiverir. Colm artık Padraic’le boş konuşup vakit öldürmek istemez, beste yapmak, geleceğe yapıt bırakmak ister. Padraic buna çok içerler.
HİÇLİĞİN ORTASINDA
Siyah giysili Bayan McCormick ölüm meleği gibi çevreye kötü haberler yayar. Kıt akıllı yerel polisin oğlu Dominic, adadan çıkış yolu arar. Abisi Padraic’i çok seven Siobhan kitapların içine gömülmüştür. Colm, Siobhan, Dominic hariç adadaki herkes peşin hükümlüdür.
İrlandalı Martin McDonagh, izleyiciye bir Samuel Beckett öyküsü anlatır. Godot’yu Beklerken’deki gibi adadaki herkes hiçliğin ortasındadır. Karşılıklı soyut, ipe sapa gelmez laflar edilir. Başta Colm olmak üzere herkes sükûnet arar: Padraic, minyatür eşeği Jenny’de; Siobhan, hüzünlü romanlarda; Colm, köpeğinde ve müzikte. İnsanların ruhları Kelt kazanları içinde pişerler. Martin McDonagh, In Bruges’den (2008) 14 yıl sonra çocuklarla yeniden çalışmak istedim diyerek Farrell ile Gleeson’ı bir araya getirir. Hüzünlü, sert, rahatsız edici, dokunaklı, abartılı, sevecen, komik, duygusal filmde Farrell ve Gleeson dışında Kerry Condon, Barry Keoghan oynuyor.
Editor : Şerif SENCER