Ipsos’un ÖZETİ| kadın-erkek eşitliğine yönelik toplumun düşünme biçimi ve algısını gösteren araştırması, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için daha çok yol alınması gerektiğini gösterdi.
Araştırmaya göre, Türkiye’de öncelikle Anayasa’da kadın-erkek eşitliğini güvence altına alan madde ile bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamak üzere devleti yükümlü kılınmasına, bir dizi yasal düzlenmeye gidilmesine karşın bugün; ülkede kadın ve erkeklere eşit davranıldığını düşünen bireylerin oranı sadece yüzde 17.
KADINLARA EŞİT DAVRANILMIYOR
Toplumda, ailede ya da iş yerinde kadın ve erkeklere eşit davranıldığı görüşünde olan bireylerin oranı yüzde 30 civarında kaldı. Araştırmaya katılanların çok büyük bir bölümü kadınlara hem toplum içinde hem de aile içinde eşit davranılmadığını düşünüyor.
Toplumun yüzde 58’i kadınların eşilerinden izin almadan iş yaşamına katılamadığı görüşü hakim.
İş hayatında da ayrımcılığa maruz kaldığını düşünenlerin de oranı oldukça yüksek. Zaten istatistikler kadınların yüzde 30 istihdama katıldığını gösteriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, ekonomik bağımsızlığı olmadığı için gerek ev içi gerek ev dışı konularda karar alıcı konumda olmadıklarını düşenenlerin oranı yüzde 50 iken bu bu oran kadınlarda yüzde 56'ya çıkıyor.
100 kadından 65'i hayatın her alanında erkek şiddetine maruz kaldığını düşünüyor. Her 100 kadından 70'i aile baskısına daha fazla muraz kaldığını ifade ediyor.
HER DÖRT KADINDAN ÜÇÜ KADINA ŞİDDETİN CEZASIZ KALDIĞINI DÜŞÜNÜYOR
Araştırma katılanlara göre, her 10 kişiden altısı kadınların hayatın her alanında erkek şiddetine maruz kaldığını düşünüyor, kadınlar arasında bu oran daha yüksek, her üç kadından ikisi bu düşünceye katılıyor. Kadına yönelik şiddetin cezasız kaldığını düşünenlerin oranı yüzde 68.
Bu oran kadınlarda çok daha yüksek. Her dört kadından üçü bu kadına şiddetin cezası kaldığını düşünüyor.
Araştırma sonuçlarına göre, cezasız şiddet kadınların kendilerini güvende hissetmemelerine yol açıyor. Her 10 kadından yedisi dışarıda yalnızken veya yanlarında başka kadınlar varken güvende hissetmiyor.
Araştırma sonucunu değerlendiren Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik, “Dünya Kadınlar Günü, 167 yıl önce 8 Mart 1857’de New York’ta kadın dokuma işçilerinin daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret talepleriyle başlattıkları grev sırasında çıkan yangında 129 işçinin hayatını kaybetmesi ile başlamış bir mücadele günü. Bu nedenle Emekçi Kadınlar Günü olarak da kutlanmasını atlanmaması gereken çok önemli bir detay görüyorum” dedi.
ÜÇ KADINDAN İKİSİ İŞSİZ BİLE DEĞİL
Gedik, 10 Şubat 2023’te yayınlanan son işgücü istatistiklerine bakıldığında kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 36,6 olduğunu hatırlatarak, “Yani her üç kadından ikisi işgücüne dahil değil, işsiz olabilmek için bile öncelikle işgücüne dahil olmak gerekiyor, o üç kadından ikisi işsiz bile değil.
İşgücüne dahil olabilen azınlık için de durum çok kötü, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8,2 iken kadınlarda yüzde 14,4. Kadınlarda işsizlik oranı erkeklerin 1.8 katı daha yüksek” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER