İstanbul ÖZETİ| Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye insani yardım ulaştırmak için lojistik üssüne dönüşen Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde incelemelerde bulundu.
İBB’nin güçlü bir şekilde deprem bölgesinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “3 binin üstünde personelimiz, 2 binin üzerinde aracımız var bölgede. Bunun içinde çok güçlü vinçlerimiz var. Çok güçlü diğer ekipman araçlarımızla sahada dolaşan araçlarımız var. Bu çok çeşitli bir ekip yolladık. Öncelikle olarak arama kurtarma ekibi çok yoğun bir çalışma sürdürüyor ki sayısı 1.000’e yakın. Hala devam ediyor ama ne yazık ki sonuna yaklaşıyoruz” dedi.
Basın mensuplarının “Deprem bölgesinde CHP’li belediyelere hükümet tarafından zorluk çıkarılıyor mu” şeklindeki sorusunu İmamoğlu şöyle yanıtladı:
“Bugün kamuoyunun önünde tartışmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Şu anda bu işin koordinasyonunu sağlayan ve ana sorumlu olan AFAD diye bir kurumumuz var. Biz AFAD'a elimizden ne geliyorsa yardımcı olmak için cansiparane çalışıyoruz, çalışacağız. Elbette işleyiş eksiklikleri ya da daha iyi olması için neler yapmamız gerektiği hususunda önümüzdeki değerlendirme yapacağız. Çünkü bu afetin, şu acı ve sıkıntılı günleri geçtikten sonra artık hayatın akışındaki düzeni kurmaya başladığımız an itibariyle bizim başka afetlerde bu yaşananları yaşamamak adına konuşmaz isek ya da bir masaya gelmez isek ki ben o daveti yapacağım ya da kendimi davet ettireceğim.
"EYLEM PLANIMIZI AÇIKLAYACAĞIM"
Yapmazsak yarınlarda bizi daha büyükleri bekler. Benim İstanbul halkının sorumluluğunu üstlenmiş bir belediye başkanı olarak buna tahammülüm olamaz. Onun için bunları doğru bir zamanda tartışmayı ve o zaman sizlerle de paylaşmayı daha doğru buluyorum. Şimdi tabii ilk akla gelen şey, peki ya İstanbul sorusu…İstanbul Planlama Ajansı üzerinden ama kurumlarımızın başka birimleri üzerinden ve biz oluşturduğumuz bilim kurulunu genişleterek var olan bilgilerimizi, 4 yıla yakın bir süre yaptığımız çalışmaların ve daha önce yapılmış çalışmaların bütünleşik haliyle bu ayın sonunda kamuoyun huzuruna çıkacak ve hem eylem planımızı açıklayacağız.”
“ARTIK MİLLETİN TAHAMMÜLÜ YOK”
Basın mensuplarından daha önceki İstanbul Valiliği ve bakanlıklar tarafından yapılan afet toplantılarına İBB’nin davet edilmediği yönündeki hatırlatma üzerine İmamoğlu şöyle konuştu:
“Artık milletin haksızlığa tahammül yok. Bu şehirlerin yüzde 45’i son 22-23 yılda inşa edilmiş. Yani deprem algısının yükseldiği dönemden sonra şu an yıkılan şehirlerin yüzde 45’i bu dönemde inşa edilmiş. Biz tabutlarımızı mı yaptık? Toplum işin yarısı. Toplumun duyarlılığı, toplumun sahip çıkması, toplumun bir işi sahiplenmesi… Üç beş insanın inadı ya da daha çok kazanacağı maruzdur. Bu da olamaz. Bu da olamaz yani. Biz bugün benim elde ettiğim veriler ve elde ettiğim bilgiler. Şehirlerin yüzde 50-60 ı yıkıldı ya da yıkılmak üzere. Ekrem İmamoğlu toplantılara giremeyecekmiş falan. O kapıyı devirir gireriz içeri. Şimdi çok hızlı yapılması gereken bir şey var. O da depremzedelerin bir güvenli barınma ortamına kavuşturulması. Mart ayında hızlıca başlanacak denen mesele planlamanın olmadığı bir iştir. Hatay'a bu kötülüğü kim yapar?
"BURASI SİYASİ MESAJ"
Hatay dediğiniz sizin binlerce yıllık insanlık tarihinde olduğu bir şehir ya da Adıyaman veya Kahramanmaraş. Yani burada bir planlamayı ortaya koymadan hemen beton bina dikeceğiz denen anlayış zaten bugün işte o binaların yüzde 50-60’ını yok etti. Önce planlama, önce tasarım, sosyoloji ve psikolojik insanları yaşam kültürü, tarihi, maneviyatı koruyan. Bugünden yarına taşıyan o izleri sürdürülebilir bir anlayış. Burası siyasi mesaj, siyasi rant ve bir seçim vaadi verilecek alanlar değil. Bunun farkına varsın herkes. Ben tam tersini öneriyorum. Ülkemizin ulusal ve uluslararası deneyimlerin bir araya geldiği masalar da acilen bir planlama kültürünün şehirler adına devreye alınması şarttır. Sözcükleri böyle kurun önce. Bunu başlatalım. Yapım işi kolay iş. Müteahhit işi kolay bulunur. Para da bulunur. Esas bulunamayan ve yapılamayan işler bunlar.”
Editor : Şerif SENCER