USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

İmamoğlu Soruşturması farklı zemine çekiliyor! Halk bu tuzağa düşmemeli

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından sonra kimi kesimler masumiyet karinesini hiçe sayarken kimi kesim ise yargılanmasına tepki gösterdi. Konuya ilişkin ise uzman isimler Haber7'ye özel değerlendirmelerde bulunarak konuya inceledi.

İmamoğlu Soruşturması farklı zemine çekiliyor! Halk bu tuzağa düşmemeli
20-03-2025 16:57
Google News

HABER7-ÖZEL

İstanbul ÖZETİ| Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.

Gözaltı kararları üzerine gerçekleşen operasyonda yakalanarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Yerleşkesine getirilen aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile şarkıcı Ercan Saatçi'nin de bulunduğu 87 şüphelinin ifade işlemleri başladı. Ekiplerin 19 şüpheliyi yakalama çalışmaları da devam ediyor.

İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında sosyal medya üzerinden birçok iddia ortaya atılırken, “demokrasiye darbe” söylemleri ise bazı kesimlerin masumlaştırmaya çalışması bazı kesimlerin ise İmamoğlu’nun gözaltına alınmasından duyduğu mutluluğu yansıtmaktan çekinmiyor.

Adalat Bakanı Yılmaz Tunç ve Ömer Çelik İmamoğlu’nun “masumiyet karinesi esastır” diyerek Türkiye Cumhuriyeti yargısının süreci yönettiğini belirtirken konuya ilişkin ise Gazeteci Serdar Arseven, Avukat Cüneyt Torman ve GENAR Başkanı- Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş Haber7’ye özel değerlendirmelerde bulundu.

Serdar Arseven

ARSEVEN: NE SUÇLU NE DE SUÇSUZ İLAN ETMEK LAZIM

Gazeteci Serdar Arseven geçtiğimiz gün konuya ilişkin X hesabından paylaşım yaparak, “Çok ağır iddiaların yer aldığı bir soruşturma, bir hukukî süreç yürütülüyorken. Muhafazakâr çevrelerden de birilerinin "Ama o kadar oy almış! Milli iradeye darbe"  muhtevalı söylemlerle öne çıkmalarını yadırgıyorum. Yargı sürecini takip edin arkadaş. Kim suçlu kim değil, yargı karar versin” demişti.

Serdar Arseven, “Cumhurbaşkanı dâhil herkes yargılanabilir bu memlekette. Ekrem İmamoğlu ne kadar çok oy almış olursa olsun yargılanabilir. 'Çok oy aldı, milli irade var' söylemleri hiç uymuyor. İmamoğlu’na yönelik ortada çok ciddi iddialar var. Adalet Bakanı da dediği gibi bu iddiaları sadece takip etmek ve yargının işine karışmamak lazım. Ne suçlu ilan etmek lazım ne de suçsuz ilan etmek lazım” dedi.

"ADALET HERKESE, HER PARTİYE İŞLEMELİ"

Serdar Arseven yaşanan bu süreçte gazeteciler, siyasetçilerin ve yargı mensuplarının birbirinin alanına girmeden görevini yapmaları gerektiğinin altını çizerek, “Şimdi iki taraflı bir durum var. Kimisi masumiyet karinesini ihlal eden yorumlar yapıyor. Ekrem İmamoğlu'yla dalga geçerek olaylara farklı yöne çekme çabası var. Kimisi de daha dosyayı görmeden içeriğini incelemeden Ekrem İmamoğlu'nu çok oy aldığı için savunuyor. Bu iki tavrı yanlış buluyorum.”

Arseven kanun önünde herkesin eşit olduğunu belirterek, "Adalet herkese, her partiye eşit işlemeli. Belediye başkanının siyasi partisinin ne olduğu burada önemli olmamalı. Bir temizlik harekâtına girişilecekse bu topyekûn bir temizlik harekâtı olmalı. Benim siyasi görüşüme karşı olan birisine yapıldığı zaman iyi bana yapıldığı zaman kötü olmamalı ya da tam tersi olmamalı" dedi.

YARGI MENSUPLARI SUÇLUNUN KİM OLDUĞUNU BAKMAZ

Sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle yargı görevlileri durumdan rahatsız oldukları ve İmamoğlu'nun mesleği ve kim olduğuna bakmadan yargıladıklarını belirtti. Arseven, "Özellikle sosyal medyada bu karşılıklı çekişmeler, karşılıklı çatışmalar yargı mensuplarını rahatsız ediyor. Benim konuştuğum yargı mensupları diyorlar ki biz kişilerle değil, kişilerin siyasi görüşleriyle değil, fiilleriyle ilgileniyoruz. Ama öyle tartışmalar yapılıyor ki bu bizim alanımıza müdahale oluyor. Bu müdahale iki taraflı olabilir" ifadelerini kullandı.

İhsan Aktaş

AKTAŞ: KAMU DÜZENİ NAMUSLU BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMELİ

GENAR Başkanı- Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş 28 Şubat sürecinde bir konu gündeme geldiğinde medyanın çoğu zaman yargının önüne geçtiğini belirterek, İmamoğlu'nun içinde bulunduğu sürecin takip edilip delillerinin toplandığını ve daha sonra soruşturmanın başladığını belirterek, "Bir siyasi partinin Belediye Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi diyecek ki 'bu siyasi bir operasyondur' normal vatandaş da diyecek ki bir siyasi rekabet olabilir. Devletinde bir işleyişi, kamu düzeni var. Bu kamu düzeninin de namuslu bir şekilde işletilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

"YAPI KENDİLİĞİNDEN ÇÜRÜR"

İmamoğlu'nun kurultay süreci, yolsuzluk, terör örgütü soruşturmaları mesnetsiz değil diyen Aktaş, "Muhtemeldir ki önümüzdeki günlerde iddianame ortaya çıktığında süreçleri biz daha yakından göreceğiz" diyerek "Büyükşehir Belediyesi kocaman bir kurum. Milyar dolarlık bütçesi var. Ben şöyle bir ifade kullandım, “bırakın kötü niyette olmanızı, bu kadar büyük bir kurumun başında ilgisiz olmanız bile aşağıda bir sürü alanı çürütür”. Hiç kötü niyette olmayabilirsiniz, organizasyon yapmamış olabilirsiniz. 4-5 yıl belediyeyi bırakıp da başka bir mevzuyla sürekli ilgileniyorsanız, zaten aşağıda yapı kendiliğinden çürür." dedi.

"HUKUK SİSTEMİ BADEM GÖZLÜ DİYE DİKKATE ALMAZ"

İhsan Aktaş; Bir müessesenin CEO'su, o müessesenin gelirini, giderini, otokontrolünü, hata yapmamasını kontrol eden kişidir. Ama bizim CEO İstanbul'da değil. Dolayısıyla siyasal anlamda insanlar bir kısmı bizim gibi düşünecek, bir kısmı farklı düşünecek. Bu da normaldir. Ama sonuçta hukuk sistemi ne İmamoğlu'nu badem gözlü diyenlere dikkate alacak ne de ona eleştireli yaklaşımı dikkate alacak. Maddi deliller üzerinden sorgulamasını devam ettirecek.

Hukuk sistemin piyasada, medyada oluşan, psikolojiye göre çalışan bir sistem değil. Ellerinde deliller var, veriler var ve bu maddi deliller üzerinden bir sorgulama yapılacaktır.

Cüneyt Toraman

TORAMAN: BU OLAYLAR İLK DEFA ORTAYA ATILMADI

Avukat Cüneyt Toraman ise İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından zaten öncesinde kamuoyuna para kuleleri, kurultay içerisindeki yolsuzlukların yansıdığını belirterek, "Büyük bir çoğunluğu, tamamına yakını medyaya yansımış olan, açık kaynaklara yansımış olan hususlar. İlk defa birdenbire ortaya atılan olaylar değil" dedi.

Toraman İmamoğlu'na dair ortaya atılan iddialara yargı makamlarının hızlı davranmayarak uzadığını belirip, "Yanılmıyorsam diplomanın geçersizliği ile ilgili iddia da 2004 yılından itibaren başlıyor. O zamanki savcılar karışmayalım diye müdahale etmediler. Bugüne kadar uzadı. Keşke uzamasaydı. Görüntüleri tüm Türkiye bütün kanallarda izledi. Bu tehditle, şantajla alınan paralar olduğu ortaya çıktı. Burada eleştirilecek olan husus yargının yavaş hareket etmesi oldu. Gönül ister ki anında tepki konulsun. Özellikle de terörle bağlantısı anlamında" dedi.

İMAMOĞLU'NA SAHİP ÇIKANLAR PİŞMANLIK DUYACAKTIR

Kent uzlaşısında rant paylaşımı söz konusu olduğunu belirten Toraman, "Bu açık açıkta söylendi partinin üst yöneticileri de dile getirdi. Rant paylaşımı söz konusu oldu. Bunlar zaten savcılık tarafından tespit edildi. Yargılama soruşturma sırasında ev aramalarından, üst aramalarından, dijital aramalardan da çok önemli deliller ortaya çıkacaktır.

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından yaşananların politik zemine çekilmeye çalışıldığını belirten Toraman, "Bunu özellikle politik bir zemine çekmek istiyorlar. Yani bu tuzağa halkın düşmemesi lazım. Tek bir olay nedeniyle bir kere dolandırıcılık yapsa bunun bile yargılanması lazım ancak burada bir müteselsil, sürekli işlenen bir suç söz konusu. İmamoğlu’na sahip çıkan kişilerin ben pişman olacaklarını, üzüleceklerini düşünüyorum" dedi.

TERÖR LEHİEN KONUŞMAK MAKAMI KAYBETMEYE YETER

Toraman, terörle bağlantılı olmak İmamoğlu'nun makamını kaybetmesi için yeterli bir sebep olduğunu belirterek, "Gerek diploma açısından gerekse belediyedeki durumlar açısından demokrasilerin kırmızı çizgisi terördür. Terör denildiği zaman akan sular durur. Onunla bağlantılar kurmak, övmek, lehinde konuşmak bile o makamı kaybetmeye yeterlidir. Ama çok açık bir ittifak yapıldı, dile getirildi ve bunlarla ilgili de para aktarıldığına dair kamuoyuna yansıyan olaylar söz konusu oldu. Soruşturma yapıldığına göre muhtemelen bir iddianame düzenlenecek, iddianamede de bütün deliller tek tek ortaya konacak." diye ekledi.

ADLİ SORUŞTURMA SİYASİ SORUŞTURMA GİBİ GÖSTERİLMEK İSTENİYOR

Toraman yaşanan olayları siyasi zemine çekmek isteyen kişilere halkın rağbet göstermediğini ve başarılı olamadıklarını belirterek, "8-10 tane farklı suç var yani her birisi için tek tek değerlendirilecek. Daha dosyayı bile bilmeden, görmeden bir taraf çıkılması bir yanlı hareket edildiğini gösteriyor ve öne alınmaya çalışılıyor. Adli soruşturmanın siyasi bir soruşturmaymış gibi gösterilerek öne alınmaya çalışılıyor. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik bu hareketlerin kendi işlerinden de yeterli bir destek alamadıkları görüldü pek çok yerde. Halkı kışkırtmaya çalıştılar. Netice alamadı. Bundan sonra da netice alabileceğini zannetmiyordum" dedi.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TEKNOLOJİ TÜMÜ
TikTok, Kaybolan Çocuklar İçin Harekete Geçti: Yeni Güvenlik Önlemi ile Karşımızda!
TikTok, Kaybolan Çocuklar İçin Harekete Geçti: Yeni Güvenlik Önlemi ile Karşımızda!

TikTok, kayıp çocuk bildirimleri için yeni bir özellik sundu. AMBER Alert bildirimleri, çocuğun fotoğrafı ve kimlik bilgileriyle paylaşılacak.

ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
Asgari Ücret En Az Ne Kadar Olmalı?
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu