Tarihteki ÖZETİ| en ilginç anektodlardan biri olan bu hikâyede her şey, bir köpeğin ülke sınırını aşmasıyla başladı.
Köpeğin sınırı aşması, bir askerin vurulması ve ardından savaşın eşiğine gelinmesine sebep oldu.
1925 yılının sakin bir gününe doğru yolculuğa çıkıyoruz.
Bulgaristan ile Yunanistan arasındaki sınırda bir köpek, heyecanla koşmaya başladı. koşmaya başladı. Sahibi olan Yunan askeri onu çağırsa da köpek çoktan Bulgar sınırına geçmişti.
Sahibi köpeğin peşinden çaresiz bir şekilde koşarken bu durumun, iki ülkeyi savaşın eşiğine getireceğini bilmiyordu.
Bulgar sınırındaki muhafızlar, Yunan askerini bir tehdit olarak algıladı.
Muhafızlar, Yunan askerini vurarak öldürdü. Asker resmen kim vurduya giderek boş yere hayatını kaybetmişti. Askerin ölümü, sınırdaki gergin atmosferdeki barut kokusunu iyice artırmıştı.
Yunan hükûmeti yaşanan bu talihsiz durumu kabul edilemez buldu ve bir köpeği takip eden askerin öldürülmesine tepki göstererek Bulgaristan’dan hesap sordu.
Yunanistan, orduya sınırı geçme emri verdi.
Askerler, Bulgaristan’ın Petriç kasabasına doğru ilerlemeye başladı. Bir köpeğin peşinden koşan askerin sınırı geçmesi, aniden işgal seviyesine gelmişti. Yunan askerleri, kasabayı kontrol altına aldı.
Endişe içine giren Bulgaristan vatandaşları korkudan evlerinden çıkamaz olmuştu. Gerilimi azaltmak isteyen Bulgaristan, Milletler Cemiyeti’ne giderek uluslararası çözüm istedi. Milletler Cemiyeti, krizi ele alarak Yunanistan’a çağrı yaptı.
Yunanistan bu işten zararlı çıktı.