Hayvancılıkta ÖZETİ| yaşanan çıkmaz et, süt, peynir ve benzeri ürünlerin fiyatlarına olumsuz yansırken Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gelen ithalat hamlesi de krize çare olmadı. Sektör temsilcileri fiyatların yükselmeye devam ettiğini vurgularken İzmir’in en önemli üretim bölgesi Küçük Menderes havzasında çiftlik sahiplerinin yarı kapasiteye düşerek hayvan sayısını azalttıkları azaltmayanların da hayvanlara verilen yem miktarını azaltmak zorunda kaldığı belirtildi.
(Ahmet Kocaağa)İzmir ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocaağa, ithalata harcanan paraların üreticiye verilmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye üretemezse tüketicinin de tüketemeyeceğini anlatan Kocaağa şunları söyledi:
“Yurtdışından hayvan getirirsek burada üretim olmaz, fiyatlar uzun vadede daha pahalı olur. Dengeleri korumak zorundayız. Geçen sene 25 bin lira olan bir inek şu anda 50-60 bin lira. Enflasyon elbette var. Girdi fiyatları artıyor, işçi giderleri yüzde yüz arttı. Yem fiyatları borsa gibi, devamlı yükseliyor. Dolar piyasası gibi oldu, artık takip edemiyoruz.”
(Ferdan Çiftçi)
"İTHALAT ÇARE DEĞİL"
Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi de girdi fiyatlarının aşırı yükselişte olduğunu belirterek ithalatın asla çare olamayacağını söyledi. Çiftçi şu bilgileri verdi:
“Üreticinin yem gibi, ilaç gibi temel giderlerinde artış oranı artık yüzde 300, yüzde 400 ile ifade ediliyor. Özellikle süt hayvancılığında ve et hayvancılığında kriz çok büyük. Üretici masraflarını kısabilmek adına hayvanlarını yarı yarıya düşürdüğü yemle besliyor. 1 milyon 100 bin hayvan kesime gitti. Kıymanın kilosu geçen yıl ocakta 80 lira iken şu anda fiyatlar 175 liraya kadar yükseldi. Seneye bu rakam daha da aşağıya düşecek. Üreticinin üzerindeki girdi maliyetleri ve yük azaltılmalı, hayvancılık teşvik edilmeli.”
Editor : Şerif SENCER