USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Hepimiz uyutuluyoruz! 35 dakikadan sonrası bağımlı yapıyor...

TikTok’un sızdırılan belgelerine göre, kullanıcılar 35 dakikadan sonra bağımlılık belirtileri göstermeye başlıyor. Peki Instagram, YouTube, Twitter ve Facebook için bu sınır ne?

Hepimiz uyutuluyoruz! 35 dakikadan sonrası bağımlı yapıyor...
05-02-2025 18:18
Google News

Dijital ÖZETİ| çağ, sosyal medyayı gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline getirdi. Peki “bağımlılık” kavramı tam olarak nerede başlıyor?

Kimilerine göre yarım saat, kimilerine göre bir iki saat bu sınırı aşmayı ifade ediyor. Son dönemde sızdırılan TikTok belgelerindeki “35 dakika” detayı ise bu soruyu yeniden gündeme taşıyor: Hangi platformda ne kadar zaman geçirmek riskli?

ZAMAN YÖNETİMİ Mİ, DOPAMİN TUZAĞI MI?

Sosyal medya platformları, günümüzde pek çok kişinin günlük rutininin ayrılmaz bir parçası... Ancak bu durumun temelinde, beynin “ödül mekanizması” dediğimiz sistemi sürekli harekete geçiren bir tasarım anlayışı yatıyor. Anlık beğeniler, bildirimler ve hızlı tüketilen içerikler, dopamin salınımını tetikleyerek bizleri farkında olmadan ekrana bağımlı hale getiriyor. Dahası bu etki, her platformda farklı biçimde ortaya çıkıyor.

TikTok: Sızdırılan bazı şirket içi belgeler, TikTok kullanıcılarının yaklaşık 35 dakikalık bir izleme süresinden sonra “bağımlılık düzeyinde” işaretler göstermeye başladığını ileri sürüyor. Dijital pazarlama ve mobil uygulama araştırmaları alanında çalışmalar yürüten Business of Apps tarafından 2023 yılında yayımlanan bir rapora göre, TikTok kullanıcılarının günlük ortalama 95 dakika platformda vakit geçirdiği tahmin ediliyor. Bu iki veriyi yan yana koyduğumuzda, “riskli eşik” olarak işaret edilen 35 dakika sınırının çok daha ötesine geçildiği ortada. TikTok’un “sonsuz kaydırma” algoritması, kısa videoların yarattığı dopamin etkisini sürekli besliyor ve kullanıcıyı uygulamada tutma hedefine hizmet ediyor.

Instagram: Fotoğraf ve kısa video ağırlıklı içerikler, insanların hızlı onay ve beğeni arayışını körükleyebiliyor. 2023'e ait Pew Research Center verileri, gençlerin yüzde 62’sinin Instagram’ı günde en az bir kez açtığını ve çoğunun 1 saatin üzerinde zaman harcadığını belirtiyor. Aynı araştırmada, 30 dakikanın üzerinde Instagram kullanmanın, öznel iyi oluş düzeyini (mutluluk ve memnuniyet) olumsuz etkilediği vurgulanıyor.

YouTube: YouTube, uzun formatlı videolarla genellikle “daha derinlikli içerik keşfi” sunuyor olsa da, bu durum ortalama izleme süresini artırıyor. DataReportal’ın 2023 küresel internet eğilimleri raporu, dünya çapındaki kullanıcıların günde yaklaşık 74 dakika YouTube’ta vakit geçirdiğini gösteriyor. Ancak 45 dakikadan uzun süre “kesintisiz video tüketimi”nin dikkat süresini olumsuz etkileyebileceğine dair bilimsel çalışmalar da var.

Twitter (X): Sürekli güncellenen bir “haber akışı” mantığıyla çalıştığı için, kullanıcıda “kaçırma korkusu” (FOMO) yaratabiliyor. Digital 2023 Global Overview Report verilerine göre, aktif Twitter kullanıcılarının yüzde 20’si platforma saat başı göz atıyor. Bu “ara ara” kullanımların toplamı günlük ortalama 31 dakikaya kadar çıkabiliyor. Yine de bu kısa süreli, sık kullanım döngüsü uzun vadede bağımlılık riskini artırabiliyor.

Facebook: Gençler arasında popülaritesinin bir miktar azalmasına rağmen Facebook, küresel çapta hala önemli bir kullanıcı tabanına sahip. Mobil veri analiz şirketi Data.ai tarafından 2023 yılında yapılan incelemeler, platformun günlük ortalama 33 dakika kullanım süresine ulaştığını bildiriyor. Daha çok arkadaş ve aile çevresiyle etkileşim kurulması nedeniyle “zararsız” gibi görünen bu kullanım şekli, kontrol edilmediğinde yine ciddi bir zaman yönetimi sorununa dönüşebiliyor.

BAĞIMLILIK SINIRI TAM OLARAK NEDİR?

Bilim insanları, sosyal medya kullanımını “mutlak süre” üzerinden tanımlamanın yanıltıcı olabileceğini söylüyor. Kimi insanlar için günde 30 dakikalık yoğun TikTok maratonu “alarm verici” bir etki yaratırken, başka biri aynı süre içinde YouTube’taki eğitici içeriklere odaklanabilir. Eğlence amaçlı kısa videolar ya da hızlı haber akışları, beynin farklı bölgelerini uyarıp dopamin salınımını yükseltebiliyor.

Tüm bu değişkenlere rağmen uzmanlar, özellikle ergenler ve genç yetişkinler için günde 1 saati aşan sosyal medya kullanımının “dikkat edilmesi gereken bir eşik” olduğunu vurguluyor. Çalışmalarda, bu eşik aşıldığında dikkat dağınıklığı, sosyal izolasyon ve zihinsel sağlık sorunlarının daha belirgin hale geldiğine dikkat çekiliyor.

RİSKLİ SINIRI AŞMAMAK İÇİN ÖNERİLER

Zaman sınırlaması: Platformların büyük çoğunluğunda günlük süre ayarlaması yapabileceğiniz araçlar bulunuyor. Kendi “kırmızı çizginizi” belirleyip, bu sınırı dijital olarak denetlemek ilk adım olabilir.

Dijital detoks günleri: Haftanın en az bir gününü veya birkaç saatini dijital detoks olarak ayırmak, beyninizin yorucu döngülerden çıkmasını sağlayabilir.

İçerik ayıklaması: Sosyal medyada takip ettiğiniz hesapları ve içerik türlerini gözden geçirin. Sizi gerçekten besleyen, ilham veren veya bilgilendiren hesaplara öncelik verin.

Aktif kullanım: Sadece kaydırıp tüketmek yerine, düşünce ve yorum paylaşmak, yaratıcı içeriklerle aktif şekilde etkileşime girmek sosyal medyanın olumsuz etkilerini bir nebze azaltabiliyor.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TEKNOLOJİ TÜMÜ
Ferrari'nin İlk Elektrikli Otomobili Geliyor
Ferrari'nin İlk Elektrikli Otomobili Geliyor

Ferrari'nin ilk elektrikli otomobilinin lansman tarihi belli oldu. Otomobile dair bildiğimiz tüm detayları sizler için derledik.

ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
Asgari Ücret En Az Ne Kadar Olmalı?
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu