1997 yılında gösterime giren yönetmeni Roberto Benigni olan 'Hayat güzeldir' filmi, başkahramanımız hayat dolu Guido'nun her olumsuzluğa rağmen mutlu ve umutlu oluşunu gösterir. İkinci Dünya Savaşı'nda oğluyla beraber esir kampına düşe Guido, savaşın bir oyun olduğunu söyleyerek oyunu başarıyla tamamlarsa ödül olarak çok istediği bir oyuncak tankı hediye edecektir...
Pleasantville, siyah-beyaz tonların egemenliğindeki, küçük kendine has bir kasabada geçen, içinizi cıvıl cıvıl hissettirecek türden bir film. Değişik senaryosuyla seyircilerle 1998 yılında kavuşan film, herkesin içinde var olan ama sakladığımız, bastırdığımız kişiliğimizi açığa çıkarmanın bir yolunu bulabilirsek 'hayatımızın renklerine' özgürce gidebileceğimizi anlatıyor...
Nostalji-sever yönetmen Woody Allen'in yönetmenliğini üstlendiği 'Paris'te Gece Yarısı' filmi, başrol oyuncusu Gil Pander'in nişanlısı ve onun ailesiyle çıktığı Paris yolculuğunda, nişanlısıyla vakit geçirmeyip yazacağı kitaba odaklanan Gil'i, her gece yarısı br arabanın onu alıp 1920'lere götürmesini konu almaktadır. Gil'in bu yolculuğu onu farklı sanatçılarla bir araya getirmesiyle hem aşkı hem de aradığı ilhamı bulmasını sağlar..
2008 yılında gösterime giren 'Happy Go Lucky', ne olursa olsun hayata karşı optimist şekilde bakmanızı sağlayacak filmlerden biri. Filmdeki ana karakter Poppy, rahatsız edici olmayacak düzeyde önüne çıkan tüm negatif durumlara karşı gülmeyi asla ihmal etmeyen bir öğretmen... Ondan öğrenecek çok şey var.
Her şeyin 7 farklı isimden oluşan listeyle başroldeki Ben Thomas'ın tanışması ile başlıyor. Bazı hatalardan suçluluk duyan ve hayatının bitmesini isteyen Ben, tanıştığı 7 kişi ile hayata karşı tüm borçlarını ödeyecek ve hatta yepyeni bir yaşamın kapılarını açmaya hazırlanacaktır.
Editor : Şerif SENCER
