İzleyicilere ÖZETİ| unutulmaz bir iyilik hikâyesi sunan film, yardım görevlilerinin köylerine gelmediğini fark eden dört çocuğun, kendi başlarına bir yardım kampanyası başlatmalarını konu alıyor. Bu güçlü hikâye, sevgi, saygı ve samimiyetle kurulan bağların gücünü ve toplumsal dayanışmanın önemini vurguluyor.
Film Afrika kıtasında yer alan Tanzanya’da çekilirken filmde yer alan kişilerin tamamı amatör oyunculardan oluşuyor. Film çekimleri yaklaşık 1 buçuk hafta sürdü. Filmin yönetmen koltuğunda -daha önce de HASENE adına filmler yapan- Ekrem Aydın oturuyor.
Filme ilişkin HASENE International Başkanı Bekir Altaş şu cümlelere yer verdi:
Yaptığımız her işte bir ihtiyaç karşılamanın ötesine geçmeye çalışıyoruz. Filmlerimizde de bu yaklaşımı benimsiyoruz. Bu filmde de yardım götürdüğümüz insanların güçlü, onurlu ve hayat dolu bireyler olduklarını göstermek istedik. İyiliğin iz bırakan gücüyle iki taraflı bir köprü olduğunu vurgulama gayretimiz ile o coğrafyayı ve coğrafyada yaşayanları anlamak, kültürlerine saygı duymak ve dayanışmayı güçlendirmek de bizim için en büyük önceliklerdendi. Filmin bir diğer yanı da mizah unsurunu barındırmasıydı. Mizah, insanları birbirine bağlayan ve rahatlatan güçlü bir araçtır. Biz de bunu avantaja çevirdik. Bölgenin kültürünü ve mizah anlayışını göz önünde bulundurarak, izleyicilere “Bu insanlar bizden biri” dedirtecek bir samimiyet oluşturmaya çalıştık.
Filmin yönetmeni Ekrem Aydın ise doğallık ve samimiyetle dolu bir yardım hikâyesi oluşturduklarını belirterek şunları söyledi:
Çekim süreci bizim için duygusal ve bir o kadar da keyifli bir deneyimdi. Filmi Tanzanya’da çektik ve oyuncu kadrosunu tamamen amatör insanlardan oluşturduk. Bunun filme büyük bir doğallık ve samimiyet kattığını düşünüyorum. Filmimizde de yardımın yalnızca maddi bir destek değil; sevgi, saygı ve samimiyetle kurulan bir insanlık bağı olduğunu göstermeye çalıştık. Çekimlerin yapıldığı köyde hem yerel halkla sıcak bir bağ kurduk hem de âdeta bir aile ortamı oluşturduk. Set ortamımız oldukça keyifli ve eğlenceliydi, bu da herkesin işine yansıdı.
Özellikle Fatma isimli kız çocuğuyla tanışmamız, hepimizin hafızasında derin bir iz bıraktı. Fatma’yı köyden otele dönerken yol kenarında gördük ve hikayesini öğrenince çok etkilendik. Meğer ailesi başka bir köyde yaşıyormuş, ancak o köyde okul olmadığı için dedesiyle birlikte bu köyde kalmak zorunda kalmış. Bu hikâye bizi derinden etkiledi ve bölgenin zorluklarını bir kez daha anlamamızı sağladı. Aynı zamanda, böylesine güçlü bir insan hikayesini keşfetmek bizim için unutulmaz bir deneyim oldu.
Editor : Şerif SENCER