Türk ÖZETİ| kamu kuruluşları, Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türk Kızılay’ı da Halkbank’ın avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne sundukları dilekçede, çoğunluk hisseleri Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’n ait olan bankanın “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’na” göre ABD’de yargı dokunulmazlığı olduğunu öne sürdü.
ABD Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak sunulan diğer dilekçelerde ise Milano Bocconi Uluslararası Hukuk öğretim görevlisi Prof. Roger O’Keefe, Vanderbilt Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Ingrid Wuerth Brunk, California Üniversitesi İş Hukuk Bölümü öğretim görevlisi Prof. William S. Dodge ve eski Londra Barosu Başkanı Lord Daniel Brennan, bankanın ABD’de yargılanamayacağını belirtti.
'YARGININ TÜM YASALARI HİÇE SAYDIĞI' İDDİASI
Voa Türkçe'deki habere göre; Azerbaycan, Pakistan ve Katar, Halkbank’ın avukatları aracılığıyla ABD Anayasa Mahkemesi’ne sundukları ortak dilekçede, “200 yıldan beri ilk kez yargının tüm yasaları hiçe sayarak, şimdiye kadar görülmemiş bir usulle Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’nın görmezden geldiğini; Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı bir kamu bankası olan Halkbank’ı yargılamaya kalktığını” iddia etti.
Üç ülke şimdiye kadar ABD ile birlikte hareket ettiklerini savunarak, küresel terörle mücadeleye şimdiye kadar olan desteklerini belirtti.
Azerbaycan, Pakistan ve Katar dost ülke olarak tanımladıkları Türkiye’nin yargılanıp cezalandırmaya çalışıldığını ileri sürdü. Üç ülke Anayasa Mahkemesi’nden, Halkbank’ın temyiz talebinin kabul ederek, daha önce alt mahkemelerde alınan kararları durdurmasını talep etti.
KATAR, AZERBAYCAN VE PAKİSTAN'DAN HALKBANK'A DESTEK
Katar, Azerbaycan ve Pakistan, aksi yönde alınacak bir kararın olağanüstü olumsuz etkilerinin olabileceğini, ABD’nin uluslararası toplumda aykırı bir konuma geleceğini savundu.
Üç ülke ABD’nin şimdiye kadar dost ya da düşman bir ülkenin cezai kovuşturulmasına izin vermediğini belirterek, Halkbank’ın aleyhine alınacak bir kararın ABD’nin dış politikalarını ve diplomatik dengeleri alt üst edeceğini ileri sürdü.
Ülkeler Halkbank’ın aleyhine çıkacak bir kararın, “küresel bir uyumsuzluk sarmalına yol açacağını, bu durumun uluslararası samimiyeti baltalayarak, diplomatik ilişkileri olumsuz etkileyeceğini” iddia etti.
Mahkemeye sunulan dilekçede, “Diplomasi diplomatların işidir, savcıların, jürilerin veya mahkemelerin işi değil. Politika ve kolluk kuvvetleri arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak jeopolitik kaygılarla diğer devletlere karşı kovuşturmaların yapılmasına izin verilmesi, dünya ölçeğinde hukukun üstünlüğüne zarar verir” ifadesi kullanıldı.
3 ÜLKENİN DİLEKÇESİ
Üç ülkenin ABD Anayasa Mahkemesi’ne Halkbank’ın avukatları aracılığıyla sundukları ortak dilekçede şu ifadeler yer aldı:
Katar: “Katar, hem Basra Körfezi'ni hem de Suudi Arabistan’ı çevreleyen stratejik açıdan önemli bir konumda yer alan ve 2,5 milyondan fazla nüfusu olan bir ülkedir. NATO üyesi olmayan önemli bir müttefik olarak kabul edilen Katar, ABD'ye bölgedeki askeri çabalarında yardım etmiştir. Katar, Orta Doğu'daki en büyük ABD askeri tesisine ev sahipliği yapmaktadır. Halkbank’ın çoğunluk hissesi, ABD'nin önemli bir müttefiki ve NATO üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Bu durumda davacının Türkiye ile aynı hukuki statüye sahip yabancı bir devlet olarak kabul edildiği konusunda bir ihtilaf yoktur. Federal mahkemenin aldığı kararda Türkiye Cumhuriyeti’yle ilgili herhangi bir ayrım yapmamaktadır. Buna göre, ABD Halkbank’ı suçlu olduğu iddiasıyla kovuşturabiliyorsa, Türkiye'yi, dost ulusları veya başka herhangi bir egemen yabancı ülkeyi de cezai kovuşturmaya tabi tutabilir.”
Azerbaycan: “Azerbaycan Cumhuriyeti, Doğu Avrupa ve Batı Asya sınırında yer alan yaklaşık 10 milyon nüfuslu kıtalararası bir ülkedir. Rusya, İran ve Türkiye ile sınır komşusudur. Azerbaycan 1991 yılında bağımsızlığını yeniden kazandığından bu yana ABD ve NATO ile yakın ilişkiler sürdürdü. Azerbaycan güçleri, 1999'dan 2008'e kadar Kosova'da, 2003'ten 2008'e kadar Irak'ta ve 2002'den 2021'e kadar Afganistan'da ABD ve NATO askerleriyle birlikte hayatlarını riske attı.”
Pakistan: “Pakistan İslam Cumhuriyeti yaklaşık 230 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık beşinci ülkesidir. NATO dışı büyük bir müttefik olarak konumlanan Pakistan ABD ile yakın bir ortaklık sürdürüyor. Pakistan-ABD ilişkileri, Amerika’nın dünya çapında terörizmle mücadele çabaları da dahil olmak üzere, Orta Doğu ve Güney ve Orta Asya'daki politikasında önemli bir faktördür. Pakistan egemen devletler arasındaki ilişkilerde adalet davasına bağlıdır ve egemen dokunulmazlığın diplomatik ilişkilerde temel bir öneme sahip olduğunu düşünmektedir.”
NE OLMUŞTU?
2019 yılında New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde açılan davada Halkbank ABD’de yargılanamayacağını iddia etmiş; ancak federal mahkeme, Halkbank’ın ABD’de yargılanabileceğine hükmetmiş ve seri duruşmaların başlaması yönünde karar vermişti.
Daha önce ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’ne bir alt mahkemenin kararını temyiz için başvuran ve temyiz talebi reddedilen Halkbank, mahkemeye geçtiğimiz yıl 5 Kasım tarihinde yeni bir başvuruda daha bulundu.
Halkbank son başvurusunda, yeni bir duruşmayla temyiz davasının yeniden görülmesini ve mahkemenin daha önce almış olduğu ret kararını gözden geçirmesini istedi. Ancak, İstinaf Mahkeme’sinden de Halkbank’ın istediği yönde bir karar çıkmamış, mahkeme Halkbank’ın ABD’de yargılanabileceğine hükmetti.
DURUŞMA 17 OCAK'TA
Halkbank, tüm mahkemelerde aleyhine karar çıkmasının ardından ABD Anayasa Mahkemesi’ne alt mahkemelerin kararlarının iptali için başvuruda bulunmuştu.
Anayasa Mahkemesi de Halkbank’ın yaptığı temyiz başvurusunu 3 Ekim tarihinde gerçekleşen toplantıda kabul ederek duruşma takvimine almıştı.
Editor : Şerif SENCER