Yolu ÖZETİ| Dünya’ya düşen gök taşlarının, yani meteoritlerin kaynağı genellikle Mars ve Jüpiter arasında kalan Asteroit Kuşağı oluyor. Bazen diğer gök taşlarıyla çarpışma sonucunda, bazen de yakınlarından geçen büyükçe bir gök cisminin kütleçekim etkisi nedeniyle yörüngelerini değiştirip farklı yönlere dağılabiliyorlar. Gezegenimize çarpan gök taşlarının çoğu buraya bu şekilde ulaşıyor. Ancak farklı kaynaklardan gelenler de mevcut.
YAŞI YA DA KİMYASAL İÇERİĞİNE BAKARAK BELİRLEMEK MÜMKÜN
Populer Science Türkçe'de yer alan bilgilerde gök taşı parçasının yaşı ve kimyasal içeriğine bakarak nereden gelmiş olabileceğini belirlemek mümkün olduğu aktarılıyor. Örneğin bir gök taşı Asteroit Kuşağı’ndan geliyorsa, yaşı Güneş Sistemi’nin şekillenmeye başladığı zamana denk gelir. Çünkü buradaki gök taşları, Güneş Sistemi’nin oluşması esnasında kullanılmayan ve bir bakıma artık sayılabilecek gök cisimleri. Dolayısıyla buradan gelen bir gök taşının Güneş Sistemi’yle yaşıt olması, yani 4,6-4,7 milyar yıl yaşlarında olması gerek.
Bunlar dışında bazen Ay’dan ya da Mars’tan gelmiş olanlarına da rastlayabiliyoruz. Bunlar da genelde kuyrukluyıldız gibi gökcisimlerinin Ay’a ya da Mars’a çarpmaları nedeniyle gezegen yüzeyinden kopup etrafa dağılan parçalardan oluşuyor. Yaşları ise çok değişken olabilir.
Örneğin Mars’tan gelip 150 milyon yaşında olan bir gök taşına rastlayabileceğimiz gibi çok daha eskisine de denk gelmek mümkün. Bu yüzden Mars’tan gelen gök taşının menşeini belirlemek için kimyasal özelliklerine göz atmak gerekiyor. Ay’dan gelenleri ise daha çabuk tanıyabiliyoruz çünkü Ay’da gerçekleştirilen insanlı uzay görevleri esnasında oradan birçok örnek topladık. Bu örneklerdeki belirli mineraller, sadece Ay’dan gelen gök taşlarında dikkat çekici miktarda görülüyor.
NASA’ya ait yukarıdaki fotoğrafta ise 2015 yılında Gümüşhane’nin Sarıçiçek köyü yakınlarına düşen bir gök taşı görülüyor. Üç yıl önce 79 bilim insanının kaleme aldığı 56 sayfalık bir makaleye göre bu gök taşı, yaklaşık 22 milyon yıl önce Vesta asteroidinde gerçekleşen ve U şeklindeki Antonia isimli krateri meydana getiren bir çarpışmanın sonucunda kopmuş.
Editor : Şerif SENCER