Gheorghe Hagi'den yıllar sonra gelen itiraf

1996-2001 ÖZETİ| yılları arasında Galatasaray forması giyen Gheorghe Hagi, gösterdiği performansla taraflı tarafsız herkes tarafından takdir edilen bir isim olmuştu. Futbolculuk kariyerini tamamladıktan sonra Romanya Milli Takımı'nın teknik direktörlüğü ile antrenörlük kariyerine başlayan efsane isim ardıdan sırasıyla, Bursaspor, Galatasaray, Poli Timişoara, Steaua Bükreş, tekrar Galatasaray ve sahibi olduğu Viitorul'da teknik direktörlük yaptı.

Son dönemlerde yetiştirdiği genç oyuncularla ses getiren Gheorghe Hagi, BBC'ye özel açıklamalarda bulunurken Galatasaray hakkında da konuştu.

'DÃœNYANIN EN Ä°YÄ° TAKIMLARINDA 10 NUMARAYI GÄ°YDÄ°M'

Hagi ilk yılları ve sonrasıyla alakalı olarak; "Futbolla iç içe büyüdüm. Hollanda Milli Takımı'da Johan Cruyff benim idolümdü. Çoğu zaman 10 numarayı giyerdim ve bunun ne anlama geldiğini biliyordum. Gol atmak ya da asist yapmak.

Dünyanın en iyi takımları olan Real Madrid ve Barcelona'da 10 numaralı formayı giydim. Amacım her zaman en iyisi olmaktı. En büyük motivasyonum buydu" ifadelerini kullandı.

YILLAR SONRA GELEN PREMIER LÄ°G Ä°TÄ°RAFI

Rumen efsane Premier Lig'e transfer olmak için iki kez teklif aldığını şu sözlerle anlattı: "Premier Lig'de oynamak için iki fırsatım oldu. İkisini de kaçırdığım için üzgünüm. Sevdiğim ve saygı duyduğum bir ülke. Taraftarların benim tarzımdan hoşlanacağına eminim"

Hagi futbolculuk döneminde Premier Lig'in köklü ekipleri Tottenham ve Newcastle United'dan teklif almıştı.

"BÄ°ZZAT ARADI"

Hagi, Newcastle United'a neden transferinin gerçekleşmediğini ise, "Keegan'ı çocukken çok severdim. İdollerimden biriydi. Bu yüzden Newcastle United'da onunla çalışmayı çok isterim. Ancak Cruyff sizi bizzat arayıp Barcelona'ya gelmenizi istediğinde, karşı koymak zor. En beğendiği 10 numara olduğumu söyledi" şeklinde anlattı.

GALATASARAY SÖZLERİ

Hagi, Galatasaray'a transfer hikayesini ise şöyle anlattı: "Sonra Galatasaray'ı seçtim. Avrupa'da başarı için meydan okuyacak bir takım kurmak istiyorlardı. Ayrıca Romanya'ya da çok yakındı ve futboldan sonra eve dönme fikrim vardı."