Türkiye’de ÖZETİ| hiçbir zaman olmayan, Amerika’nın Tofaş Şahin’i Ford Crown Victoria, 1950’li yıllarda tasarlanmaya başladığında İngiltere Kraliçesi Victoria’nın arabası ilham kaynağı olmuştu. Renkleri ve tasarımı, kelimenin tam anlamıyla ikonikti.
Daha sonra sürekli, hem tasarım olarak hem de sistemsel olarak değişiklikler yapıldı ve otomobil sektörü ile teknolojiye ayak uydurmaya çalışıldı. Gelin, Amerikan filmlerinde taksi ve polis arabası olarak sürekli karşımıza çıkan Ford Crown Victoria’yı daha detaylı inceleyelim.
İlk tasarımı, zamanının ötesindeydi.
Ford Crown Victoria 1950’li yıllarda ilk defa tasarlanırken İngiltere Kraliçesi Victoria’nın arabasından ilham alındı. İki farklı rengi vardı ve öne doğru uzayan farları gibi ilginç tasarımıyla ön plana çıkıyordu. O yıllardaki bir araba için oldukça güzeldi.
Kraliçe Victoria'nın arabası .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
1980 yılına geldiğimizde Ford Crown Victoria yeniden üretildi. İlk üretiminde iki kapısı vardı. Daha sonra iki kapı daha eklendi. Maksimum hızı 170 km/saatti. 0’dan 100 km/saat hıza 13,5 saniyede çıkıyordu.
İlk tasarım .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Çok güçlü sayılmazdı yani ama epey satıldı. Günümüz araçlarındaki pahalı elektronik sistemler ve aktarma organları onda yoktu. Alernatör gibi parçalar zorlu sürüş için tasarlanmıştı ve kırıldığında onarımı ucuzdu çünkü yedek parçaları boldu ve kolay bulunuyordu.
Onu en ünlü yapan özelliklerinden biri “Panther platformu”ydu.
Arkadan çekişliydi ve arkasında “Panther platform” adlı bir platform kullanılmıştı. Platformda, şasi üzerinde bir gövde tasarımı ve gelişmiş arka süspansiyon sistemi vardı. Bu sistemi bugün yalnızca büyük arabalarda görebiliriz. İşte bu özellikleri, Ford Crown Victoria’yı ideal kılmıştı ve taksi ile polis arabası olarak kullanımı yaygınlaşmıştı.
Polis teşkilatları veya taksiciler gibi sektörlerde kullanılmaya uygun olarak “sert muamelelere dayanacak şekilde” tasarlanmıştı. Amaca yönelik olarak üretilmiş bir araçtı yani. Panther platformu da aracı şiddetli darbelere karşı koruyordu ve polis ekipmanlarını taşımayı kolaylaştırıyordu. Ayrıca RWD ve V-8 motor gibi performans özellikleri, hız ve yol tutuşu açısından harikaydı.
“Öldüremeyeceğiniz araba” olarak da adlandırılan Crown Victoria sürekli geliştirilmeye devam etti.
Daha sonra 1990’lara geldiğimizde Crown Victoria’nın üretiminden sorumlu ekip, Ford’dan ayrıldı. Ayrıca arabanın kutu gibi tasarımı artık eski moda kalmıştı ancak Crown Victoria’dan vazgeçilmedi. Yeniden tasarlandı ve sürtünme katsayısı düşürüldü, şeklinde değişiklikler yapıldı. Yine Panther platformunu kullanmaya devam ediyordu. “İdeal araba” olarak pazarlanıyordu.
1998 senesinde Crown Victoria’nın görünümü ve sistemleri ciddi bir biçimde değişmişti ancak Panther platform kullanılmaya devam ediyordu. Arabanın şekli ve bazı sistemleri ne kadar değişirse değişsin, Panther platform onu her zaman için tercih edilen bir araç yapıyordu.
2011 yılına gelindiğinde son Crown Victoria, üretim hattından geçti.
İlerleyen senelerde Crown Victoria, spor süspansiyon sistemiyle değiştirildi ve bazı dekoratif dokunuşlar eklendi. 2011 yılında ise son Crown Victoria, Arabistan’a ihraç edilmek üzere üretim hattından geçti ve 23.000 dolara satıldı.