
Elon ÖZETÄ°| Musk'ın elektrikli otomobil firması Tesla, yıllardır elektrikli araçların öncülüğünü yapıyordu. Daha sonra gerek geleneksel içten yanmalı motorlara sahip motorlara sahip arabalar üreten devler bu alana adım attı. BaÅŸta Çinli üreticiler olmak üzere pek çok yeni firma da bu pazara girerken, Türkiye de Togg ile bu pazardaki yerini aldı.Â
GeçtiÄŸimiz iki yılda satışları gittikçe artan, on yıl öncesine göre satışlardaki yüzdesi on kat artarak %14'ü bulan elektrikli otomobillere olan ilgi, son gelen haberlere göre azalma eÄŸiliminde. Apple, kendi elektrikli aracından tamamen vazgeçerken bazı firmalar da tamamen elektrikliye geçiÅŸ takvimlerini esnetme yoluna gitti. Bu dikkat çekici ve dramatik deÄŸiÅŸimin nedenleri elbette var.Â
Önce gözle görülebilir nedenlere değinelim:
Elektrikli otomobillerle ilgili bazı önemli sorunlar var. Bunlardan ilki, batarya üretiminin yüksek maliyeti ve ham madde için büyük oranda Çin'e ihtiyaç duyulması ilk sorun olarak göze çarpıyor.
DiÄŸer nedenler arasında bu araçların pahalı olmaları, insanların bu araçlara çok fazla güvenememeleri, biraz "Kervan yolda düzülür." mantığıyla hareket edilerek firmaların elektrikli araca geçiÅŸ için acele etmeleri/ettirilmeleri ve elektrik altyapılarının elektrikli araçlara geçiÅŸ için yeterli olup olmadıkları yer alıyor.Â
Öte yandan, benim okur arkadaşım, bunlar zaten her yerde firma temsilcilerinin ve tüketicilerin dile getirdiği konular. O yüzden bu defa biraz daha farklı bir şey yapacağız, sorunun arkasındaki soruyu cevaplamaya çalışacağız. Konumuz elektrikli araçlara geçiş değil, elektrikli ve diğer alternatif araçlara geçişin neden zor olduğu ve neden sistemlerin en optimal şekilde kurulmadığı olacak.
İçinde para olan her şey bir noktada politikleşir.
Granola gibi endemik bir bitki, dünya çapında "saÄŸlıklı kahvaltı/yemek" konseptiyle meÅŸhur olunca hem granola kaynakları oldukça kıtlaÅŸtı hem daha fazla tarım alanı için ormanlar yok edildi hem de normal ÅŸartlar altında granola ile beslenen yerli halk, artık granolayı satıp yerine baÅŸka yiyecekler alıp yemeye baÅŸladı. Bu sadece tek bir gıda ve patates falan gibi dünyayı deÄŸiÅŸtiren bir besin de deÄŸil. Åžimdi benzer bir ÅŸeyi bataryalar için deÄŸerlendirelim. ÇoÄŸu ham madde Çin'den geliyor ve lojistik, en önemli konulardan biri konumunda bulunuyor.Â
Bir diÄŸer önemli nokta ise ham maddelerin doÄŸrudan Çin'den gelmesi. Tarihsel olarak Çin ile Batı, küresel dengelerde karşılıklı noktalarda bulunuyor. Pek çok alanda da rekabet hâlindeler, özellikle de teknoloji alanında. Bu yüzden de kimse, tamamen doÄŸrudan rakipleri olan bir ülkeye kritik bir alanı teslim etmek istemiyor. Elektrikli otomobiller zobilyum diye bir maddeye ihtiyaç duysa ve bunun en büyük tedarikçisi siz olsanız, istediÄŸiniz ayrıcalığı talep edip istediÄŸiniz fiyatı verebilirdiniz. Ya da borafen ile daha verimli bataryalar yapılabilir ama kimse göbeÄŸini Türkiye'ye baÄŸlamak istemiyor.Â
Üreticiler de elektriklilere geçişin aceleye geldiğini düşünüyor.
Buradaki esas sıkıntı ise ÅŸu: Gerçekten elektrikli otomobiller alternatifsiz mi? Otomobil firmaları içten yanmalı motorlar kullanmaya devam etmek istedikleri için deÄŸil elektrikli otomobillerin tek alternatif olduÄŸundan emin olmadıkları için çekinceli davranıyorlar. Bu yıl için açıklanan yatırım, büyük firmalardan gelen açıklamalara göre 82 milyar doların üzerinde.Â
Bu kadar büyük yatırımlar yapan firmalar, gerçekten tek alternatifin elektrik olduğu konusundan emin değiller. Elektrikli otomobiller ve onlara hizmet edecek olan altyapı henüz yeterince test edilmedi. Bu kadar büyük maliyetlerin altına girdikten sonra, diyelim ki hidrojen yakıtlı otomobillerin çok daha verimli çalıştığı ve çevreye daha az zarar verdiği ortaya çıktı.
Bu durumda ne yapılacak? Binlerce milyar dolarlık tesisleri kapatmanın ÅŸirketlere etkisi ne olacak? Her ÅŸirket öncelikle varlığını devam ettirmek ister ancak tesise, ham maddeye, pazarlamaya vb. yüzlerce milyar dolar yatırdıktan sonra bu araçları satamazlarsa ÅŸirketlerin kapısına kilit vurmak zorunda kalırlar. Bu da onları düşündüren bir nokta.Â
Kaldı ki her ÅŸeyin eÅŸit paylaşıldığı bir dünyada yaÅŸamıyoruz.Â
Elektrikli otomobiller gerçekten pahalı araçlar. Ucuz elektrikli otomobillerin bile fiyatlarının yüksek olması, bazı ÅŸeyler deÄŸiÅŸmedikçe elektrikli otomobilleri her yerde göremeyeceÄŸimizi gösteriyor. Bu kadar pahalı araçları dünyanın önemli bir kısmında insanlar satın alamaz. Ya araç sahipliÄŸi deÄŸiÅŸecek ya da üretim yöntemleri. Aksi durumda Afrika, Balkanlar, Asya'nın önemli bir kısmı benzinli araçlar kullanmaya devam edecektir.Â
Bir diÄŸer sorun da altyapıdaki dengesizlik. Bugün internet kesilse elimiz ayağımıza dolanıyor diye her yeri aynı görmememiz gerekiyor. Dünyanın bir kısmının suyu yok. Bir kısmının yolu yok. Bir kısmı sadece hayatta kalabilecek kadar imkânlara sahip. Bu durumda firmaların da insanları elektrikli araçlara zorlama ÅŸansı pek yok.Â
Bu açmazların sonucu olarak elektrikli otomobillere olan talepte de arzda da düşüş var.
Elektrikli otomobil satışları eskisi kadar çok olmayacak, bunu hemen her firma artık fark etmiÅŸ durumda. Åžirketler daha korumacı politikalara gidiyorlar. Elektrikli araç üretiminde iÅŸten çıkarmalar ve yatırım kesintileri baÅŸladı bile. Mercedes, Renault gibi pek çok firma, tamamen elektrikliye geçiÅŸ planlarından vazgeçti ve bir süre daha içten yanmalı motorlara sahip araçlar üreteceklerini açıkladı.Â
Yani iÅŸin özünde, üreticiler elektrikli otomobillerin gerçekten de geleceÄŸin otomobili olup olmadığından emin deÄŸiller, özellikle de yakın geleceÄŸin. Bu yüzden de yatırımlarını, rakiplerini doÄŸrudan güçlendirecek ÅŸekilde yapmaktan kaçınıyorlar. Ãœstelik ÅŸehirler de insanlar da henüz bu teknolojilere tam olarak adapte olabilecek durumda deÄŸil. Bu da elektrikli otomobil alanında yakın zamanda görmemiz beklenen durgunluÄŸun, en azından büyüme rakamlarındaki düşüşün asıl nedeni olacak.Â
Benzer içeriklerimiz için:
Editor : Åžerif SENCER