Dünya ÖZETİ| döner, EA durmaz. 2020’de Codemasters’ı satın alarak stüdyoyu tamamen bünyesine katan EA, F1 oyunlarının da tek söz sahibi olmuştu. F1 2021 ve F1 22 de EA’in seriyi nasıl yorumlamaya başladığının ilk örnekleri oldu.
En sonunda beklenen bir diğer yıl daha geldi ve EA, F1 23’ü yayınladı. F1 22 gibi bir facianın ardından bu oyuna dair hiç beklentimiz yoktu. Ancak yazımızın sonunda da anlayacağınız üzere EA, beklenenden çok daha iyi iş çıkardı.
F1 23 incelemesi:
F1 23, Formula 1 oyunları serisine artık bambaşka bir boyut kazandırdı. Bu boyut grafiksel veya mekaniksel boyutlar değil. F1 21’de sunulan ancak 22’de olmayan Breaking Point modu geri döndü, “F1 World” adlı yepyeni bir “dünya” da hayatımıza girdi.
Tabii sadece bu iki oyun modu, geçtiğimiz yıl bir çöküş yaşayan seriyi kurtaramazdı. Ancak EA, F1 22’den iyi bir ders çıkarmayı başardı ve kontroller başta olmak üzere geçtiğimiz yıl şikâyet ettiğimiz tüm eksikleri giderdi. Tabii arada kusurlar da var, ancak artıların yanında çok az sayıdalar.
Breaking Point 2 ile başlayalım:
Daha önce F1 21’i oynamayanlar için özetleyelim: Breaking Point, bir sürücünün gözünden kariyerinin küçük kesitlerini oynadığımız bir oyun modu. Sinematikler, kaoslar, tartışmalar, yarış parçaları. F1 23’te yer alan Breaking Point 2 de bundan farklı değil.
Yeni oyun modunda Formula 1’in kirli dünyasını, babasının takımında yarışan bir pilotla rekabet ederek birinci şahıs gözüyle görüyoruz. Burayı F1 severler için ayrıca vurgulamak gerek: Babasının takımında yarışan kişi, belalımız, sokakta görsek kafamızı çevireceğimiz Devon Butler.
İş böyle olunca kendisini ezmek için ayrı bir gaza geliş kaynağı da buluyorsunuz. Bu gaza gelişlerimiz de aslında bize ekstra fayda sağlıyor. Çünkü sadece bir hikâyeyi görmüyoruz, aynı zamanda kısmen sürücümüzü ve davranışlarını da biz yönetiyoruz.
Oyun modunda her yarış öncesi ve sonrasında davranışlarımıza göre yorumlar alabiliyoruz. Bize karşı olmayacak sözler söyleyen diğer sürücülere meydan okuyor, bir sonraki yarışımızda bu meydan okuma görevlerini yerine getiriyoruz. Tabii meydan okuyup okumamak size kalmış.
Yarış içindeki performansımız ve davranışlarımız da “Reputation (İtibar)” ve “Performance (Performans)” başlıkları altında puanlandırılıyor. Peki bu puanlar ne işimize yarıyor? İşte burada oyun modunun bir eksiği var.
Siz ne kadar iyi yarışırsanız yarışın, ne kadar görevi başarıyla yaparsanız yapın, hikâyenin gidişatı değişmiyor. Rakiplerinizi ezme hıncıyla üstün performans sergilediğiniz bir yarış, bir anda aracınızın perte çıktığı bir sinematikle sonlanabiliyor.
Yine de bu, oyun modundan zevk alınmadığı anlamına gelmiyor. Netflix’teki Drive to Survive benzeri siyah fonlu röportajlar, çirkin çirkin konuşmalar, beklenmedik olaylarla karşılaşmanız, hikâyeyi ilginç kılıyor ve bir şekilde sizi oynamaya teşvik ediyor.
F1, EA’in yeni FIFA alternatifi yolunda: F1 World
F1 23 ile birlikte gelen en büyük yenilik kuşkusuz F1 World oldu. F1 World, tüm oyun deneyiminizin bir araya geldiği, bu deneyimlerinizle kazandığınız ödülleri sergilediğiniz ve diğer oyuncularla buluştuğunuz çevrimiçi bir platform.
F1 World içinde kısa kısa meydan okumalardan oluşan Series, Grand Prix ve zamana karşı yarış gibi günlük etkinliklerin olduğu Events ve kendi seviyenizdeki pilotlarla çevrimiçi ortamda karşı karşıya kaldığınız dereceli yarışlar bulunuyor.
Bu oyun modlarında oynadıkça geliştirmeler kazanıyor, kendi Formula 1 aracımız için daha fazla kaynak ediniyoruz. Haliyle aracımız da çok daha iyi performans göstermeye başlıyor.
Ayrıca kendi sürücümüzü ve aracımızın görünümünü özelleştirebiliyor, ödüllerimizi diğer oyunculara sergileyebiliyor, süper araba koleksiyonu bile yapabiliyoruz. Bu süper arabaları elde etmek içinse farklı türlerde araç kullanıp ‘Supercar Token’ kazanıyor, ayrıca her bir araç için verilen görevleri yerine getiriyoruz.
Fakat bu F1 World’ün uzun uzun yarışmak isteyen kişiler için pek de uygun olmadığını söylemek mümkün. Çünkü F1 World, oyun içindeki kariyeriniz ve My Team modundan tamamen bağımsız işliyor. Ayrıca oyun modları, maksimum 15-20 dakika içinde biten mücadelelerden oluşuyor. Özeti: Burası F1’in eğlence ve arcade kısmı.
Arkanıza yaslanıp kontrolcüyle zaman geçirmek için F1 oynayan bir kişiyseniz, F1 World muhtemelen hoşunuza gidecektir. Ancak rekabetçi bir kişiyseniz, rekabetçi modu dışındaki tüm elementler ilginizi çekmeyecektir.
Gelelim F1 22’nin patladığı yere: Kontroller yeni oyunda nasıl?
F1 22 oynayanlar için faciayı hatırlatmamıza gerek yok. Ancak oynamayanlar için özetleyelim: Teknik hatalar, çökmeler, çalışabildiği zaman kerblere dokunduğunuzda uçmalar kaçmalar, F1 21’in üzerine içerik anlamında hiçbir şey katılmamış olması ve en önemlisi, oynanmayacak derecede berbat kontroller.
F1 22’nin kontrolleri o kadar kötüydü ki, şüphesiz pek çok kişiyi seriye küstürmüştü. Ancak F1 23’te bu konuda büyük düzeltmeler yapılmış durumda. Peki, yeni oyun nasıl kontroller sunuyor?
Oyunu PC’de Xbox kontrolcüsü ile oynadım. Şöyle güzelcesine bir test yapmak için de tüm sürüş desteklerini kapattım. Buna rağmen bile eğer deneyiminiz varsa, aracı kontrolden çıkarmak oldukça zor olacak.
Bu da aslında bize şunu söylüyor: F1 23, hataları daha fazla affediyor. Sadece 5-6 tur atarak desteksiz oynayışı kavrayabiliyor, aracınızı spin attırmadan gaza basabiliyor veya tekerlerinizi kitlemeden fren yapabiliyorsunuz.
Destekleri açtığınız takdirdeyse oyun, arkaya yaslanıp oynayabildiğiniz bir arcade yarış oyununa dönüşüyor. Direksiyon hissiyatı da F1 23’te fazlasıyla iyileştirilmiş durumda. Dönüşlerinizi F1 22’nin tahmin edilemezliğine göre çok daha iyi hesaplayabiliyor ve uygulamaya koyabiliyorsunuz.
Tüm bu deneyimimi, özellikle kontrolcü testi için birebir olan pistlerden Miami'de, Monaco'da ve Hungaroring'te elde ettim. Keskin, geniş, dar veya otoban gibi virajlarda aracı kullandım. F1 22'de on saniyede bir delirebilirken bu oyunda hiçbir noktada kontrollerde en ufak olumsuzluk hissetmedim.
Ancak, kontrolleri etkileyen bir faktör varlığını sürdürüyor...
Kerbler, kerbler, kerbler…