Halk ÖZETİ| TV ekranlarında yayınlanan Seda Selek ile Perdenin Önü Arkası programına bağlanan eski YÖK Başkanı KPSS skandalı hakkında açıklamalarda bulundu.
"Türkiye'nin genel durumu zaten herkes tarafından biliniyor. Çok huzurlu rahat günler geçirmiyoruz. Onun üzerine de böyle bir şeyin gelmesi çok yıkıcı oldu diye düşünüyorum" diyen Özcan, "Sonunda ya eskiden olduğu gibi bir cemaat meselesi çıkacak, kendi yandaşlarını bundan faydalandırmak isteyecekler ya da altta parasal bir şey çıkacak. Yani bunların para karşılığında birilerine satıldığını da düşünmüyor değilim. Ama Devlet Denetleme Kurumu bize bilgi vermediği sürece gerçekleri konuşmuyoruz sadece teori kuruyoruz. Kesinlikle aydınlatılması gerek" dedi.
Özcan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:
"Ben size çok kısa bir yolsuzluklar tarihi anlatayım. Önceleri bu işler özellikle doğu illerinde ve bazı batı illerinde, hocanın kapıyı kapatması, ÖSYM'den gelen danışmanların dışarıya çıkarılması, hocanın soruyu çözüp çocuklara yazdırması şeklinde olurdu. Sonra işler biraz daha sofistikeleşti, çalma işini yapan gruplar güçlendi ve farklı mekanizmalar kullanmaya başladılar. İçeriden birkaç kişiyi kendilerine çekip onlardan bilgi almaya başladılar.
"ANA BÄ°LGÄ°SAYARA KABLO BAÄžLADILAR"
Daha sonra daha da sofistikeleşti. İnsanları bıraktılar, o soruların hazırladığı ana bilgisayara bir bağlantı kurarak soruları alma yoluna gittiler ki orada kimsenin suçu yoktu, hiç kimseye hırsız diyemezsiniz. Kabloyu bağlayanın haricinde. 2014 olayında olduğu gibi. Daha sonra da artık ÖSYM'den soru çalınmıyor, ÖSYM soru çalıyor.
O kablo bağlandıktan sonra bütün sınavlarda yapıldı bu. KPSS olsun, YKS'ler ile ilgili sınavlar olsun, kurumların sınavları olsun. Bunlar kesin şeyler değil. Gözünüzde canlansın diye söylüyorum. Kablo bağlandı olayından yüzde yüz emin değilim, bunlar benim duyduğum şeyler."
"Ä°KÄ° ÅžEYDEN KORKTUM"
YÖK Başkanı olduğum dönemde iki şeyden çok korktum. Beni tek imza ile atayan Cumhurbaşkanı olduğu için sık sık taleplerde bulunacak ve benim işime müdahale edecek diye. İkincisi de şimdiki Cumhurbaşkanımızın da aynı müdahaleleri yapmasıydı. Başbakanımızın bir küçük ricası dışında, ki çok önemsiz bir şeydir, ama bunun dışında işimize karışmadı. Yani öyle bir baskı kesinlikle olmadı.
Samimiyetle söylüyorum. Eğer çok zengin bir adam olsaydım, bu kararı geçirdikleri için onlara birer araba almak isterdim. Çünkü o Türkiye'yi en kırılgan hale getiren bir mesele haline gelmişti. İnsanları ayırıyordu. Onun için az bile yani"
www.idrak34.comEditor : Åžerif SENCER