Aslında ÖZETİ| eski insanlar, bizim bugün teknolojiyle yapmaya çalıştığımız şeylerin çoğunu doğrudan doğadan öğrenerek yapıyorlardı.
Rüzgârın esintisinden ve güneşin sıcaklığından öyle ustalıkla faydalanmışlardı ki bu iki doğal güç, tarih boyunca insan yaşamının önemli bir parçası oldu.
Rüzgârın ilk ve belki de en önemli kullanım alanı, ulaşımda oldu.
Eski Mısırlılar MÖ 3000’lerde Nil Nehri’nde yelkenli tekneler kullanıyorlardı. Sadece nehir üzerinde mallar taşınmadı, ticaret de genişledi. Daha sonrasında ise Vikingler, rüzgârın gücünden yararlanarak okyanusları aşan ünlü o uzun gemilerini geliştirdiler.
Tarımda da rüzgârın gücü, yel değirmeni aracılığıyla tahılların öğütülmesinde kullanıldı. İlk yel değirmenleri ise MS 7. yüzyılda Persler tarafından icat edildi. Rüzgâr enerjisinin mekanik güce dönüştürülmesi çiftçilerin işini kolaylaştırdı.
Avrupa’da yel değirmenleri de Orta Çağ’da, özellikle Hollanda’da yaygınlaştı. Hollandalılar da değirmenleri sadece tarımda değil, suyun yönetiminde de kullandılar. Sel baskınlarını önlemek için yel değirmenlerini kullandılar.
Editor : Şerif SENCER