Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt Cumhuriyet'e konuştu: '25 yılda çivi çakılma

Esenyurt, ÖZETİ| 1 milyona yakın nüfusuyla İstanbul’un ve Türkiye’nin en kalabalık ilçesi. İlçe aynı zamanda dünyanın birçok noktasından gelen binlerce göçmene de ev sahipliği yapıyor. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, ilçede yaşanan sorunların çözümüne yönelik çalışmalarını, burada yaşayan yurttaşların güvenini nasıl kazandıklarını, belediye meclisinde Cumhur İttifakı’nın kendilerine yönelik engelleme girişimlerini ve Esenyurt’a ilişkin kamuoyunun merak ettiği konuları Cumhuriyet’e anlattı.

İstanbul’da ek bütçesi kabul edilmeyen tek belediye olduklarını söyleyen Bozkurt, engellemelere karşın Esenyurt’ta altyapı, üstyapı ve kültürel birçok sorunu çözmek için kararlılıkla çalışmaya devam ettiklerini ve selin meydana geldiği ilçede dere ıslahı için AKP’nin 25 yıl boyunca yönettiği İBB döneminde çivi dahi çakılmadığını söyledi. 

‘EN YÜKSEK OYU ALDIK’

Esenyurt’ta CHP olarak bu zamana kadar ki en yüksek oyu alarak seçildik. CHP olarak genel seçimlerde yaklaşık yüzde 23-25 bandında oy alıyorduk. Yerel seçimler dahil aldığımız en yüksek oy yüzde 35’i geçmedi. Dolayısıyla bize karşı Esenyurt’ta mesafeli bir duruş vardı. Esenyurt’ta insanlara güven verdik. Esenyurt tarihinde alınmış en yüksek oy oranıyla seçildik. CHP’nin değil, AKP’nin de aldığı oyları kattığımızda yüzde 51.55 ile seçildik. AKP’li belediye başkanı dahi yüzde 47’yi geçemedi. Bize karşı büyük bir güven oluştu. Birçok şeyle karşılaştık. Bize, “Camileri yıkacak mısınız”, “Yardımları kesecek misiniz”, “Personellerin hepsini kovacak mısınız” gibi birçok değişik alanlarda ama bizim asla gündemimizde olmayan sorular vardı. Tabii biz göreve geldikten sonra yaptıklarımızla, insanlar bunların ne kadar yanlış olduğunu, yanlış yönlendirmeler olduğunu gördüler. 

‘TEK BELEDİYE BİZİZ’

Cumhur İttifakı aritmetik üstünlüğünü kullanarak belediyenin çalışmalarına engel olmaya çalışıyor. Her zaman engelleniyoruz. Çünkü AKP kendini bize iş yaptırmamak üzerine kurgulamış. Biliyorlar ki Esenyurt’un sorunları çözüldüğünde kendi yaptıkları yanlışlıklar ya da yapmadıkları, ihmal ettikleri şeyler de net olarak gündeme gelecek. İstanbul’da ek bütçe talebi kabul edilmeyen tek belediye biziz. Ek bütçe talebimizin reddedilme gerekçesini, Türkiye’deki şartların normal olduğunu, bütçeyi artırmaya ihtiyaç olmadığını söyleyerek açıkladılar. Tabii bunu söylerken merkezi hükümetin yüzde 63 bütçe artırdığını da söylediler. İstanbul’da ek bütçe talebi reddedilen tek belediye Esenyurt Belediyesi. Diğer belediyelerin Meclis’e getirdiği bütçeler kabul edildi. Eğer anlamsız bir şey yoksa bütçenin zaten kabul edilmesi zorunludur. 

‘SEL’İN DAVETİYESİ AKP’DEN

Esenyurt’un neredeyse ortasından bir dere geçiyor: Haramidere. Bu dere dik yüzeylerden aldığı suyu toplayarak denize akıtıyor. 1994 yılından itibaren İBB AKP’nindi. 25 yıl iktidarda kaldılar. Dere ıslah sorumluluğu İBB’nindir. Ama 25 yıl içerisinde çivi dahi çakılmamış. Çok az bir bölümü ters taraftan başlanılmış. Sorunlu yerden değil de daha sorunsuz yerlerden ve özellikle oradan arazi çıkarmak üzerine çalışmalar yapılmıştır. Asıl sorunlu olan ve müdahale edilmesi gereken yere çivi dahi çakılmadı. Bunu biz defalarca dile getirdik. Maalesef Esenyurt Belediyesi de İBB de bununla ilgili geçmişte çivi dahi çakmadı. Bir takım projeler yapmış fakat usulüne uygun hesaplanmamış yanlış işlemlerle yapılmış. Biz göreve geldiğimizde ilk ele aldığımız konu ve işlerden bir tanesi burasıydı. Dere ıslah çalışmasının bir an önce başlatılması üzerine bir çalışma yaptık. Geçmişte yapılan proje yeni baştan gözden geçirildi. Eksik yapılmıştı çünkü. İlçe başkanı iken 2013 yılında imara açılmaması gereken yerlerle ilgili şerhimiz var. Bazı bodrum katlarının iskâna açılması için meclise getirdiler. Biz buranın iskâna açılmasının telafisinin imkânsız sonuçlar doğuracağını belirttik ve bu cinayete kapı aralamaktır, asla yapılmaması gereken bir şeydir dedik. Bizim ret oylarımıza karşı maalesef AKP meclis üyelerinin oylarıyla o zaman iskâna açıldı. Dere kodunun altındaki yerlere, bodrum katlarına iskân verildi. Zaten dere kesiti yetersiz bir de tutup kotun altındaki yerlere iskân verirseniz böyle bir sonucu tahmin etmek için çok da uzman olmaya gerek yok. Bizim uyarılarımıza, ikazlarımıza, ret oyumuza rağmen “Siz insanların mutlu olmasını istemiyorsunuz” gibi saçma sapan gerekçeler göstererek o zaman meclisten geçirdiler. Bugün ona oy veren herkes çok mutsuz. İnşallah yaptığımız bu dere çalışmasından sonra oraların da düzeni sağlanacak. Kolektör hatları yapıyor İSKİ. Derenin iki kenarına dokuz metre aşağıya iniyor. Dolayısıyla mevcut dairelerin alt kotlarına inecek. Yılbaşına kadar bu çalışmaları tamamlayacağımızı düşünüyorum. 

ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ 

Esenyurt’a çocuk üniversitesi yapmayı planlıyoruz. Gençlerin gelip orada sinemayla ilgili eğitim aldığı, filmlerini oluşturduğu büyük bir açık salon oluşturduk. Çok güzel bir bina oldu. Yaklaşık 20 gün sonra açılışını yapacağız. Çocukların dünyaya bakış açısını genişletmek, yani nerede yaşadıklarını, hangi kültürel sistem içerisinde yaşadıklarını, daha iyi anlamaları için bizzat üniversitelerden gelen hocalardan eğitim alacağı, buradaki öğrencileri tamamen dar gelirli gruplarından insanlardan seçerek yapacağız. Bir çocuk üniversitesi yapıyoruz. Bir tane amfi tiyatromuz var. Türkiye’nin en büyük amfi tiyatrosu olacak, 7 bin 500 kişi kapasiteli amfi tiyatro yapıyoruz. Bir geriatri merkezi yapıyoruz. Yaşlı bakım, engelli konukevi, yaşlı konukevi, kısa süreli konukevi gibi projelerimiz var. Bir kent ormanı yapıyoruz. Mahalle konakları yapıyoruz. Gençlerin eğitim alacağı okullar, kampus yapıyoruz. Esenyurt tarihinde bir dönemde en yüksek düzeydeki yeşil alanı yapıyoruz. İnşallah görev süremiz bittiğinde 500 bin metrekare civarında bir yeşil alanı tamamlamış olacağız.

7 BİN KİŞİ GERİ DÖNDÜ

Esenyurt’ta 300 bine yakın göçmen var. Gönüllü olarak ülkesine dönmek isteyenlere yardımcı oluyoruz. Bizim inancımız şu; herkes kendi memleketinde daha özgür olur, daha mutlu olur diye düşünüyoruz. Ama yaşamın gerçekleri bu günkü yaşananları hepimiz biliyoruz. Esenyurt’ta 300 bin civarında göçmen var. Evlerine gitmek isteyenlere geri gönderme desteği veriyoruz. Aynı zamanda kalanlar için de kentle uyumlu şekilde yaşamaları için hizmet veriyoruz.

Bugüne kadar yaptığımız organizasyonlarla 7 bin civarında kişi memleketlerine geri döndü. Orada kalanlar için de uluslararası finansman olanaklarından faydalanılarak meslek edindirme kursları, kadınlar için özellikle psikolojik destek, sağlıkla ilgili destek vermek için çalışmalar yapıyoruz. Onların hayata tutunmaları için birtakım işlemler yapıyoruz. Tabii asıl konu, burada asıl sorun merkezi hükümetin yapacağı işler. Biz sadece orada kalanları disipline etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda kamu alanlarında, ortak kullanım alanlarından faydalanırken bizim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla uyumlu bir şekilde bu alanları kullanmaları için de birtakım eğitimler ve etkinlikler yapıyoruz.

‘100 FARKLI ÜLKEDEN İNSAN’

Standart ve her yıl yapmayı planladığımız festivallerimiz var. Bir tanesi, Edebiyat Sanat Festivali. Türkiye’nin kendi alanlarında önemli sonuçlar elde etmiş yayınevlerinin yazarlarını ve sanatçıları bir araya getiriyoruz. İkincisi, müzik ve halk dansları. Bunun yanında 7 Bölge 11 Renk Kültür Festivali yapıyoruz. Esenyurt farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir yer. Esenyurt’ta Türkiye dışında 100 değişik ülkeden vatandaş yaşıyor. 100 değişik dil konuşuluyor Esenyurt’ta. Örneğin, Uganda güzellik yarışmasını Esenyurt’ta yasal olarak yapmak istiyoruz. Biz bu etkinliği, dünya kültürüne de katkı sunmak amacıyla bünyemizde jüri oluşturup, o jüri ile gerçekleştirmek istiyoruz.