Erzurum'un ÖZETİ| merkez Yakutiye ilçesinde 22 Temmuz'da meydana gelen olayda Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden Araştırma Görevlisi Dr. Elif Gölveren (35) aynı fakülteden arkadaşları olan araştırma görevlileri Mesliha Gezen Uçar, eşi Abdullah Uçar ile havalı tüfekle atış yapmaya gitti.
Havalimanı yolundaki Dadaşköy mevkindeki boş arazide yapılan atış sırasında Elif Gölveren göğsüne isabet eden fişekle ağır bir şekilde yaralandı. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan Gölveren, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Gölveren'in ölümüyle ilgili Mesliha Gezen Uçar ile Abdullah Uçar gözaltına alındı. Uçar çifti, ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme tarafından yapılan kovuşturma sonrası Mesliha Gezen Uçar tahliye edilirken, Abdullah Uçar'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, Uçar çifti hakkında hazırladığı iddianamede 'İhmali davranışla ölüme sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Akademisyen çift, bugün 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu Abdullah Uçar ile eşi Mesliha Gezen Uçar, Elif Gölveren'in yakınları ve avukatları katıldı. Tutuklu yargılanan araştırma görevlisi Abdullah Uçar ifadesinde, "Olay günü eşim kahve içip atış yapmaya gidelim diye Elif Gölveren'i aradı. Buluşup kahve içtikten sonra olay yerine gittik. Eşimle Gölveren sandalyede oturuyordu, ben de tüfeği hazırlayıp sandalyenin yanına koydum. Sonra atış için hedef topladık. Herkes 4-5 el atış yaptı. Eşim ve Elif Gölveren silahı kurmaya çalışmışlar. Zor kurulan bir silah, güç gerektiriyor. Kimi zaman namluyu kimi zaman dipçiği yere koyup kurmaya çalışıyorlardı. Ben de zorlandıkları için göstermeye çalışıyordum. İkisi de yanımdaydı. Tüfeği kapatmamla birlikte yön değiştirmiş olmalı ki o anda birden patladı ve Elif Gölveren'in elini göğsüne götürdüğünü gördüm. O anda vurulduğunu anladım. Eşimle hastaneye götürmek istedik, 4-5 adım sonra ağzından kan geldi. Eşime ambulansı aramasını söyledim. Ambulans geldi müdahale ettiler, kalp masajı yaptıklarını gördüm" diye konuştu.
KENDİNİ VURDU İFADESİ
Mahkeme başkanının daha önce 'kendini vurdu' diye verdiği ifadeyi hatırlattığı Uçar, "Korkuyla böyle bir işe girdik. Ambulans gelmeden eşim 'kendini vurdu' diye ifade vermemi söyledi. Ben de sustum. Bunu yapmamamız gerekiyordu, özür dilerim. Sonra eşimle karşılıklı bunun yanlış olduğu için doğruyu söyleme gereği duyduk" dedi.
'EN İYİ ARKADAŞIYDIM'
Elif Gölveren ile önceden atış yaptıklarını anlatan Mesliha Gezen Uçar, ifadesinde şunları söyledi:
"Tüfeği doldurdum, kapattım ancak tetik devreye girmedi. Abdullah Uçar'a söyledim, o da bize öğretiyordu. Abdullah tüfeği doldurdu ve kapatır kapatmaz patladı. Yarayı görünce hastaneye gidelim dedim. Eşim sürükleyerek arabaya götürmeye çalıştı ve bana ambulansı aramamı söyledi, aradım. Çok korktum, Ailesine, hocalarıma ve aileme ne diyeceğimi bilemedim. Keşke olayı ilk olduğu gibi anlatsaydım. Çok pişmanım. Gölveren'in öldüğünü öğrenince kurgu yapmayı planladık. Bunu yapma amacımız korkuydu. Sevdiğim bir insan 10 dakika içerisinde öldü. Ben onun en iyi arkadaşıydım, kardeşiydim."
Duruşmayı takip eden Elif Gölveren'in yakınları sanıkların yalan söylediğini belirterek, şikayetçi olduklarını söyledi.
Şahitleri ve avukatları dinleyen 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Abdullah Uçar'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Editor : Şerif SENCER