Aslında ÖZETİ| kadın ve erkeği simgeleyen bu sembollerin ortaya çıkışı oldukça uzun bir zaman öncesine dayanır. Üstelik o zamanlar kullanım amaçları, şimdiden oldukça farklıydı.
Peki bu semboller kim tarafından nasıl ortaya çıktı?
Bir zamanlar her gök cismi, tanrısıyla birlikte belirli bir metalle de ilişkilendirildi.
Örneğin Güneş, altın ile ilişkiliydi. Mars’ın ise renginden dolayı (Yunanca Thouros), silah yapımında kullanılan demirle bir bağlantısı vardı. Yine Venüs de (Yunanca Phosphorus) bakır ile ilgili kabul edildi.
Sonraki yıllarda bu metaller hakkında çeşitli görüşler ileri sürüldü ve metaller yerine tanrıların isimlerinin kullanılması tercih edildi. Bunun sonucunda da aşağıdaki gibi farklı gösterimler ortaya çıktı.
Yine kadın ve erkek sembolü de aşamalı bir şekilde bu gezegenler sayesinde oluştu.
Orta Çağ’da Avrupalı simyacılar, bu sembolleri kullanmaya devam ettiler.
Fakat sembollerin bu denli yaygınlaşması, Carolus Linnaeus sayesinde gerçekleşti. Fakat ilerleyen süreçte bu sembollerin kullanım amacı da değişim gösterdi. Sonucunda anlamları, metallerden biyolojiye kaydı.
Linnaeus Plantae, “Hybridae” isimli tezinde bu işaretleri biyolojik bağlamda kullanan ilk kişiydi. Venüs sembolünü, melez bir bitkinin dişi ebeveynini, Mars sembolünü ise erkek ebeveyni göstermek için kullanmıştı.
Sonraki yıllarda onun bu düşüncesini diğer bilim insanları da takip edip benimsedi ve erkek ve kadın sembolleri bugünlere dek geldi.
Kaynaklar: Today I Found Outİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER