Yükselen ÖZETİ| döviz kurları ve ilaç fiyatlarında uygulanan sabit kur nedeni ile son bir yıldır eczanelerin yaşadığı ilaç sorunu büyümeye devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatlandırmada kuru bugün itibarıyla 7,86 TL'de tutması piyasada bulunamayan ilaç sayısını artırıyor. Eczacılar ise bu duruma tepkilerini eczane girişlerine "Eczanelerde bulamadığınız ilaçların sorumlusu eczacınız değildir" ve ''Şimdilik açık'' yazılı afişler asarak gösteriyor.
İstanbul Şişli'de eczacı olan Kadir Düzgün ve Sude Çetin konuyla ilgili Cumhuriyet'e konuştu. Düzgün ve Çetin, zamların beklenilen olumlu etkiyi yaratmadığını ve bazı ilaçların hâlâ tedarik edilemediğini söyledi.
"İLAÇ PİYASADA YOK"
Eczane sahibi Çetin, hastalar ile birlikte kendilerinin de zorluk çektiğini belirtirken bir müşterisi ile yaşadığı diyaloğu aktardı. Çetin, "Bu sabah bir müşteri geldi, bir ay sonunda zar zor randevu alabildi. Randevuyu zor bulup ilacı yazdırıyor, bu sefer de ilacı alamıyor çünkü ilaç yok. Gezdiği yirminci eczaneydik. Aradığı psikiyatri uzmanlarınca verilen bir ilaçtı ve bu ilaç piyasada yok. Bu tarz durumlarla son zamanlarda çok karşılaşıyoruz" dedi.
"TEPKİ GÖSTERİYORLAR"
Müşterilerin ilaç bulamadığında tepki gösterdiğini belirten Çetin, ''Hasta gelip ilacı bulamadığında 'Neden olmayan ilacı doktor yazıyor?' diyerek bize tepki gösteriyor. Nedenini tam olarak bilemediğimiz için biz de yok demek zorunda kalıyoruz. Biz semt eczanesi olduğumuz için elimizden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz de bunu bildiği için agresif bir tavır sergilemiyorlar. Ancak nöbetlerde, mahalle dışından gelen müşterilere ilacınız elimizde yok dediğimizde 'O zaman kapatın dükkânı' diyerek bizlere tepki gösteriyorlar'' diye konuştu.
YURTTAŞ İLAÇ ALAMIYOR
''Yurttaşlar ilaç alırken maddi zorluk yaşıyor mu'' sorusuna 'İlaç alamıyorlar ki!' diye cevap veren eczane çalışanı Kadir Düzgün, insanların ilaç ücretlerinden dert yandığını aktardı. ''Sigorta birçok ilacı ödeme listesinden çıkardığı için artık bazı ilaçları karşılamıyor. Bazı ilaçların alım koşulunu zorlaştırdılar. Eskiden aile hekiminin ilaç yazması yeterliyken şu an uzman doktorun yazması isteniyor'' dedi.
Aynı zamanda kendilerinin de depodan ilaç alımında zorlandığını söyleyen Düzgün ''Tabii ki bizim de zorlandığımız oluyor. Her ay yüreğimiz ağzımıza geliyor. İlaç satamazsak depodan ilaç satın alamayacağız, satın alamayınca hasta ilaç bulamayacak. Bu sistem zincirleme bir sistem olduğu için herkes etkileniyor sadece biz değil. Bulamadığımız için yok diyoruz hem hasta hem biz mağdur oluyoruz'' ifadelerini kullandı.
İLAÇ KITLIĞININ NEDENİ EKONOMİ
Çetin ilaç kıtlığına neden olarak ülkenin ekonomik durumunu sebep gösterirken Düzgün ise böyle sorunların 3-4 yıl önce nadiren olduğunu belirtti.
Düzgün, depo ve firmaların sıkı bir şekilde denetlenmemesinden dert yanıp şu açıklamayı yaptı: "Ürünleri ya depo bize vermiyor ya da gerçekten ürünler depoya gelmiyor. Firmaya sorduğumuzda biz depoya gönderdik diyor ancak depo bizlere firmanın kendilerine ilaç göndermediğini iddia diyor. Denetimde yapamadığımız için hem biz hem yurttaş mağdur oluyor."
HAKSIZ REKABET VAR
Depoların ilaç dağıtımı esnasında ayrımcılık yaptığını belirten Düzgün ''Tabii haksız rekabet de var. Büyük ezcaneler ilaçlar piyasaya çıktığı zaman daha fazla ilaç alıyor. Depoyla arası daha aktif ise depo kendisine kolaylık sağlıyor. İlaç firması bin tane ilaç gönderdim diyorsa depo bu ilaçları mahalle aralarında bulunan ezcanelere değil kazancı yüksek olan, alışveriş merkezlerinde bulunan veya zengin, tanınmış eczanelere gönderiyor. Resmi olarak kanıtlanamasa da görülen dağıtımlarda bu belli oluyor. Arayıp sorduğumuzda bin tane ilaç kestim diyor ama bize gelen bir tane ilaç yok'' ifadelerini kullandı.
Bu konuda ne yapılabilir sorusuna yanıt veren Kadir Gündüz ve Sude Çetin, ''İnsanların ihtiyacına göre dağıtılması gerekiyor. Bir eczaneye beş tane verdiysen bir tane de başka eczaneye ver bari. Vermiyor! Müşteri geldiğinde yok demek zorunda kalıyoruz." dedi.
'GERÇEKTEN YETKİN OLAN İNSANLAR GELSİN'
Çetin yetkililere tepkisini şu şekilde dile getirdi: ''Yetkililer gitsin gerçekten yetkin olan insanlar gelsin.Gerçekten ne olup bittiğini anlamak için denetimlerin artırılması gerekiyor. Firmalara karşı bir yaptırım yapılması gerekiyor, yaptırım olmadığı takdirde hastaların mağduriyetini çözemeyiz. Aynı zamanda stokçuluk da var. Firma ve depo zam geleceği zaman ürünü vermiyor. Fiyatların yükseleceğini bildikleri için ürünleri çıkartmıyorlar.''
Geçtiğimiz haftalarda Şişli ilçesinde bir eczane ziyareti gerçekleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e söylenen 'İki yüz elli bin liralık veresiye defterimiz var' iddiası sizce doğrumu? Sizin de eczanenizde veresiye defteriniz bulunuyor mu'' sorularına cevap veren Gündüz ve Çetin, ''Bizim sistemimiz var. Eczane sistemimizde hastaların bakiyeleri var. Ancak bu bakiyeler on bin civarında. Diğer eczanenin iki yüz elli bin lira veresiye vermesi abartı. iki yüz elli bin lira alacağım olsa eczaneyi kapatmam gerekir. Eczanelerin genelde veresiye verdiği bakiye on bin-yirmi bin arasıdır.
'ZORLANIYORUZ'
Cumhuriyet gazetesi olarak Şişli'de bulunan diğer eczanelere bu konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuzda, yaklaşık 1000-1500 ilacı piyasada bulamadıklarını, maddi olarak zorlandıklarını, aynı zamanda ilaç fiyatlarında uygulanan sabit döviz kuru nedeniyle piyasaya ilaç giremediğini aktardılar.
Sağlık Bakanlığı’nın ilaç fiyatlandırmada baz aldığı Euro kurunu sabit tutması (bugün itibarıyla 7,86 TL) piyasada bulunmayan ilaç sayısını artırıyor. İlaç firmaları düşük kalan sabit kur nedeni ile yurtdışından ilaç ithal etmiyor.
Editor : Şerif SENCER