Çevremizi ÖZETİ| hissedebildiğimiz duyularımızdan biri olan koku alma duyusu, bizlere çok güzel şeyler hissettirdiği gibi ortamdan kaçmamıza sebep olacak kokular duymamıza da neden olabilir. Peki gerçekten diğer kokuların yanında basit kaldığı, çok daha ağır kokular var mı?
Bir koku düşünün, tek amacı kokmak olan; rüzgarın yönündeki yüzlerce, hatta binlerce insanın kusmasına sebep olup dehşet içinde kaçmasına nedenn olan. Bugün sizlere tiyoaseton adlı kimyasaldan bahsedeceğiz.
Koklayanların "cehennemin kokusu" dediği kimyasal: Tiyoaseton
Zaten kötü kokularıyla ün yapmış organik kükürt bileşiği ailesinden olan tiyoaseton, yapılan araştırmalara göre dünyanın en ağır kokan kimyasalı olarak kabul edilyor. (CH3)2CS bileşiği olan tiyoaseton -20 santigrat derecenin altında sıvı halde bulunan bir kimyasal. 1889 yılında Almanya'da bir fabrikada kimyasal sentezleme çalışmaları yapılırken yanlışlıkla keşfedilen tiyoaseton, 750 metre civarındaki herkesin kokudan etkilenip kusmaya başlamasına neden oldu. Bu etkilerle birlikte panik de yaratan koku, o kadar kötü bir deneyimdi ki insanlar pencereden atlıyorlardı.
Kimyagerlerin bile incelemeye korktuğu bu maddeyle ilgili 1967 yılında yapılan deney bizlere önemli bilgiler sunuyor.
Yapılan en derin analiz, Victor Nurnop ve Kenneth Latham tarafından Birleşik Krallık'taki Esso Araştırma İstasyonu'nda gerçekleşti. Bu araştırmaya göre çeyrek millik mesafelere (400 metre) pek çok gözlemci yerleştirildi. Sonrasında ham tiyoaseton kristalleştirmelerinden elde edilen maddeden bir damla, cam üzerine damlatıldı.
Bu çok küçük miktarda damlatılan tiyoasetondan çıkan koku, rüzgar yönünde saniyeler içinde yolculuk yaptı ve gözlemciler tarafından algılandı. "Cehennemin çöplüğü" gibi kokan bu kimyasal, ağır kokusunun yanında bu kokunun çok hızlı yayılmasıyla da ünlü. Kimyasalı koklayan insanlar, kusmayla ve gözlerde kararmayla birlikte bayılma durumu yaşayabiliyorlar.
Bugün sizlere dünyanın en kötü kokan kimyasal olan tiyoasetonu anlattık. Bu tarz içeriklerin devamının gelmesini istiyorsanız bizlere yorumlar kısmında yazabilirsiniz.
Kaynaklar: Science, Chemistry Europe, RealClear Science, The New York Times
Editor : Åžerif SENCER