USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Dr. Tülay Akkoyun'dan ‘Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya’

Dr. Tülay Akkoyun, kısa süre önce de Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya (Günce Yayınları) adlı incelemesine, “Bu kitabı ülkemde ve dünyada şiddet, taciz, tecavüze maruz kalmış ve acımasızca katledilmiş kadınlara ithaf ediyorum.” diyerek başlıyor. Dört bölü

Dr. Tülay Akkoyun'dan ‘Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya’
08-01-2023 00:21
Google News
Dr. ÖZETİ| Tülay Akkoyun, Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı lisans ve doktora çıkışlı bir akademisyen. Muğla Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İlk eleştiri ve yazılarını çeşitli dergilerde yazan Akkoyun’un yazı ve öyküleri dışında hakemli dergilerde birçok bilimsel makalesi de yayımlanmıştır.

Tülay Akkoyun bir akademisyen olmanın ötesinde yazına uzak durmayan, okuyan ve yazan bir kişi. İki öykü kitabı (Daphne / 2010 ve Leylak Yangını / 2014) dışında birde de inceleme kitabı (Ütopya / Distopya / 2016) bulunan yazarın kısa süre önce de Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya (Günce Yayınları) adlı inceleme kitabı yayımlandı.

Akkoyun, “Bu kitabı ülkemde ve dünyada şiddet, taciz, tecavüze maruz kalmış ve acımasızca katledilmiş kadınlara ithaf ediyorum” diyerek başlıyor söze. Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya, Giriş ve Sonuç dışında dört bölümden oluşuyor. Kitapta toplumsal cinsiyet sorunları feminizm, totalitarizm, ütopya-distopya ve bu bağlamda dokuz yapıtın karşılaştırmalı ele alınıyor.

Çalışmasına Feminizm ile başlayan Akkoyun, konuyu cins ve cinsiyet kavramları üzerinden derinleştiriyor. Böylece 1880’lerde kullanılmaya başlayan Feminizm kavramını tarihsel süreci içinde bugüne kadar getiriyor.

Bu süreçte konuyla ilgili öteki kuramsal çalışmaların dışında özellikle Virginia Woolf’tan (Kendine Ait Bir Oda ve Orlando), Simone de Beauvoir’e (Kadın İkinci Cins-Genç Kızlık Çağı) kadar yazınsal alanda yoğunlaşıyor. Kuşkusuz bilimsel anlamda Clara Zetkin’den Kate Millett’e kadar konu üzerinde çalışmış onlarca yazarın bakış açılarını da bu çerçevede irdeliyor.

İkinci konu başlığı olan Totalitarizm üzerinde de duran yazar, bu çerçevede 1920’lerden günümüze dek birçok ülkede bu despotik yönetim biçiminin uygulamalarına değiniyor. Üçüncü bölüm Ütopya-Distopya başlığıyla ele alınıyor. Bu iki kavramı karşılaştıran Dr. Tülay Akkoyun, oradan bence yazınsal anlamda kitabın en önemli ve ilgi çekici bölümü olan ilgili yapıtların incelemesine girişiyor.

Charlotte P. Gilman’ın Kadınlar Ülkesi ve Bizim Ülkemiz yapıtlarıyla başlayan bu bölümde, feminist ütopya ve feminist distopya kapsamında dokuz yazınsal yapıtı inceliyor. Ayrıca okunmuş olsun ya da olmasın ele alınan yapıtlar hakkında çözümlemeye varan eleştirel okumalarla okura anlamlı ipuçları veriyor.

Burada Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü ve Ahitler’i dışında beş yapıtı daha değerlendiriyor. Bu yapıtlar da sırasıyla Güç (Naomi Alderman), Ses (Christina Dalcher), Xx (Angela Chadwick) Leila (Prayaag Akbar) ve O Uyumadan Önce (Bina Shah) adlı kitaplardan oluşuyor.

Sonuçta Türkiye’de son yıllarda gittikçe artan erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren kadınların yanı sıra İran’da katledilen Mahsa Amini’ye kadar güncel anlamda konu hakkında görüşlerini ortaya koyuyor.

Elbette yazarın da imlediği gibi kadın olmak bir yazgı değildir. O nedenle cinsiyet ayrımcılığına karşı kadının mücadelesini savunan feminizm daha da önem ve anlam kazanıyor. Bu kitabın da böyle bir ereği var.

Yazıyı kitabın son cümleleri olan Dr. Tülay Akkoyun’un şu sözleriyle bitirmek istiyorum:

“Bir edebiyatçı olarak bizlerin de bu sorunun çözümünde bir katkımız olacağına dair inancımızla yola çıktığımız bu çalışmada yer alan konuların, insanları bir nebze olsun sarsmasını, vicdanlarını rahatsız etmesini ve bu konuda düşünmeye sevk etmesini ve en önemlisi çözüme dair acil adımlar atılmasını umut ediyor ve bekliyoruz.” (s. 145)

Toplam 54 yapıttan oluşan zengin kaynakçasını da belirtmeden geçemeyeceğim.


Karşılaştırmalı Feminist Ütopya / Distopya / Dr. Tülay Akkoyun / Günce Yayınları / 150 s. / 2022.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TEKNOLOJİ TÜMÜ
Christmas Adası'na Neden Yengeçler Göç Ediyor?
Christmas Adası'na Neden Yengeçler Göç Ediyor?

Avustralya’nın Hint Okyanusu’nda bulunan Christmas Adaları, her yıl milyonlarca yengece ev sahipliği yapıyor. Onların geldiği dönemlerde yollar, kırmızı yengeçlerden geçilmiyor. Korkutucu gibi görünen bu görüntünün asıl sebebi ise sizi şaşırtabilir!

ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
ANKET TÜMÜ
Asgari Ücret En Az Ne Kadar Olmalı?
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu