Elbette ÖZETİ| pek çok noktada fikirler uyuşabiliyor, bulgular görülebiliyor. İlk çocuğun sorumluluk alma bilinciyle son doğan çocuğun bir olmadığı söylentisine bakarak aslında teorik olarak mantıklı geliyor.
Ancak pratikte işler sandığımız gibi olmayabilir.
Büyük çocuk sorumluluk sahibiyken küçük çocuk genelde sorumsuz olarak bilinir. Ortanca çocukları saymıyoruz bile!
Aslında birçok insan “kaç kardeşsiniz?” sorusu ile kişi hakkında birçok çıkarım yapabiliyor. Kardeşler, insanın elbette sosyal ilişkisini ve karakterini şekillendiriyor. Fakat bu şekillendirme, tüm kardeşlerde aynı sıralamayla işlemiyor.
Araştırmacılar ve psikologlar, bu görüşün tam tersini savunuyorlar. Onlara göre karakter oluşumunda kardeş sıralamasının hiçbir etkisi yok.
Alfred Adler’e kadar doğum sırasının karakteri etkilediğini tartışmıyorduk.
Adler, dizilimlerin kişilik özelliklerini oluşturduğunu öne sürmüştü. Ona göre ailedeki konum, bireyin yaşam stilini etkiliyordu. Adler’e göre ilk çocuk büyükleri taklit etmeye meyilliyken ortanca çocuk rekabetçi, en küçükler de şımarık ve tembel oluyorlar.
Adler’den sonra da yapılan çalışmalar, doğum sıralamasının yeteneklerden tutun da IQ’ya kadar etki ettiğine dair ilişkiler kurdu. Fakat daha yeni çalışmalar, bu araştırma sonuçlarına gölge düşürüyor. Rodica Damian, 2015’te lise öğrencileriyle bir çalışma gerçekleştirerek doğum sırası ile kişilik özellikleri arasında ‘sıfır’ ilişki tespit etti.
Yapılan bir başka çalışma da Damian’ın çalışmasını destekliyor.
Çalışmalar, doğum sırasının kişiliğe hiçbir etkisi olmadığını tespit ederken ilk çocukların yüksek sözel zekâya sahip olduklarını doğruladı. Bunun sebebi ise ilk çocukların ebeveynleriyle daha fazla vakit geçirmeleri.
Bu teori çürütülmesine rağmen hâlâ destek görüyor çünkü insanlar, kendi doğum sıralarına göre bir karakterleri olduğuna kendilerini inandırmış durumda. Bilimsel olarak çürütülen bu teorinin bir de ikizlerde yürütüldüğünü ele alırsak %40’ın genetiğe bağlı olduğu bulundu.
Peki sizin doğum sıranızla karakteriniz uyuşuyor mu?
Kaynaklar: ScienceDirect, PNAS, Frank J. Sullowayİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER