Hastaneden ÖZETİ| yapılan açıklamaya göre, Çakır, diş eti hastalıkları, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Diş eti hastalıklarına diş etinin bakterilerle enfekte olmasının neden olduğunu söylerken, hastalığın tedavi edilmemesi sonucu başta diş kayıpları olmak üzere pek çok soruna yol açtığı konusunda uyardı.
Çakır, diş eti hastalıklarının birkaç aşamayla geliştiğine dikkati çekerek, "Kanayan, kırmızı, şişmiş ve küçülen diş etleri, iltihabi akıntı, sallanan dişler, ısırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi, bölümlü protez uyumundaki değişiklik ve kötü ağız kokusu gibi belirtilerle ilerler. Bu nedenle düzenli aralıklarla mutlaka şikayetiniz olmasa bile dişeti hastalıkları uzmanına gitmelisiniz." ifadelerini kullandı.
"DİŞ KAYIPLARININ YARISINDAN FAZLASI DİŞ ETİ HASTALIKLARINDAN KAYNAKLANIR"
Dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi rahatsızlıklardan olan periodontal hastalıklar erişkinlerde diş kayıplarının yüzde 70`inden sorumlu olduğunu belirten Çakır, şunları kaydetti:
"Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür.
Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol (çene) kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir. Periodontitis, periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar oluşur. Diş ile dişeti arasında "periodontal cep" oluşur. Periodontal cep varlığı infeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir."
Çakır, periodontal tedavinin dişleri çevreleyen yumuşak ve sert dokulara ait hastalıkların iyileştirilmesini ve bu hastalıkların meydana getirdiği yıkımların düzeltilmesini amaçladığını ifade ederek, "Bu nedenle tedavinin ilk aşaması hastalığın esas etkeni olan dental plağın hasta tarafından fırça/diş-ipi/arayüz fırçası kullanılarak temizlenmesi ve diş üzerindeki birikintilerin dişhekimi tarafından özel aletlerle uzaklaştırılmasıdır.
Başlangıç tedavisi olarak isimlendirilen bu aşama periodontal işlemlerin temelidir. Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diştaşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir." açıklamasında bulundu.
"İLERLEYEN DİŞ ETİ HASTALIKLARINDA AMELİYAT GEREKEBİLİR"
Daha ilerlemiş vakalarda cerrahi tedaviyi gerektirebileceğini dile getiren Çakır sözlerini şöyle sürdürdü:
"İltihaplı, büyümüş ve çekilmiş dişetlerini, diş-dişeti arasında çene kemiklerinin erimesine bağlı olarak meydana gelmiş boşlukları (cep) ve kemik erimesini tedavi etmek amacıyla genellikle lokal anestezi altında yapılan, yeni kemik oluşumu hedeflendiğinde, yardımcı biomateryallerin (kemik tozu, membran vs) kullanıldığı cerrahi işlemlere ise 'periodontal operasyon' denir. Periodontal operasyonlar, sadece dişetlerini veya dişleri çevreleyen tüm dokuları ilgilendirebilir.
Hastalık sadece dişetlerini ilgilendiriyorsa büyümüş dişetleri kesilerek ağız ortamından uzaklaştırılır, derin dokulara ilerlediğinde ve kemik erimesi oluştuğunda ise farklı bir operasyon uygulanır. Dişeti kaldırılır, iltihaplı dokular temizlenir, kemik düzeltilir veya yeni kemik oluşturmak üzere çeşitli biomateryaller uygulanır. Daha sonra dişeti kemiği örtecek şekilde yerleştirilip dikilir ve doku iyileşmeye bırakılır. 1 veya 2 hafta sonra dikişler alınır. Operasyondan sonra 3 ila 6 ay aralarla kontroller gereklidir." bilgisini verdi.
"İYİLEŞME SÜRESİ KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİYOR"
Çakır, periodontal cerrahinin başarısının pek çok faktöre bağlı olduğunu aktararak, "Periodontal cerrahinin başarısını azaltan hastaya ait bazı sebepler vardır. Bunlara örnek olarak diyabet, aşırı alkol tüketimi, sigara, bazı ruhsal bozukluklar, kan hastalıkları, bağışıklık sistemi bozuklukları, kortizon kullanımı ve radyasyon tedavisi verilebilir. Her hastada dişetinin ve kemiğin iyileşme kapasitesi farklıdır. Ayrıca operasyon sonrası yara bölgesine uygulanacak özenli ve titiz bakım, diş fırçalama ve arayüz temizliği tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir."değerlendirmesinde bulundu.
Editor : Şerif SENCER