Uzman ÖZETİ| Psikolog Tuba Yıldırım Üstünel, Türkiye'yi sarsan depremlerin psikolojik boyutu hakkında açıklamalarda bulundu.
Üstünel, “Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde dikkat ve konsantrasyon güçlükleri, korku, sık sık yaşanan olayı düşünme, donukluk, hissizlik, uyuşukluk, uyku sorunları, yaşanan olayı rüyada görme, üzüntü ve öfke gibi tepkiler görülebilir. Bunlar genellikle travma sonrası ilk günlerde ortaya çıkar. Bu kişilere yaşadıklarını ve duygularını rahatça anlatma olanağı tanınmalı, ulaşabildiği yakınlarının yardımını istemesi için cesaretlendirilmelidir. Deprem sürecini yaşayan kişi, konuşmak istemiyorsa buna zorlanmamalıdır” diye konuştu.
"DEPREM SONRASI AĞIR TRAVMALAR YAŞANABİLİR"
Üstünel, deprem sonrası travma yaşayan kişilere nasıl yaklaşılması gerektiğine ilişkin şunları söyledi:
“İnsanların gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasından, ilk yaraların sarılmasından sonra yaşanan olayın kabullenilmesi ve anlamlandırılması önemlidir. Olayı yaşayanlara bilgiler doğru olarak aktarmalı, güvenleri kırılmamalıdır. Deprem sonrası, travma yaşayan kişinin yaşadıklarını ve duygularını paylaşması kişinin büyük ölçüde rahatlamasını sağlayabilir. Kişi anlatmak isterse dinlemeli, iyi hissetmesi sağlanmalıdır.Bununla birlikte konuşmak istemeyen kişiler zorlanmamalı, istediklerinde konuşabilecekleri belirtilmelidir. Deprem sonrası ağır travmalar yaşanabilir ve bazen olayı yaşayan kişiler büyük tepkiler verebilir. Bu tepkilere karşı sabırlı olunmalı, sevgiyle yaklaşmaya özen gösterilmelidir. Depremzedelerin aileleri ve yakınları ile iletişimlerinin sağlanması konusunda yardımcı olunmalıdır. İletişim sürecinde duygularını bastırmalarına sebep olacak yorumlar yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu süreçte kişilerin umutlarını zedeleyecek olumsuz konuşmalardan kaçınılmalıdır.”“ÇOCUKLARA ENDİŞELERİNİ VE KORKULARINI AZALTMAK İÇİN OYUN İMKÂNI TANINMALIDIR”
Çocuklara yaklaşımın da çok önemli olduğuna dikkat çeken Üstünel, “Sosyal medyada yer alan görüntüleri ve haberleri görmelerine engel olunmalıdır. Çocukların deprem hakkında sordukları sorular duymazdan gelinmemeli, anlayabilecekleri dilde, korkutucu olmayan şekilde cevaplandırılmalıdır. Soruları yanıtlarken gerçekçi olunmalı ancak çocukları ürkütecek cevaplardan kaçınılmalıdır. Deprem hakkında korkularını anlatmalarına izin verilmeli, duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri için desteklenmelidir. Güven veren ortamlarda, güvendikleri kişilerle birlikte olması sağlanmalıdır. Endişelerini ve korkularını azaltmak için çocuklara oyun imkânı tanınmalıdır” ifadelerini kullandı.
Editor : Şerif SENCER