Siz ÖZETİ| sormadan söyleyelim; kar elbette sudan oluşuyor ve doğal olarak da suyun içinde kar görmemiz, Sünger Bob’un mangal sahnesiyle aynı mantık seviyesinde olurdu. Ama burada göreceğiniz kar, alışık olduğunuzdan oldukça farklı.
Hatta suyla yakından uzaktan alakası yok desek yeridir. İyi de o zaman neden buna kar diyorlar? Ya da aklımıza çok daha önemli bir soru geldi; kar olsun ya da olmasın bunca küçük parçacık tam olarak ne, nereye gidiyor ve tabir yerindeyse bunların olayı ne?
Kolay soruyu aradan çıkaralım:
Bu gördüğünüz durum, deniz karı (marine snow) olarak biliniyor. Suyla olan bağlantısı değil, kar gibi görünüyor olması bu ismi ona kazandırmış. Kesintisiz olarak devam eden bu duruma, yağmur gibi bir doğa olayı diyebiliriz fakat ikisinin arasında oldukça keskin bir fark var.
Yağmurun belli bir döngüsü vardır.
Su döngüsü
Suyun buharlaşması, bulutlarda ağırlaşması, yeryüzüne düşmesi, vs. ortaokulda çözdüğümüz şeyler.
Deniz karında da böyle bir döngü var fakat bu döngü ölüm ve yaşamdan ibaret. Aralarındaki fark da bu.
Burada gördüğünüz her bir tanenin içinde ölü canlılardan kalan kalıntılar var.
Bunların arasında yüzeyde ölen hayvanların, planktonların, bitkilerin ve diğer canlıların dibe çöktükçe daha da çözünen ve parçalara ayrılan artıkları var. Buna çoğu zaman kum ve hayvan dışkıları da dahil.
Her tanenin aynı boyutta olmadığını da fark etmişsinizdir. Bunun sebebi de bu artıkların denizin dibine doğru yol aldıkları sırada bazen birbirleriyle çarpışıp adeta bir kartopu gibi büyüyebiliyor olmaları. Elbette bu durum hepsinde olmuyor. Rastgelelik hâkim diyelim.
Bu da okyanusun dibine doğru çöken kalıntılara bir ‘kar fırtınası’ görüntüsü sağlıyor.
NOAA Ocean Services .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Buraya kadar her şey güzel. Denizde yaşayan bir canlı öldüğünde doğal olarak zaten kalıntıları denizin dibine batacak. Yine de bir soru işareti havada kalıyor.
Nereye gidiyor bu kalıntılar?
NOAA .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Noel’i işleyen filmlerde Noel Babanın bazen gökyüzünden hediyeleri bıraktığını görürsünüz. Aşağıda hediyeleri kapmaya çalışan mutlu insanların durumu neyse denizin dibinde yaşayan canlıların durumu da bu senaryoda aynı.
Yüzeyde besin konusunda deniz canlıları pek sıkıntı çekmez. Burada Güneş ışığı alan planktonlar bolca oksijen üretir ve çok sayıda olduklarından balıklar yemek bulmada sorun yaşamaz.
Fakat derinlerde böyle bir durum söz konusu değildir.
Burada hem çok sayıda yemek kaynağı bulunmaz hem de GüneÅŸ ışığı olmadığından fotosentez de mümkün deÄŸildir. Derinlerdeki besin zincirinin dışında deniz karı, burada yaÅŸayan canlılar için oldukça zengin içerikli bir ziyafet demektir.Â
Genelde birikerek büyümüş olan kalıntıların bile düşmesi haftalar alabiliyor fakat bu, sürekli devam eden bir süreç.
Elbette derinlerdeki canlılar bu karın hepsini temizlemiyor.
Magnus Kjaergaard .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Bu yüzden de tüketilmeyen kalıntılar birikerek, okyanus tabanını adeta bir battaniye gibi örtüyor. Burada da belirli doğal aktivitelerle zaman içinde daha da parçalanan artıklar bir noktada çamurumsu bir yapıda kalır.
Bu kalıntıların içinde oldukça yüksek miktarda karbon bulunduğunu da belirtmek gerek. Normal şartlarda su yüzeyinde oluşturulan karbon havaya yükselir. Fakat deniz karına karışmış olan karbon, okyanusun altında devasa bir karbon deposu oluşturur. Hani şu çamurumsu yapılar ve yine bu kalıntılardan oluşan kayalıklardan bahsediyoruz.
Editor : Åžerif SENCER