Haber7 ÖZETİ| - ÖZEL
Kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) üzerinden Şehir Üniversitesi'ne arazi rantı sağladığı yönünde eleştirilen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun geçmişteki işlemleri yeniden gündemde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün TBMM'de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı'nda konuyu yeniden hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, altılı masa üyelerini, özellikle Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nu geçmişi hatırlatarak eleştirdi.
Ahmet Davutoğlu'na hitap eden Erdoğan, "Bizden üniversite istediler, vakıflarına üniversite tahsisi yaptım. Kendisi ne zaman Başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de başka örneği yok. Kalk bunu milletimize anlat" dedi.
Erdoğan, "Helalinden ne yaptı? (Ahmet Davutoğlu) Kurduğunuz üniversiteyle başarı grafiğiniz ne? Yok. Biz de bu üniversiteyi, yolsuzlukları nedeniyle aldık, devletimize mâl ettik. Şimdi Şehir Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'nin mülkü olarak devam ediyor. Biz bu millete yakışır eserler inşa ediyoruz, sen de ne yaptın bunu söyle bakalım. Bunlardan bir şey olmaz." ifadelerini kullandı. |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarıyla Şehir Üniversitesi'ne usulsüz arazi tahsisi süreci yeniden gündeme oturdu. 2014 yılında Başbakanlık koltuğuna oturan Ahmet Davutoğlu'nun 2015 senesinde gerçekleştirdiği skandal işlem tekrar merak konusu oldu.
Peki 2,5 milyar lira değerindeki arazinin makam gücü kullanılarak Bilim ve Sanat Vakfı'na, dolaylı olarak İstanbul Şehir Üniversitesi'ne aktarılmasının öncesinde ve sonrasında ne gibi usulsüzlükler yaşanmıştı?
İşte gerçekler...
TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK!
Ahmet Davutoğlu'na ait İstanbul Şehir Üniversitesi, Kartal ilçesi Orhantepe Mahallesi Dragos Mevkii’nde kuruldu. Üniversitenin kurulu olduğu 450 dönümlük dev arazi kamuya ait.
Hikayesi, 2001 yılına dayanan Kartal Dragos'taki arazi, Tekel'in vergi borçlarını ödememesi nedeniyle Maliye Bakanlığı'na geçen taşınmazlar arasındaydı.
Ahmet Davutoğlu'nun kurucuları arasında yer aldığı Bilim ve Sanat Vakfı, 2008'de Maliye Bakanlığı'nın kapısını çalarak "üniveriste" amaçlı değerlendirilmesi talebiyle araziyi süreli kullanım ile bedelsiz olarak talep etti. 450 dönümlük arazi, bu talebin ardından kabul edildi ve İstanbul Şehir Üniversitesi'nin temelleri atıldı.
KOLTUĞA OTURDU, ARAZİYİ VERDİ
7 yıllık ücretsiz kullanımın akabinde Ahmet Davutoğlu Başbakanlık koltuğuna oturunda ilginç gelişmeler yaşandı. 28 Ağustos 2014'te başbakan olan Ahmet Davutoğlu, 29 Mayıs 2015'te bahsi geçen araziyi bedelsiz olarak İstanbul Şehir Üniversitesi'ne devreden imzayı attı.
Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı olarak 29 Mayıs 2015 tarih, 2015/32 sayılı kararla dev arazi hiçbir bedel ödemeksizin İstanbul Şehir Üniversitesi'ne ait oldu. Kararın en yetkili imzacısı dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu oldu.
Davutoğlu haricinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da karara imza atan isimler arasındaydı. Türkiye tarihinde örneğine rastlanılmamış 'üniversiteye tapu devri', Davutoğlu'nun imzasıyla ete kemiğe bürünmüş oldu.
BEDAVAYA ALDIKLARI ARAZİ ÜZERİNDEN MİLYONLUK KREDİ
Ancak usulsüzlükler 450 dönümlük 2,5 milyar değerindeki arazinin 'eğitim' perdesine sığınılarak Davutoğlu'nun vakfına aktarılmasıyla son bulmadı.
Bilim ve Sanat Vakfı bu defa gasp ettiği kamu malını ipotek ederek, devlete ait Halk Bankası'ndan 300 milyon TL'lik kredi çekti.
Önce kamu arazisinin ele geçirildiği, ardından kamu bankasının yüz milyonlarca liralık zarara sürüklendiği olaylar silsilesi bu dönemde cereyan etti.
TAPU GASPINI BİTİREN KARAR
TMMOB, 450 dönümlük arazinin usulsüz tespitine dikkat çekerek, arazinin kamu yararı taşımadığını ve tapu devir işlemlerinin durdurulması yönünde dava açtı. Danıştay 13. Dairesi'nde görülen davada TMMOB'un lehine karar çıkarken tapu devir işlemlerinin durdurulmasına ve iptaline hükmedildi. Böylece Bilim ve Sanat Vakfı'nın Halk Bankası'na teminat olarak gösterdiği 450 dönümlük arazi boşa çıkmış oldu.
PROVOKATİF ÇIKIŞLAR İŞE YARAMADI
2019 yılında ödemelerde yaşanan gecikmelerden sonra Halk Bankası, İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimine ihtar çekti. Üniversitenin devredileceğini anlayan mütevelli heyeti, aynı dönemde veliler ve öğrenciler üzerinden çeşitli algı oyunlarına girişti. Yabancı medya kurumlarına beyanat veren üniversite yöneticileri, 'Eğitim haklarının ellerinden alındığını' iddia etmeye başladı.
Fakat bankanın üst kademesindeki isimler, 7 bin öğrencinin mağduriyet yaşamaması açısından sürece dair gerekli bilgilendirmeleri Yükseköğretim Kurumu'na (YÖK) iletti.
YÖK, Marmara Üniversitesi'ni garantör ilan ederek, öğrencilerin mağduriyet yaşamaması açısından Marmara'ya kaydırılmasını onadı. Arazinin kullanımı da 'hamilik' görevinde bulunan Marmara Üniversitesi'ne devredildi. Böylece Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde kayıtlara geçmiş usulsüzlüğün önü, yargı ve yürütme eliyle alınmış olundu.
Editor : Şerif SENCER