Dünya ÖZETİ| Lepra haftası dolayısıyla lepranın (cüzzam) erken teşhisi ve tedavi süreci ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Dr. Hüseyin Sarıkaya, burun ve ağızdan yayılan damlacıklara dikkat çekti. Deri ve sinirleri tutan kronik seyirli bir enfeksiyon olan cüzzam, milyonlarca kişi için halen tehdit oluşturmakta. İşte, lepra yani cüzzam hastalığına ilişkin tüm merak edilen soruların yanıtları!
Lenf kanseri neden olur, belirtileri nelerdir? Lenf kanseri ölümcül müdür?
Kanser tedavisinde doğal takviyelere dikkat! Her doğal olan güvenilir değil!
LEPRA (CÜZZAM) NEDİR?
Lepra veya cüzzam olarak bilinen bu hastalık; kollarda, bacaklarda ve vücudun çeşitli bölgelerinde yara ve sinir hasarına sebep olan bulaşıcı ve kronik bir rahatsızlıktır. En eski bulaşıcı hastalıkların başında gelen cüzzamın kişiden kişiye geçmesi yalnızca dokunma yoluyla olmaz. Cüzzam vakalarının birçoğunda, hastalığı taşıyan kişiyle uzun süreli temas söz konusudur. Henüz teşhis edilmemiş cüzzamlı biri öksürürken veya hapşırırken çıkarttığı damlacıklarla yakın temas eden kişi hızla bu enfeksiyonu kapabilir
Sarılma ve tokalaşma hastalıklara davetiye çıkarıyor! Halk sağlığı uzmanı uyardı…
LEPRA (CÜZZAM) NASIL BULAŞIR, NEDEN OLUR?
Cüzzam hastalığı kişiden kişiye temas yoluyla bulaşır, sinsi ilerler ve yavaşça kendini gösterir. Risk altında olan kişiler genellikle cüzzam hastaları ile yakın ve uzun süreli temas halindedir. Cüzzam hastalığının kuluçka süresinin oldukça uzun olduğu, dokuz aydan 20 yıla kadar değiştiği bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kişinin bu hastalığa yakalanması için cüzzam hastalığı tedavi edilmemiş bir kişiyle birkaç ay kadar yakın ve sık temasla burundan ve ağızdan damlacıklar yoluyla bulaştığını açıklamıştır.
CÜZZAM HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Cüzzam hastalığı, ilk olarak vücut yüzeyi ile beyin omuriliğinin dışındaki periferik sinirleri etkisi altına alır. Gözlerde ve burnun içini kaplayan ince dokuda da etkili olan lepra yani cüzzam hastalığının ana semptomu birkaç hafta ya da ay sonra dahi geçmeyen soluk renkteki cilt yaraları, yumrular ve şişliklerdir.
Hastalığın ilk seyrindeki belirtiler:
Ciltte şişlikler ve döküntüler
Döküntü çevresinde uyuşma
Hastalığın ilerleyen dönemindeki belirtiler:
Şişen, renk değiştiren ve ağrılı haldeki yaralara dönüşen cilt deformeleri
Parmaklarda his kaybı acıyı, sıcağı ve soğuğu hissetmekte zorlanma
Parmakların kıvrılmasına veya ayağın bükülemeyecek kadar zayıflamasına neden olabilen kas zayıflığı
Ayakaltında oluşan yaralar
Burun tıkanıklığı
Görme güçlüğü veya körlük
Ateş
CÜZZAM HASTALIĞI SİNİR HASARINA YOL AÇARSA…
Duyusal sinir hasarı: Duyu sinirleri hasar gördüğünde ağrıyı hissedemez. Bu da ellerin ve ayakların uç kısımlarının ya da tamamının kaybına neden olabilecek yanıklara ve yaralanmalara zemin hazırlar.
Göz siniri hasarı: Göz, cüzzam hastalığı nedeniyle hasar aldığında kalıcı görme kaybı meydana gelebilir. Özellikle toz ya da diğer tahriş edici maddeler nedeniyle yaralanmalar bu durumu kolaylaştırır.
Motor sinir hasarı: cüzzam hastalığının motor sinirlere zarar vermesi sonucu vücudun çeşitli bölgelerinde felç ve hareket sıkıntısı görülür.
Otonom sinir hasarı: Otonom sinirler; kan basıncı, kalp hızı, terleme ve sindirim sistemi gibi vücut fonksiyonlarını düzenler. Cüzzam hastalığı ise otonom sinirlerin hasar görmesine sebep olur ve bununla birlikte saç dökülmesi, terleme dengesinin bozulması, cildin kuruması ve çatlaması gibi rahatsızlıklar görür. Vücut bu rahatsızlıklarla bağışıklığını düşürür ve ikincil enfeksiyon hastalıklarına da açık hale gelir.
Cüzzam hastalığının uzun süren kuluçka dönemi, doktorların cüzzamlı bir kişinin ne zaman ve nerede enfekte olduğunu teşhis etmesini güçleştirir. Cüzam hastalığına sebep olan bakterilerle temas edildikten sonra semptomların görülmesi yaklaşık 9 aydan 20 yıla kadar uzanmaktadır.
CÜZZAM LEPRA HASTALIĞI ÇEŞİTLERİ
Tüberküloid Cüzzam:
Az şiddetli ve hafif bir formdur.
Bir veya birkaç düz, soluk renkli cilt lekesi görülebilir.
Altındaki sinir hasarı nedeniyle etkilenen bölge uyuşmuş olabilir.
Diğer formlara göre daha az bulaşıcıdır.
Kendiliğinden iyileşebilir, ancak hastalık devam edebilir veya diğer formlara geçebilir.
Lepramatöz Cüzzam:
Hastalığın şiddetli bir formudur.
Deri döküntüleri, uyuşukluk, kas zayıflığı gibi belirtiler görülür.
Burun, böbrekler ve erkek üreme organları etkilenebilir.
Saç dökülmesi (alopesi) yaygın olarak görülebilir.
Sinir tutulumu ilerledikçe uzuv güçsüzlüğü ortaya çıkar.
Simetrik ve parlak lezyonlar görülebilir.
Diğer formlara gerilemez.
Sınırda Cüzzam:
Hem tüberküloid hem de lepromatöz formun semptomlarına sahiptir.
Tüberküloid cüzzam gibi lezyonlar görülse de daha çok sayıda olabilir.
Bu form, tüberküloid cüzzama veya diğer formlara ilerleyebilir.
Orta Sınırda Cüzzam:
Asimetrik olarak dağılmış, orta derecede anestezik, kırmızı ve şiş lenf nodülleri ile karakterizedir.
Farklı formlara dönüşebilir.
Her bir cüzzam formu, hastalığın seyrini belirlemede bağışıklık sistemi tepkisi ve bakterinin etkisiyle birlikte rol oynar. Tedavi, hastalığın tipine ve evresine bağlı olarak antibiyotiklerle gerçekleştirilir.
CÜZZAM LEPRA HASTALIĞI TEDAVİSİ VAR MI, NEDİR?
Cüzzam yani lepra, tedavisi olan bir hastalıktır. Erken teşhis ve tedavi ile kalıcı hasar, şekil bozukluğu önlenebilir. Cüzzamın tek tedavisi, 2 ila 3 tip antibiyotik kombinasyonunu içeren çoklu ilaç yüklemesidir. Tedavi, 6 aydan 2 yıla kadar uzanabilir. Cüzzam hastasının çoğunlukla hastanede kalmasına ihtiyaç yoktur. Tedaviye başlandığı andan itibaren cüzzam hastası artık hastalığı bulaştıramaz.
Cüzzam tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar bakterileri öldürmede çok etkili olduğu için hastalar tedavi süresince diğer insanlardan uzak tutulmaz. Oldukça güçlü olan bu mevcut ilaçlar, tedavi süresinin 20 yıl önce yaygın olandan çok daha kısa sürmesini sağlar.
Tedavide kullanılan başlıca ilaçlar dapson, rifampisin ve klofazimindir. Tüberküloid ya da sınırda tüberküloid olan hastalara 6 ay süreyle dapson ve rifampin; sınırda ya da sınırda lepromatöz olan hastalara dapson, rifampisin ve klofazimin 2 yıl süreyle verilebilir. Bazı bölgelerde, bir deri lezyonu olan hastalar sadece tek doz ilaçla tedavi edilir. Kullanılan diğer ilaçlardan bazıları ise minosiklin, ofloksasin ve klaritromisindir. Tedavi üzerinde etkili olan bu ilaçlar, yaygın olarak kullanılan üç ilaca alerji ya da intolerans olması durumunda kullanılır.
Editor : Şerif SENCER