Cumhurbaşkanı ÖZETİ| Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Kuruluşumuzdan bugüne İstanbul kadın kollarımızda görev yapan hanımefendilerin her birine şahsım, teşkilatım adına şükranlarımı sunuyorum. Kadınları dışlayan hiçbir teşebbüs gibi hiçbir siyasi hareketin hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Biz de partimizi bir erdemliler hareketi olarak kurarken, ana kademe yanında kadınlarımıza ve gençlerimize özel önem verdik.
7 Şubat’ta İstanbul İl Teşkilatımızın kongresini yaparak yoğun bir maratonun son noktasını koyacağız. Türkiye yüzyılı yürüyüşümüzün hazırlıklarını bir üst seviyeye çıkartacağız.
Biz kadın teÅŸkilatlanmamıza kadınlara yönelik çalışmalarımıza niçin bu kadar önem veriyoruz? ErkeÄŸi eÄŸitirsen bir kiÅŸi, kadını eÄŸitirsen bir aileyi ve oradan da tüm toplumu eÄŸitirsin diye bir söz vardır. Atalarda er bozulursa aile bozulur kadın bozulursa millet bozulur diyorlar. Ne tarafa bakarsanız bakın kadının aileden baÅŸlayan tüm toplumu nasıl etkilediÄŸinin iÅŸaretlerini görüyorsunuz.Â
'ANCAK KADINLARIMIZ YAPABÄ°LÄ°R'
AK Parti olarak hanelere, ağırlıklı olarak kadın üzerinden giderek seçimlerde yüzde 50’leri bulan oy oranlarını yakaladık. Bugün oylarımız arzu ettiÄŸimiz seviyelerde deÄŸilse kadınlara etkin ÅŸekilde ulaÅŸamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir.Â
MUHALEFETE TEPKÄ° :BU KAFADA GÄ°DERLERSE DAHA 22 YIL DA BEKLERLER
Siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip, sırtüstü yatarak armut piş ağzıma düş mantığıyla iktidar beklediğine. 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafa ile daha 22 yıl da beklerler 222 yıl da beklerler.
'BUNLAR ANCAK Ä°KTÄ°DARCILIK OYNARLAR'
Bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar. Üzerimizdeki vebal çok büyük. Omuzlarımızdaki yük gerçekten çok ağır. Biz de milletimize aşkla hizmet edeceğiz.
LGBT TEPKÄ°SÄ°
LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmektedir. Çocuk istismarını da meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek birçok Batı ülkesinde neredeyse imkansızdır. Sinemadan modaya, siyasetten sivil topluma hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır. Türkiye, bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir. Bizim inancımız da, kültürümüz de, dilimiz de böylesi bir cinsiyetçi ayrıma uygun değildir. Türkçemizdeki adam ve kadın kavramları da asla cinsiyetçi bir kavram değil, cinsiyet ayrımını ifade eder.
Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır.
Evlilikler düşerken boÅŸanmalar atıyor. Nüfusumuzun 2035'ten sonra düşeceÄŸi simülasyonlarıyla karşılaşıyoruz. 2025'i aile yılı ilan ettik. Yeni politikaları devreye alacağız. Kadın, aile ve nüfus politikalarımızın toplumla ve milletin deÄŸerleriyle bağı kopmuÅŸ marjinal yapılar tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceÄŸiz.Â
‘BOÅžANMA ORANLARI HIZLA ARTIYOR’Â
Evlilik oranlarımız düşerken, boÅŸanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma iÅŸtiyakı öylesine azaldı ki nüfusumuz 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye baÅŸlayacak. 2100’de 65 milyona gerileyeceÄŸi simülasyonlarla karşılaşıyoruz.Â
Aile büyüklerimizin ömürlerinin son baharını öncelikle evlatlarıyla birlikte bu mümkün deÄŸilse kendileri için hazırlanan huzurlu ortamlarda geçirmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız. Milletimizin hiçbir ferdini küresel ahlaki tehditlere karşı korumasız bırakmayacağız.Â
‘KESÄ°NLÄ°KLE GERÄ° ADIM ATMAYACAÄžIZ’Â
Bakanlığımızın adındaki aile ifadesinden rahatsız olan marjinaller bizi ve gayretlerimizi hedef alacaklardır. 50 bin Gazzeli mazlumun katledilmesine 471 gün boyunca sessiz kalanlar sırf aileye, çocuğa, kadına sahip çıktığımız için bizi eleştireceklerdir. Sadece itiraz etmekle kalmayıp küresel seviyede verilen desteklerle sivriltilmiş, ellerindeki tüm okları bize yönelteceklerdir. Biz bunlara asla kulak asmayacak, tehditleri karşısında kesinlikle geri adım atmayacağız.
Tıpkı muhalefetin tepkilerine rağmen sürdürdüğümüz en az 3 çocuk çağrımızda olduğu gibi burada da ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktan geri durmayacağız.
Editor : Åžerif SENCER