Kuzey ÖZETÄ°| Afrika’daki Sahra Çölü’nün sıcaklığı 50°C’ye kadar ulaşır ancak bu bölgeler her zaman sıcağın etkisiyle oluÅŸmaz. ÖrneÄŸin Asya’daki Gobi Çölü ve Antarktika ve Arktik kutup çölleri, daima soÄŸuktur.Â
Peki çöllere dair öğrenmemiz gereken daha baÅŸka neler var?Â
Çöller, 3 farklı şekilde meydana gelir.
Güneş ışınları Ekvator'a dik bir biçimde yansır ve bu durum, o bölgede güneş enerjisinin yoğun olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte su ve kara kütlelerinden gelen sıcak hava yükseliş gösterir ve bu hava, neme sahip olmayan soğuk havaya kıyasla daha fazla nem tutma kapasitesine sahiptir.
Ayrıca okyanuslar Ekvator çevresinde oldukça fazladır ve hava sadece ısıyı deÄŸil, su buharını da taşır. O bölgelerdeki sıcak ve nemli hava yükseldikçe soÄŸumaya baÅŸlar ve böylece yoÄŸuÅŸma sebebiyle yağışlar meydana gelir.Â
Antarktika Çölü .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Devamında nemini büyük oranda Ekvator'a bırakan hava, Ekvator'un çevresinden Yengeç ve OÄŸlak Dönenceleri'ne doÄŸru hareket eder. Hava bu enlemlere ulaÅŸtığında ise nemini büyük oranda kaybetmiÅŸ olur ve oldukça kuru hale gelir.Â
Bu kuruluk ve yağmur yağmaması durumu da karmaşık hava sirkülasyon düzenleriyle birleşerek çöllere sebep olur. Aynı zamanda bu hava dolaşımı, Hadley hücreleri olarak adlandırılır.
Hadley hücrelerinin yanında kıtasallık da çöl oluşumlarının başlıca sebebidir.
Gobi Çölü .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Kıtasallık kavramı, toprakların okyanuslara olan uzaklığını ve bunların iklimsel etkisini ifade eder. Bununla baÄŸlantılı olarak su, su kütlelerinden buharlaÅŸtığında karada çökme etkisi gösterir. Su kütlelerine yakın olan bölgeler de bu nemin çoÄŸunu alır.Â
Ayrıca hava iç bölgelere doğru ilerledikçe, sahip olduğu nemi büyük oranda kaybeder. Bu durum uzun mesafeler kat eden hava akımlarının, nemini kaybedip kurumasına yol açar ve böylece bölgenin iç kesimlerinde çöl oluşumları başlar. Örneğin Gobi ve Takla-Makan Çölleri, kıtasallık sebebiyle oluşan çöl bölgeleridir.
Bir diğer sebep ise kıyı soğutma.
Aslında çöller havanın ısınması ya da soÄŸumasıyla da oluÅŸabilir. Daha önce bahsettiÄŸimiz gibi soÄŸuk hava, sıcak havaya göre daha az nem taşır. 30°C’lik bir hava, metreküp başına 30,4 gram su taşır.Â
Yine havanın %100 bağıl nem tuttuÄŸu varsayıldığında ve hava 30°C’den 10°C’ye indiÄŸinde var olan nem, metreküp başına 9,4 gram suya dönüşür. Bu durumda da nemin %31’e düşmesi, çöl oluÅŸumu için yeterlidir.Â
Kaynaklar: Science Focus, National Geographic, Science ABC, Evren Atlası, Britannica
Editor : Åžerif SENCER