Eskiden ÖZETİ| Harvard Üniversitesinde profesör ve aynı zamanda Populace adlı bir düşünce topluluğunun kurucusu olan Todd Rose'a göre bu kavram; bir gruba uyum sağlama arzusunun, insanları nasıl yanlış yola sürükleyebileceğini anlatıyor.
Rose, ''Collective Illusions: Conformity, Complicity, and the Science of Why We'' adlı kitabında bu kavram ile ne demek istediÄŸini detaylıca açıklıyor. O halde gelin, biz de sizler için kolektif illüzyonu detaylıca açıklayalım.Â
Kolektif yanılsamalar, çoğu zaman çoğunluğun savunduğu yalanlar nedeniyle ortaya çıkar.
Bir grubun içindeki insanlar, çoÄŸunluÄŸun düşündüğü ve istediÄŸi, yanlış olsa bile aynı fikirde olmadıklarını gruba belirtmeyebiliyor. Bu da illüzyona kapılmalarına yol açıyor. Çünkü bu aslında onaylamadıkları bir ÅŸeye razı olmaları anlamına geliyor. Hatta daha ileri boyutlarda, diÄŸerleri tarafından istemedikleri bir eylemi yapmaya bile zorlanabiliyorlar. Yapılan araÅŸtırmalar, ABD vatandaÅŸlarının üçte ikisinin böyle durumlarda konuÅŸmak yerine, kendini susturmayı tercih ettiÄŸini ortaya koyuyor.Â
İş yerleri, bu yanılsamanın en çok görüldüğü ortamlar arasında.
Todd Rose .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Ä°ÅŸ, insanların kazanç saÄŸladığı bir alan olduÄŸu için çoÄŸu kiÅŸi, herhangi bir kritik durumda mesleki konumunu kaybedeceÄŸini düşünerek görüşünü bildirmek istemeyebiliyor. Mesela Todd Rose yaptığı çalışmada, çoÄŸu kiÅŸinin iÅŸinden memnun olmadığını, daha farklı bir hayat amacı aradığını söylüyor. Ancak yine bu aynı çoÄŸunluÄŸun, aslında herkesin böyle düşünmediÄŸini sandığı görülebiliyor. Ä°ÅŸte Rose bunun, çoÄŸunluÄŸun yanılsamasına bir örnek olarak verilebileceÄŸini düşünüyor. Yazar burada insanların, kalıp yargılardan hareket ederek kolayca aslı astarı olmayan genellemeler yapabilmelerini eleÅŸtiriyor.Â
Rose bu eleştirisini şöyle açıklıyor: Çalışan ve çocuğu olan bireyler, iş hayatları nedeniyle çocuklarına ayırdıkları vaktin yetersiz olduğunu düşünüyor. Bu nedenle bu konuda, genel bir sistem iyileştirmesi yapılması gerektiğini düşünüyorlar. Hatta yapılan araştırmalarca insanların böyle düşündükleri ortaya konmuş durumda. Ancak Rose'a göre, kimse bu isteğini diğerlerinin içerisinde yüksek sesle dile getiremiyor. Çünkü diğerlerinin bunu istemediklerini düşünüyorlar ve bunu dile getirip öne çıktıkları takdirde yuhalanacaklarını zannediyorlar. Böylece sonuç olarak çoğu kişi, belki de kötü giden bir düzeni iyileştirebilecekken, ''nasıl olsa herkes böyle düşünüyor'' sanıp susarak birçok imkan ve fırsattan feragat etmiş oluyor. Fakat bir konuşsalar diğer birçok kişinin de kendileri gibi düşündüğünü görebileceklerini bilmiyorlar.
Bu durum, bir gruba ait olabilme isteÄŸinden kaynaklanıyor.Â
Rose'a göre bir gruba uyum saÄŸlamak, insanlar için önemlidir. Bu nedenle bireyler, o grupta en çok konuÅŸulan ÅŸey saçma bile olsa gruba dahil olabilmek için onun makul olduÄŸunu düşünebiliyor. Ancak Rose, şöyle ilginç bir örnek veriyor: Mesela Twitter'daki içerikleri, kullanıcıların %10'unu oluÅŸturuyor, %80'i ise bu içerikleri dolaşıma sokuyor. Bu da insanların sadece %10'unun, bir görüşe sahip olduÄŸunu gösteriyor. Fakat insanlar, diÄŸer %80'in de bir görüşü varmış gibi zannediyor oysa bu tamamen bir yanılsama. Yani gördüğünüz gibi çoÄŸu zaman önemli olan ve diÄŸerlerinin de aynı düşünmesini etkileyen ÅŸey, azınlığın görüşleri olabiliyor.Â
Yani çoÄŸu zaman fikirler, bir grubun ortak ürettiÄŸi düşünceler olmayabiliyor. Rose, insanların düşüncelerini, bir topluluÄŸun karşısında gizlemelerini anti-demokratik bir durum olarak görüyor. Çünkü yazar o insanlara, ''sen ses çıkarmazsan, o çıkarmazsa, öteki susarsa demokrasi nasıl iÅŸleyebilir?'' gibi bir soru sormamız gerektiÄŸini düşünüyor.Â
Bu işin kötü sonuçlarından biri de iptal kültürünü derinlemesine beslemesi.
Ä°ptal kültürünün savunucuları, kendileriyle aynı fikirde olmayan kiÅŸilerin aforoz edilmesi gerektiÄŸine inanan bir yapıya sahip. Yani sırf onlarla aynı fikirde deÄŸilsiniz diye hayatınızın mahvolması gerektiÄŸini düşünüyorlar diyebiliriz. Ä°ptal kültüründe kiÅŸi, sosyal, ekonomik ve bazen fiziksel olarak cezalandırılabilir. ''Vay efendim sen misin benim gibi düşünmeyen!'' deyip, karşısındaki kiÅŸiye olumsuz tutum sergileyen insanlar bu kültürü destekliyor. İşte sırf bu nedenle bazı insanlar, baskı ve tehdit altında oldukları için diÄŸerleriyle aynı fikirdeymiÅŸ gibi yapabiliyor. Yani bir bakıma sadece rahat bırakılsınlar diye mecburen yalan söylüyorlar.Â
www.idrak34.com
Editor : Åžerif SENCER