
Kahramanmaraş ÖZETİ| merkezli depremlerin ardından 50 kişilik bir ekiple bölgeye giderek çocuklara yönelik psikososyal destek çalışması yapan Atatürk Üniversitesi ekibi, ruhsal ve zihinsel tahribatı onarmak için özellikle çocuklarla yönelik etkinlikler düzenledi.
Psikososyal ve rehabilitasyon uzmanları, saÄŸlıkçılar, spor bölümü gönüllülerinden oluÅŸan ekibin Malatya'da çadır kentteki çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Dr. Öğretim Ãœyesi Ä°smail Ay, "Çocukları hedef alan bir çalışma planladık. Onlara dokunmak, onları hissetmek ve bir nebze olsun depremin sıkıntısından, stresinden kurtarmayı amaçladık" dedi.Â
Oraya gittiklerinde gördükleri manzaranın çok kaygılı, tedirgin çocuklardan oluştuğunu ifade eden Ay, şöyle konuştu:
"Ben eskiden beri hep çocuklarla çalışırım. Hep güler yüzlü görmeye alışkınız çocukları ama bizim orada ilk gördüğümüz manzara çok kaygılı, çok tedirgin çocuklardı. Bize yaklaÅŸmaya çekiniyorlar, korkuyorlar, endiÅŸeliler. Tabiri caizse ailelerinin eteklerine yapışıyorlar. Tabii ki bu çok normal ama bir müddet sonra bir etkileÅŸim kurduktan sonra çocukların çabuk adapte olabildiÄŸini de gördük. Dolayısıyla bu tür faaliyetler çocuklar için yaygınlaşırsa, planlı programlı bir duruma getirilirse, daha planlı, programlı bir duruma getirilirse çocukların da zannedersem bu stres belirtileri gittikçe azalacak ve normal hayatlarına uyumları daha kolay olacak.Bundan sonraki hayatlarına uyumları kolaylaÅŸacaktır. Bu kaygı, korku uzadıkça ileride travma sonrası stres bozukluÄŸu dediÄŸimiz tepkilere yol açabiliyor. Bizim amacımız da iÅŸte bu kaygı, stresi bir nebze olsun azaltıp bunun daha ileri boyutlara gitmesine engel olmak, hafifletmekti. Bu amaçla oraya gittik ve çocuklara dokunabildiÄŸimizi düşünüyoruz. Tabii ki herkese gücümüz yetmedi ama ziyaret ettiÄŸimiz temas ettiÄŸimiz çocuklarla güzel bir etkileÅŸim kurduk."‘AÄ°LELER, TRAVMA YAÅžADIÄžI İÇİN ÇOCUKLARLA ETKÄ°LEŞİM KURAMIYOR’
Deprem bölgesindeki gözlemlerinden birinin ailelerin çocuklarıyla etkileşim kuramaması olduğunu ifade eden Ay, şunları söyledi:
"Şöyle bir gözlemim var. Aileler kendileri de bu travmayı yaÅŸadıkları için çocuklarıyla çok etkileÅŸim kuramıyor. DoÄŸal olarak normal. Onları anlayacak, onları bu depremin etkilerini hafifletecek daha uzman, daha profesyonel ekiplere ihtiyaç var. Mesela biz oraya gittiÄŸimiz zaman bazı aileler çocuklarını oyunlara katılsın diye zorlamaya baÅŸladılar. Halbuki o çocuk zaten kaygılı. Dolayısıyla mesela zorlamadan, üstüne gitmeden onu daha fazla tedirgin etmeden anlayışla yaklaÅŸarak bunun kaygısını, korkusunu anlayarak sakin tavırlarla yaklaÅŸmasını saÄŸlamalı.Mesela oyunlarla, etkinliklerle ya da iÅŸte kendini ifade edebilecek düzeyde ise kaygılarını konuÅŸarak ve bunların normal olduÄŸunu bilerek çocuklara yaklaÅŸmak onları rahatlatır. Aileyi de içine alan çalışmalar yapılması lazım psikososyal müdahalelerde. Biz çocukları hedef alıyoruz ama aileyi bu iÅŸin içine katmadan, aileyi eÄŸitmeden yapılacak müdahaleler de yetersiz kalır ama ailelerin de bu travmayı yaÅŸadıklarını unutmadan bunu yapmak lazım."‘ENKAZ ALTINDAN ÇIKARILAN ÇOCUKLARIN DURUMU DAHA AÄžIR OLUR’  Â
Enkaz altından çıkan çocukların durumunun diÄŸer çocuklara göre daha ağır olacağını belirten Ä°smail Ay, "Ä°lk etapta yine psikolojik ilk yardım dediÄŸimiz müdahaleler yapılmalı. Zorlamadan, onu dinleme, anlama etkinlikleri, oyunlar, faaliyetler yapılmalı. Muhtemelen uzun vadede daha çok profesyonel, travma sonrası tepkileri azaltmaya dönük profesyonel müdahaleler ve uzun vadeli müdahaleler büyük ihtimalle gerekecektir. Tabii ki her çocuÄŸun direnci farklı onu da vurgulamakta fayda var. Yani her çocuk kesin böyle yoÄŸun tepkiler verecek diye bir kural yok. Genel olarak bu tür tepkileri gözlemek mümkün olacak. Kalıcı etki gözlenen çocukları da bu profesyonel çalışmalara dahil etmek lazım" dedi.Â
ARAMA KURTARMACILARI KENDÄ° HALÄ°NE BIRAKMAMAZ LAZIM
Enkazda arama kurtarma yapan görevlilere de destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Ay, şu ifadeleri kullandı:
"Arama kurtarma ekipleri de ikinci travma dediÄŸimiz durumlar yaşıyorlar. Çünkü onlar da hoÅŸ olmayan manzaralarla karşı karşıyalar. Sürekli yıkılmış binalar, enkaz altında kalmış insanlar, bütün bunlara tanık olmak, birinci elden tanık olmak çok kolay bir durum deÄŸil. Dolayısıyla travma sonrası stres tepkileri kurtarma ekiplerinde de sık karşılaÅŸtığımız durumlar. Ä°lk etapta bu hemen açığa çıkmayabilir.Bir müddet sonra geçen süreçte kaygılar tarzında, örneÄŸin kapalı alanlara girememe gibi ya da her an deprem olacakmış hissi ya da oturduÄŸu yerde sanki deprem oluyormuÅŸ gibi sarsıntı hissi ya da gece uyuyamama, kabuslarla uyumama tarzındaki tepkiler, travma sonra stres bozukluÄŸuna dönüştüğünün belirtileridir. Bu ekiplere de uzun vadeli bir destek vermek gerekiyor ki onlar da toparlanma sürecini tamamlayabilsinler. Yani onları kendi haline bırakmamak lazım. Onlara da destek olmak gerekiyor."ÂEditor : Åžerif SENCER