Amerika’nın ÖZETİ| köklü üniversitelerinden Brown Üniversitesi’nde yapılan Costs of War (Savaşın Maliyeti) çalışmasına göre, 2001’de İkiz Kulelere düzenlenen saldırının ardından başlayan ve 20 yıl süren işgalde 800 bin Amerikan askeri görev yaptı. İşgal Amerika’ya 2 trilyon dolara mâl oldu. Bu süreçte 4 kez Amerikan başkanı değişti. NATO dahil 51 ülke ABD-Afgan savaşına dahil oldu. Amerika’dan sonra Afganistan’da en fazla askeri İngiltere ve Almanya bulundurdu.
Bu iki ülke savaş boyunca 50 milyar dolara yakın para harcadı. 2001’de Amerika, Afganistan’a “özgürlük ve demokrasi” getirme parolasıyla yola çıkmıştı. 20 yıllık işgalden geriye ölüm, yıkım, hastalıklar, sakatlıklar, evlerinden sürülmüş milyonlarca insanın acı hikayesi ve bolca göz yaşı kaldı.
Mehmet Bozkurt'un Oda TV'deki haberine göre, dünyadaki en büyük ikinci mülteci nüfus Afganlar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) raporlarına göre, ülkesini terk eden Afgan mültecilerin mevcut sayısı 2 milyon 500 bini aştı. Birleşmiş Milletler gerçek sayının çok daha fazla olabileceğini işaret ediyor. Ülke içinde ise göç etmek zorunda kalanlarının sayısının 3 buçuk milyonu aştığı değerlendiriliyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre, Afganistan'da okula gitmeyen 3 milyon 700 bin çocuğun yüzde 39'unu kız çocukları oluşturuyor. Peki, Afganistan’da bunlar yaşanırken bir insanın hayatı bunlardan nasıl etkilendi?
"EVİM ROKETLE VURULDU"
Bu soruyu Türk gazeteci Rafet Ballı sordu, Afgan gazeteci Mansoor Ahmad Faizy yanıtladı. Adı Mansoor… 1987 Kâbil doğumlu… İşgal başladığında henüz 14 yaşında… Savaş içinde büyümüş binlerce Afgan gencinden biri. Ancak onu farklı kılan, gazetecilik dürtüsüyle, yaşananları sadece belleğine değil, yazdığı yazı ve haberlerle tarihe kayıt düşüyor. Mansoor, ABD’nin Afganistan’da işlediği insanlık suçlarının neredeyse kara kutusu.
Hükümet gazetesi Qabul Times’ta çalışan Mansoor, birçok Afgan ve yabancı haber ajanslarında çalıştıktan sonra ülkenin ilk günlük İngilizce gazetesi Afghanistan Times’ta çalıştı. Devlet bürokrasisinin ve yabancı diplomatların yakından takip ettiği gazetedeki işinden sonra şimdi ise Afghanistan Times Daily'nin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Çok yakında yayınlanacak “Mansoor” adlı belgeselde, Mansoor Ahmad Faizy başından geçenleri şöyle anlattı:
“Ben Kabil’deyken savaş vardı, roketler etrafımızdaki bölgeleri vuruyordu. Roketlerden biri benim evimi vurdu ve yok etti. Bazı akrabalarım savaşta hayatını kaybetti. Bazıları yaralandı. Yani ben savaşta doğdum ve savaş içinde büyüdüm. Evet şimdi bir parça barış geldi, ancak ekonomimiz iyi değil.”
Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden sonra dört çocuğu ve eşi ile İstanbul’a gelen gazeteci Mansoor Ahmad Faizy, bölgeyi yakından takip eden deneyimli gazeteci Rafet Ballı’ya anlatıyor. Rafet Ballı Mansoor’un anlattıklarını Tahran, Ankara ve Washington’dan uzman isimlerle değerlendiriyor.
CIA ANALİSTİ: İŞGAL BÜYÜK BİR HATAYDI
Belgeselin en ilginç isimlerinden biri, 2011-2015 yılların arasında Afganistan’da görev yapan, Pentagon’da görevli ve CIA analisti Ron Aledo. Aledo, ABD’nin desteğiyle Afganlardan kurulmaya çalışılan ordunun para için, Taliban’ın ise Allah için ve cennete gitmek için savaştığının altını çizerek; işgalin çok büyük bir hata olduğunu defalarca söylediğini ve bunu Amerikan medyasında dile getirdiğini söyledi. Rafet Ballı’nın sunduğu, yönetmenliğini Serkan Koç’un yapımcılığını ise Tunç Akkoç’un üstlendiği “Mansoor” belgeseli işgalin sona ermesinin yıl dönümünde yayınlanacak.
İşte o belgeselden kısa bir bölüm: