Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası'nda önemli açıklamalarda yaptı.
Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Şirket kuruluş işlemlerinde odalarımızı tek durak haline getirdik. Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ile Türkiye’nin yerli otomobili TOGG’u birlikte hayal ettik, milletimize birlikte kazandırdık.
TOGG yeter mi? Yetmez, önümüzdeki süreçte TOGG benzeri yeni fikirlerle Türkiye yüzyılına yakışır projeleri hayata geçireceğiz.
Dünya ekonomisi sağlık krizleri, ticaret gerilimleri, jeopolitik riskler, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere güçlükle sınanmaktadır. Arz ve talep dengesinin bozulmasına yol açmıştır. Enerji ve emtia fiyatları artışı kaynaklı küresel enflasyon sorunu ile baş etmeye çalışılırken tedarik zinciri bozulmaları ile karşılaşılmıştır.
"Birçok ülkeden olumlu ayrışan bir ülke olmuştur"
Türkiye’de olumsuz etkilenmiş, finansal koşulların üzerine bir de yaşadığımız deprem felaketi eklenmiştir. Sadece bu yıl merkezi yönetim bütçemizden depremin yaralarını sarmak için yapacağımız harcama 762 milyar Türk lirasıdır.
Ülkemiz tüm bu zorluklara rağmen güçlü üretim ve ihracat kabiliyeti ile birçok ülkeden olumlu ayrışan bir ülke olmuştur. Türkiye ekonomisi 2023’ün ilk çeyreğinde yüzde 4 büyümeyi başarmıştır.
Toplam istihdam haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 265 bin kişi artarak 31 milyon 700 bin civarına ulaşmıştır. Reel kesim güven endeksi 2023 yılı ikinci çeyreğinde yılın ilk çeyreğine göre iki puan yükselmiştir.
2022 yılında yüzde 37 olan orta yüksek ve yüksek teknolojileri ürün ihracatının imalat sanayi ihracatı içindeki payı bu y ılın ilk 7 ayında yüzde 41’e yükselmiştir.
"CDS primi 400 baz puan seviyelerine gerilmiştir"
İnşaat yatırımlarında 1.3 civarında büyüme kaydedilmiştir. Siyasi istikrar ve uygulanan makro politikaların etkisi ile 2023 mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan CDS primi 400 baz puan seviyelerine gerilmiştir. Son 2 ayda en önemli gelişmelerden biri olarak bunu rahatlıkla ifade edebilirim.
Risk primindeki düşüş dış kaynaklara erişimini kolaylaştırmakta, dış kaynakların ülkemize maliyetini aşağı çekmektedir. Risk priminin ekonomimizin sağlıklı görünümü yansıtacak şekilde daha düşük seviyelere gerilemesi beklenmektedir.
Son dönemlerde yeni para politikası çerçevesinde miktarsal sıkılaştırma, tüketim ile üretim arasında bariz farklı uygulama yapılmaktadır. Tüketimde daha dengeli yapı öngörülürken, üretimi, ihracatı destekleyici çerçeve oluşturulmaktadır.
"Verimliliği artırmak temel hedefimizdir"
Deprem harcamaları tek seferlik harcamalar 3-4 yıl sürecek belki ama her yıl tekrar etmeyecek harcamalar, bunlar bütçede yapısal bozulmaya yol açmıyor. Her yıl harcama gerektiren kalemler yapısal bozulmaya yol açıyor. Deprem harcamalarını arızi bir durum olarak görüyoruz. Bir takım gelir tedbirleri aldık. Kamuda harcama adında adımlar atmayı planlıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışma yürütüyor.
İlkelerimiz şeffaflık, tutarlık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluktur. Dünyadaki gündemle yakın ilişki içinde olan bir ekonomimiz var.
Türkiye’nin elbette kendi ihtiyaçlarını hiçbir şekilde ihmal etmeden bunu yapıyoruz. Serbest piyasa ve rekabet ortamında verimliliği artırmak temel hedefimizdir. Gerek kamuda gerek özel sektörde toplam tasarruflarımızı artırarak yatırımlarımızı sağlıklı kaynaklarla finanse ederek yolumuza devam ediyoruz.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye yüzyılı vizyonumuzda yerli ve milli politikalarımızdan taviz vermedik. Makroekonomik istikrarın sağlanması yönünde ortaya koyduğumuz mücadelede sizlerle birlikte başarıyı yakalayacağımıza inancımız tamdır.
Hiçbir şey bir anda gerçekleşmiyor. Sabırla doğru politikalar izlediğinizde sonuç alıyorsunuz. Israrla ve sabırla doğru politikaları hep birlikte izleyeceğiz. Ortaya çıkan refahı toplum olarak paylaşacağız."
Editor : Şerif SENCER