Okan ÖZETİ| Bayülgen’in Shakespeare’in ünlü trajedisinden hareketle yazdığı, yönettiği ve oynadığı ‘Richard’ önceki akşam Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda tiyatroseverlerle buluştu.
Oyundan elde edilen gelir depremzedelere verilecek.
Bayülgen’in bir sonraki projesi ise “Drakula” olacak. William Shakespeare’in ilk yazdığı oyunlarından biri olan “III. Richard” kralın kısa hayatını konu alıyor. Oyun Shakespeare’in klasik “III. Richard”ı değil. Sondan başlayan oyunda zaman geriye doğru akıyor. Oyun içinde oyunun oynandığı “Richard”da rol alan oyuncuların hangi karaktere geçtikleri ve ne zaman “Richard”ın, ne zaman “III. Richard”ın içinde yer aldıklarını kestirmek çok kolay değil. Öncelikle Shakespeare’in “III. Richard” adlı oyununu bilen ve dikkatli bir seyirci kitlesinin anlayabileceği bir oyun bu.
OYUN SONRASI SÖYLEŞİ
“Richard”da kullanılan ince ayrıntılar ancak ve ancak oyun öncesi ayrıntılı bir metin ile anlaşılabilir. Richard karakterini canladıran Bayülgen de bunu öngörmüş olacak ki seyirci oyundan ne aldı ya da ne anladı kısmını merak ediyor ve oyun sonrası söyleşi düzenliyor. İki perdelik oyun arasında, oyundan sonra oyuncular ile seyircilerin söyleşi gerçekleştireceğini ve katılmak isteyenlerin salonu terk etmemesi anonsu yapıldı. Oyunun sonunda gördük ki bütün salon yerinde oturuyor. Kafalar biraz da olsa karışık.
Oyun sonrası söyleşiler yapılmalı diyen Bayülgen, bu durumu şöyle açıklıyor: “Bir konser salonu, sergi salonu gibi ya da bir sosyal aktivite mekânı; tiyatro ve artık interaktif bir mekân. Bu gösteri şekli bütün dünyada yükseliyor. Bugün seyircilerimiz birer edilgen seyirci değil, bir bardak gibi koltuklara dizilmiş, alkış denilince alkış, şimdi üzüntü, şimdi kahkaha bu değil artık seyirci... Seyirci birey... Ve bu birey artık sadece seyretmek istemiyor, artık deneyimlemek istiyor. Biz de yavaş yavaş buna dönüşüyoruz, dönüşmemiz gerekiyor” diyor.
ALIŞILMIŞIN DIŞINDA!
Alışılmışın dışında bir şeyler yapmak istemiş Bayülgen, klasik bir “III. Richard” sahneye koyabilirdi ve tam anlamıyla bir oyuncu oyunu ortaya çıkardı. Oyunu bilenler Shakespeare’in “III. Richard”da yer alan tiradlarının ne kadar güçlü olduğunu ve kalabalık bir oyuncu kadrosuna rağmen oyun bitiminde sadece Richard karakterinin akılda kaldığını da iyi bilir. Bayülgen’e göre bu söylediğim bugünün işi değil artık. Sorunlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz
Bayülgen, “Bugünün işi seyirciyle beraber bir sinerjiye girmek, beraber tartışmak! Ve öyle şey yapamayız, yazar yazmış, efendim işte seyirci de katarsise ulaşacak, ahlaken arınacak, içindeki fikirleri de alacak, o kapıdan çıkacak gidecek, biz de kulis kapısından çıkacağız gideceğiz, alan memnun satan memnun. Böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Büyük sorunlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Göç meselesini yaşıyoruz. Birçok nedenden dolayı göç var. Sadece savaş ve politik konjonktür değil göçün nedeni. İklim göçü, gıda, su... Ve bu meselelerden sonra biz hepimiz ya göçmeniz ya da yer değiştirdik veya yer değiştirmeye adayız.
Deprem yüzünden, gıda, ekonomi, işsizlik, salgın hastalık, bir sürü şey yüzünden yer değiştireceğiz ve gideceğimiz yerde bizi ne bekliyor?” diyor.
DENEYİM…
“Öteki olmak ne demek? Hep aynı yerde olsak bile kendi ailemizin içinde öteki olmak ne demekti” gibi soruları ön plana çıkaran oyunda alışılmışın dışında bir deneyim bekliyor seyircileri...
SAHNEDE CANLI ORKESTRA…
Okan Bayülgen’in canlı orkestra eşliğinde seslendirdiği şarkılarının da yer aldığı oyunun konusuna gelecek olursak, 2012 yılında İngiltere kralı III. Richard’ın kemikleri bir otoparkta bulunur. İskeletin adli tıp uzmanlarınca araştırılıp kanıtlanması uzun bir zaman alacaktır. Tam o sıralarda küçük bir tiyatro topluluğu ise Shakespeare’in en önemli eserlerinden III. Richard oyununun provalarını yapmaktadır. Olaylar, polis tarafından aranan birinin tiyatroya sığınması ile rayından çıkar. Kendini Richard olarak tanıtan ve var olan düzene, sanatın mevcut kurumsal, etik ve hiyerarşik yapısına karşı olan bu adam, önce III. Richard rolünü, daha sonra da yönetmen koltuğunu ele geçirir.
Editor : Şerif SENCER