Kastamonu’da emlakçılık yapan Tacettin Tan’ı arayan bir şahıs, kendisini Kastamonu Adliyesinde görevli bir cumhuriyet savcısı olarak tanıttı. Telefonda İzmir’de kiralık bir evlerinin olduğunu ve bunu ilana koymak istediklerini söyleyen şahıs, ardından sosyal medya üzerinden ilanın fotoğraflarını ve bilgilerini gönderdi.
Durumdan ilk başta şüphelenmeyen Emlakçı Tacettin Tan, kendisine verilen bilgiler ışığında ilanı sayfasında paylaştı. Kısa bir süre sonra üst üste telefonlar alan Tan, müşterilerinin fiyatı çok uygun bulması sebebiyle durumdan şüphelendi. Müşterilerinin verdiği bilgiler ışığında tekrar ilan sahibinden evin tapusunu isteyen emlakçı Tan, kendisine dönüş olmayınca durumun dolandırıcılık olayı olduğunu fark ederek ilanı kaldırdı.
Ardından Tan, kendisini arayan müşterilerine dönüş yaparak herhangi bir yere kapora ya da para göndermemelerini ve ilanın dolandırıcılar tarafından verildiğini söyleyerek uyarıda bulundu.
“Fiyat çok düşük denilince olayın dolandırıcılık olduğunu fark ettim”
Dairenin o bölge için çok düşük ücrete kiraya verilmesi sebebiyle şüphelendiklerini ve dolandırılmaktan kurtulduklarını söyleyen emlakçı Tacettin Tan, “Televizyonlardan sık sık duyuyoruz. 'Ben savcıyım, terör olaylarına karıştınız' diyerek para istiyorlar. Bunları çok sık duyuyoruz. Artık bunları bizler de normal karşılıyoruz. Vatandaşı dolandırmak için telefonu kapattırmıyorlar. Ben ise, 30 yıllık meslek hayatımda ilk defa emlakçıya ilan veren bir dolandırıcı ile karşılaştım. Bunun için biraz dolandırıcılık olayını algılamamız geç oldu. Beni telefonla arayarak Kastamonu Adliyesinde savcı olduğunu söyledi. Adını ve soyadını söyledi. Savcı olarak kendisini tanıttıktan sonra İzmir’de bir dairesinin olduğunu ve acilen kiralamak istediğini söyledi. Kardeşinin İzmir’de olduğunu ve ilgileneceğini belirtti.
'Arayan müşterilerin bilgilerini sizlerden istiyorum, ben de kardeşime vereceğim, kardeşim de İzmir’de müşterilerle ilgilenecek' dedi. Bizler de burada herhangi bir art niyet görmeden normal şartlarda emlakçılık sektöründe bu şekilde bir dolandırıcılık yapılamaz. Biz de Kastamonuluyuz, kendisi de Kastamonu Adliyesinde görevli olduğunu söyleyince bizlerin de aklına yardımcı olmak geldi ve ilanı siteye girdik. Ama fazla vakit geçmeden bir iki tane müşterinin aramasından sonra bu kadar hızlı aranmaya ilk defa denk geliyoruz. İlan fiyatının İzmir’de o bölge için çok çok düşük olduğunu öğrendik. Hatta arayan bir bayan müşterimiz, 'kusura bakmayın, fiyat çok düşük, dairenin bir kusuru mu var' diye sordu. Öyle deyince benim jetonum düştü, dairenin bir kusuru yok ama ilanı verenin bir kusuru var sanırım. Tahmin ediyorum, bir dolandırıcılık olayına alet oluyoruz. Birazdan ilanı kaldıracağım, sakın hiç kimseye telefondan kapora ya da bir para ödemeyin, herhangi bir sözleşme yapmadan dairenin tapusunu görmeden para ödemeyin dedim. Beni arayan 4-5 arkadaşı ikaz ettim. Hemen ilanı da kaldırdım. Ondan sonra beni arayan arkadaşa dairenin tapusunu atmasını söyledim. Bana herhangi bir cevap gelmedi. Bana söylemiş olduğu adını ve soyadını kendi kaynaklarımızdan 'böyle bir isim var mı, gerçekten savcı mı' diye sorguladığımızda böyle bir savcının olmadığını öğrendik. Sonrasında da bir dolandırıcı şebekesine alet olduğumuzu fark ettik.
Bunun haber olmasının gerektiğini düşündüm. Biz böyle bir olay yaşadık, diğer illerde de bunun duyulmasını istedik, meslektaşlarımız yanılıp bizler gibi bu tür dolandırıcılık olaylarına alet olmasınlar istedik. Bizler erken davrandık, bu sayede hiç kimse dolandırılmadı ama biz olayı kısa sürede fark ettik. Bunun üzerine emlakçılık sektöründe bazı arkadaşlarımı aradım, onlarında arandığını öğrendim.
Hiç kimseye daireyi gezmeden, görmeden, sözleşme imzalamadan, telefonda kapora vermeyin ya da anlaşma yapmayın. Ben, bir emlakçı arkadaşınız olarak sizi ikaz etme gereği duydum. Kimse bu tür dolandırıcıların ağına düşmesin” dedi.
Editor : Şerif SENCER