Sermaye ÖZETİ| Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ömer Gönül, borsada yüzde 10 olan günlük işlem marjını değiştirmenin gündemlerinde olmadığını söylerken, borsa robotlarının mevzuata aykırı olmaması nedeniyle kısa vadede bir çalışma yapmayacaklarını belirtti.
Gönül, halka arzlara yoğun ilgi olduğunu açıklarken, Bloomberg'e verdiği röportajda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. SPK Başkanı Gönül’ün piyasaya yönelik sorulara verdiği cevaplar şöyle oldu:
Günlük tavan ve taban limitleri değişiyor mu?
Biz düzenleyici, denetleyici kurum olarak zaten piyasanın ihtiyaçlarına göre hareket etmeye çalışıyoruz. Tabii bunları az evvel de söylediğim gibi yatırımcının kolay anlayabileceği, güvende olabileceği ortamlarda yapmaya çalışıyoruz. Şu anda %10 marjın iyi çalıştığı kanaatindeyiz. Dünya örneklerinde sınırsız marj örnekleri var. Ama bunların özellikle finansal okuryazarlığı düşük olan yatırımcı kısmında daha büyük risk oluşturduğunu biliyoruz. Onun için en azından bir süre daha ek bir çalışmamız yok. Bu şekilde devam edeceğiz.
Para piyasası fonlarındaki yüzde 10 tahvil tutma şartı
Para piyasası fonlarında bunların, mevduat tutması veya repo yapması gibi seçenekleri çok kullandıklarını gördük. Bu tarafta biraz daha sağlam bir liman olan tahvil yönelmelerinin yatırımcı açısından daha belirleyici olacağını düşündük. Yani faizlerin düşmesiyle birlikte bu fonlardan çıkmaları mümkün. Ama biraz daha tahvilin sağlam liman olduğunu düşündüğümüz için biraz daha işlemleri denetlemenin kolay tarafına gidiyoruz. Yoksa tahvil alsınlar, tahvile bir destek gibi bir şeyimiz olmaz zaten. Bizim özellikle fonlarda birinci baktığımız şey fon yatırımcısının sağlam limanlarda yatırım yapmasıdır.
VİOP’ta hisse bazlı operasyonlara yönelik çalışmalar
Şikayetlere bakıyoruz. VİOP tabii pay piyasasından çok farklı bir durum. Bir defa kaldıraç kullanabildiğiniz ve kendinizi hedge edebildiğiniz bir noktada VİOP. Şimdi açığa satış ile birlikte bunların biraz azalmasını bekliyoruz. Çünkü bazı yatırımcıların da bunu hedge amaçlı kullandığını tahmin ediyoruz. Sadece VİOP için değil, mevzuata aykırı her yeri, her hareketi zaten takip ediyoruz. Aykırı hareket edene zaten mutlaka bir şekilde bir yaptırımı oluyor.
Yüksek frekanslı işlemler yapan robotlara yönelik çalışmalar
Borsa yatırımcısı iseniz, orta ve uzun vadede hisse tutuyorsanız bunlar sizi zaten ilgilendirmez. Günlük trading yapıyorsanız, günlük işlemler içerisindeyseniz bunlar da borsanın bir parçası. Yani mevzuata aykırı herhangi bir şey yapmıyorlar. Bunların düzenlemelerini zaten borsa yapmış. Bütün dünyada bunu yapıyorlar. Bütün algoritmalarını buna göre kurmuşlar. Şunu da biliyoruz; bazı algoritmalar yazılmış, onları takip etmeye çalışan var, karşısında duran var. Ama dediğim gibi bunlar piyasanın bir parçası. Mevzuata aykırı bir işlemleri yok.
Halka arzlar 2025’te yoğun olacak mı?
Bunların hepsi piyasanın bir parçası. Eğer siz şu bakış açısıyla geliyorsanız: halka arzdan sonra bütün halka arz hisseleri 5-6 tavan gidecek gibi bir bakış açınız varsa, şirket seçmiyorsanız o zaman başınıza gelene bir şey demek mümkün değil. İşte finansal okuryazarlık dediğimiz şey burada devreye giriyor. Yani kazanmanın bir sihirli formülü yok. Sadece piyasa şartlarını öğrenmekle ilgisi var. Piyasa gerçeği olarak mevzuata uygun olarak işlem yapan herhangi bir algoritma olabilir, başka bir şey olabilir. Bunları dikkate alarak işlem yapmaları lazım. Bunlar piyasanın bir parçası.
Şu anda halka arz için yoğun talep var. Biz elimizden geldiğince şirketler başvurdukça bunları sonuçlandırmaya çalışıyoruz. Kaç tane olur, rakam vermek yanlış ama bu talebe göre yine yüksek sayıda halka arz olacağını tahmin ediyoruz.
Halka arzlar konusunda SPK’nın seçici davranması
Bizim kanunla verilen görevimiz çok belli. İzahnamenin tutarlı olmasına bakarız, yani yatırımcının bilgilendirilmesine bakarız. Burada zaten çok bir kriterimiz yok. Ama belli bir büyüklükte olmalarını bekliyoruz. Şirketi seçmek yatırımcının işi. Ben sadece doğru bilgilendirildiğinden sorumluyum. Eğer güvenmiyorsanız o şirkete, yatırım yapmayacaksınız. Buna yatırım yapılır veya buna yatırım yapılmaz demek gibi bir lüksüm yok.
Bizi sadece halk arz yapan bir kurum olarak görmek aslında tüm sermaye piyasaları açısından bir haksızlıktır. Biz sermaye piyasalarının tabanını büyütüyoruz. Şirketleri tahvillerle tanıştırıyoruz. Daha çok fon kuruyoruz, sukuklarımız var. Aslında sermaye piyasası araçlarının tamamına baktığımızda bu kurulun ne kadar önemli, işlerin ne kadar yayıldığını görmek mümkün.
SPK’nın gelecek dönem projeleri
Genellikle sektörün bizden taleplerini değerlendirmeye çalışıyoruz. Mesela GYODER ile birlikte gayrimenkule dönüştürülebilir tahvil diye bir şey üzerinde çalışıyoruz. Nasıl? Tahvil çıkartıyor, tahville gayrimenkul projesini destekliyor, finanse ediyor, günün sonunda o projeden gayrimenkul elde etmeniz mümkün. Veya ‘ben gayrimenkulün fiyatını beğenmedim’ deyip tahvilin size önerilen faizini almanız mümkün. Çalışmalarımız devam ediyor, çalışmalarımızın başındayız. Bu tür yeni enstrümanların tanıtımında Bakan Bey (Mehmet Şimşek) destek vermeseydi bu noktalara gelemezdik. Çünkü kendisinin piyasa tecrübesi, bilgisi çok fazla. Dünya örneklerini bize veriyor, bazı değişiklikler istiyor. Hep şunu söylüyoruz; ben enstrüman çıkartırım, piyasanın neye ihtiyacı varsa ona çözüm bulmaya çalışıyoruz.
Kripto varlıklara yönelik düzenlemeler
İkincil düzenlemeleri inşallah ocak ayı içerisinde yetiştiriyoruz, çıkartacağız. Ne getireceğiz? Bu platformların, kuruluşlarının nasıl yapılacağı ve kripto yatırımcısının nasıl güvende tutulacağı... Güvende tutmak derken, kendi doğal yaşamı içerisinde saklamacılarla ve platformlarla çalışma usul ve esaslarını belirleyerek sistemin güvenli olması için çalışıyoruz. Biz şirketin kurulma şartlarını, işlem yapma şartlarını belirliyoruz. Bir de güvenlik sistemlerinin nasıl olacağı konularının hepsine TÜBİTAK ve MASAK’la birlikte çalışıyoruz.
Editor : Şerif SENCER