Psikolojik ÖZETİ| problemler yaşayan kişilere baktığınızda durumları size oldukça yabancı geliyor olabilir. Fakat bu problemlerin büyük çoğunluğunun, kişinin haberi olmadan varlığını sürdürdüğü veya ortaya çıktığı da bir gerçek. Yani siz de bu duruma tamamen uzak sayılmazsınız. Kendi üzerinizde ufak çaplı bir kontrol yapmak adına tam 50 yanılgıyı listelediğimiz içeriğimize göz atabilirsiniz.
Biz şimdi borderline kişilik bozukluğuna odaklanıyor olacağız. Kişilerin hem kendi hayatlarını hem de iletişimde olduğu diğer kişilerin hayatını sürekli sarsan bu durum, ikili ilişkilerde hayatın neredeyse her alanında kendini gösteriyor. Lafı fazla uzatmadan gelin detaylarına birlikte bakalım.
Kısaca borderline kişilik bozukluğu nedir?
Iryna Danyliuk .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Buradan sonra kendisinden BKB şeklinde bahsedeceğimiz bu durum, kişilerin hayatın belirli alanlarında dalgalanmalar yaşamasını kapsıyor. Bu bağlamda ani duygu geçişleri, kendine bir gün çok değer verirken ertesi gün değersiz görme gibi dalgalanmalar yaşanabiliyor.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından hazırlanan Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik Rehberi (İngilizce kısaltması DSM), BKB tanısının koyulabilmesi için 9 belirtiden en az 5'inin gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Bunları özet hâlinde aşağıdaki başlıklarda inceleyebilirsiniz.
Not: Bunlar BKB’nin kriterleri olarak gösteriliyor olsalar da unutmayın, sadece belirtilere bakarak hiçbir ruhsal sorunu üzerinizdeymiş gibi görmemelisiniz. Buna her zaman bir uzman karar vermeli.
İlk olarak duygusal kısımlara odaklanacağız.
Bu alanda kişiler, başta bahsettiğimiz anlık duygu geçişlerini sık sık yaşıyor. Bazen çok öfkeli olabilirken kısa süre içinde neşeli bir hâle bürünebiliyorlar. Ya da bunun tam tersi de söz konusu olabiliyor.
Bazen çok kaygılı olup düşünmeden hareket edebiliyorlar. Bu da hemen ardından ani pişmanlığı getiriyor. Bu şekilde sürekli ve ani duygu geçişleri yaşanıyor ve kişiler yıpranıyor. Bazen de hiçbir şey hissetmeden kendilerini boşlukta bulabiliyorlar.
Davranışsal kısımda ise tehlikeli eylemler kendini gösteriyor.
Bu noktada kişiler düşünmeden eylemlere atıldığı için onlara zarar verme potansiyeli olan çoğu şey kendini gösteriyor. Hızlı araba kullanma, alkol ve uyuşturucu gibi maddelere yönelme, (hiç tanımadıkları biriyle) tek gecelik ilişki ve hatta kendi bedenine zarar verme gibi sayısız durum, BKB’de söz konusu oluyor.
Bunların tek bir sebebi yok. Zira tek gecelik ilişki, biraz da olsa anlık sevgi ihtiyacından doğabilir. Ya da alkol kullanımı, yoğun kaygıdan uzaklaşmak için başvurulan bir yol olabilir. Fakat dediğimiz gibi, bunlar derinlemesine düşünmeden anlık yoğun hislerden kurtulmak veya ihtiyaçları gidermek için başvurulan şeyler.
Kişinin düşüncelerine girip adeta ortayı bulmasına engel oluyor.
Bu sebeple de bu kişiler, hayatlarını ya siyah ya da beyaz olarak görüyorlar. Arkadaşlarının yeni bir arkadaşı olduğunda aşırı kıskançlık gösterebiliyorlar. Daha da kötüsü, böyle bir durum olmasa da kafalarında o senaryoyu kurup yine aynı kıskançlık derecesini gösterebiliyorlar. Aniden kafalarında birini yüceltip hemen ardından yerin dibine batırabiliyorlar.
İkili ilişkilerde karşıdakini kaybetme kaygısı adeta takıntı hâline geliyor ve sırf bunu önlemek için karşılarındaki kişiye fazla iyi davranıp hediyelere boğabiliyorlar. Veya tam aksine onları kaybetmek gibi bir durum kafalarında söz konusu olduğu zaman hem kendilerini hem de onları cezalandırabiliyorlar.
Kendilerine yönelik dalgalanmalar da yaşıyorlar.
Genelde görünüşleri ve davranışları konusunda, yani karşıya nasıl bir imaj sundukları konusunda kaygılı olan bu kişiler, söz konusu kaygı yüzünden sürekli farklı uğraşlara girebiliyorlar. Örneğin havalı bir imaj yaratmak uğruna kurmaca senaryolarla basit yalanlar söyleyebiliyorlar.
Son olarak, şimdiye kadar fark edeceğiniz üzere, bu rahatsızlıkta bir tutarlılık yok.
DALL-E ile yapıldı .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Kişiyi sürekli iniş ve çıkışlarla karşı karşıya bırakan bir durum bu. Dolayısıyla da tehlikeli olacak derecede yıpratıcı. Tehlikeli diyoruz, çünkü bu durumdan muzdarip olan kişiler kendi hayatlarına son vermeyi düzenli olarak düşünebiliyor.
Bunun sebebi genelde duygusal yaralardan, etkisini yıllarca gösteren BKB’nin bıraktığı yıpranmadan, zihinsel sorunlardan ve madde kullanımından kaynaklanabilir. Yardım almadan bu durum böyle gittikçe de başka çıkış yolu yokmuş gibi görünür ve en sonunda maalesef bu kişiler kötü sona ulaşabilir.
Ama unutmayın, bu onların suçu değil.
Promises.com .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
BKB ciddi bir sorun ve bahsettiğimiz gibi kişinin hem kendisine hem de karşısındakine zarar vermesine sebep olabilir. Bir noktaya kadar bunun sadece kişinin yetişme şeklinden kaynaklandığı düşünülüyordu. Fakat daha sonra genlerin de bu durum üzerinde rol sahibi olabildiği ortaya çıktı. Yani kişinin kötü huylarından değil, tedavi edilmesi gereken bir durumdan kaynaklı.
BKB, kendisini genç erişkinlik döneminde, yani 18-19 yaşlarında gösterip 20’li yaşlarda zirve noktasına ulaşabiliyor. İlerleyen yıllarda ise düşüş sürecine giriyor. Ve istatistiklere göre kadınlarda daha çok görülüyor.
Peki tedavisi nedir?
High Focus Centers .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
BKB’nin tedavisi ancak terapilerle mümkün olabiliyor. Uzun sürelere yayılan bu terapilerin her birinde yoğun ilgi ve dikkat gerekiyor. Bu süreçte elbette farklı yöntemler ve ilaçlarla bu kişilerin desteklenmesi gerekiyor. Yoğun dikkat gereksinimi sebebiyle de bir terapist, çok sayıda BKB’den muzdarip kişiyle aynı anda ilgilenemiyor.
İlgilendiği kişilerin ise uzmanla birlikte ilerlemesi gerekiyor ki başlarda bu oldukça zorlayıcı bir durumdur. Fakat istikrarlı şekilde ilerlendiğinde ve gerekli ilaçlar, tedaviler uygulandığında problemin içinden çıkılabildiği de biliniyor.
Bahsettiklerimize bakarak “bunlar tanıdık geliyor, bende de mi BKB var?” diye düşünmeyin.
Psikolojik rahatsızlıkları çözebilmek için önce onları kabul etmek gerekir. Fakat bu, sizin değil, alanında uzman olan kişilerin karar vereceği bir konudur. O yüzden belirtileri kendinizde görüyorsanız buna hemen karar vermektense bir uzmanla görüşmeniz her psikolojik rahatsızlık durumunda olduğu gibi burada da en iyisi olacaktır.
Editor : Şerif SENCER