Söz ÖZETİ| konusu insan bedenine ait delikler olduğunda, bu noktada akla ilk etapta burun, kulak, ağız, göbek ve anüs gelebilir. Sonuçta aynaya baktığımızda gördüklerimize şüphe yok.
Ancak şimdi vücudunuzun sahip olduğu deliklerin, bunlarla sınırlı olmadığına tanık olmak üzeresiniz.
Aslında bu sorunun cevabı, bir deliğin nasıl tanımlandığına bağlı olarak farklılık gösterir.
Eğer deliği, bir yüzeydeki herhangi bir açıklık olarak düşünürsek, insan vücudunda birçok delik var demektir. Örneğin; ağız, burun, kulaklar, gözler ve cinsel organ, vücudun sahip olduğu açıklıklardır.
Fakat diğer yandan bir deliği, topolojik delik olarak tanımlamak da mümkündür. Topolojik delik, deliğin sahip olduğu yüzeyin uzayabilmesi veya bükülebilmesi ile doldurulamayan bir açıklıktır.
Daha anlaşılabilir şekliyle ifade etmek gerekirse, deliğe sonsuz uzunlukta kırılmaz bir çubuk yerleştirildiğini düşünelim. Eğer çubuk, açıklıktan geçip diğer taraftan çıkabilirse; bu, topolojik delik değildir. Ancak çubuk bir yerlerde tıkanırsa işte bu topolojik delik olur.
Örneğin ağzımıza upuzun bir çubuk sokarsak bu çubuk, anüsten çıkar.
Bu da insan vücudunun, topolojik bir delik olmadığını gösterir. Delikleri, açık ve topolojik kategorisinin yanı sıra kör delik olarak da sınıflandırmak mümkün olur. Bu noktada gözenekler, ter bezleri ve saç kökleri, kör delikler sınıfına dahil olur.
Ayrıca insan vücudundaki gözenek, ter bezi ve saç köklerini net bir sayıyla ifade edebilmek mümkün olmaz. Özellikle saç köklerinin yoğunluğu, her kişinin fiziksel yapısına göre büyük ölçüde değişiklik gösterir.
Ancak saç yoğunluğunun ve dağılımının doğasını yakından inceleyen araştırmacı Adolph Schultz, bir insanda yaklaşık 301-312 saç kökü olduğunu söyler.
Yine Alman anatomist Karl Friedrich Theodor, mikroskobunu insan vücuduna çevirdiğinde burada kaç tane ter bezi olduğuna yönelik kesin olmamakla birlikte bazı sonuçlara ulaşır.
Anatomiste göre, örneğin ayak tabanında santimetrekare başına yaklaşık 300 ter bezi vardır. Ayrıca bu sayının ortalama 600 olduğu sonucuna varan farklı araştırmacılar da bulunur. Bu noktada söz konusu insan vücudu olduğunda çelişkilerin bir hayli fazla olduğunu net bir şekilde söylemek mümkün olur.
Kaynaklar: Gizmodo, Vocal, Vsauceİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER