“Benden ÖZETİ| önce her şeysonsuzdu; sonsuza dek süreceğim ben de. İçeri girenler, dışarıdabırakın her umudu.”
Bowery King’in, “gardiyan”köpeğiyle yürüdüğü loş bir tünelde yankılanan sesiyledinlediğimiz Dante dizeleri, peşi sıra gelen kanlı bir yumrukgörüntüsü ve intikama susamış ölüm makinemiz John Wick, nam-ıdiğer Baba Yaga...Dante Aligheri’ninCehennem’inden dizelerle açılan John Wick: Bölüm 4, Slavmitolojisinden hareketle isimlendirilen kahramanı ve dört filmlikseri boyunca yarattığı yasaları, ülkelere özgü yapılanmaları,güç hiyerarşileri ve din eksenli elitleriyle çok katmanlı birevren yaratan öyküsünü bir cehennem betimlemesiyle başlatıyorve bir bakıma seyircisine soruyor: “Hazır mısınız?”Çünkü karşınızda, sırfkendi seleflerini kıskandıracak kadar görkemli bir aksiyon yok,aynı zamanda çağdaş aksiyon sineması için yeni bir doruknoktası var. Üç saate yaklaşan sürede nefes almanıza fırsattanımayan bir tempo ile kelimenin tam anlamıyla başınızıdöndürecek bir dövüş koreografisi sizi bekliyor ve neden hazırolmanız gerektiğini, girizgâhın peşi sıra gelen sekanslaanlıyorsunuz. Lawrence of Arabia’nın çekildiği çölde, atüzerinde düşmanlarını öldürürken gördüğümüz John Wick buandan sonra, hiç hız kesmiyor. Öyle ki, başına konan ödülle,özellikle finalde çağdaş bir kovboyu andıran John Wick, dünyanındört bir yanında kiralık katillerle dolu sokakları kana buluyor;arabaların üstüne atılan insanlar, dansı andıran dövüşgösterileri ve bitmek bilmeyen çatışma sahneleri arasında oradanoraya savrularak yaşamda kalmaya çalışıyor.İlk filmin temeli üzerindeyükselen öykü John Wick’in içine düştüğü her macerayla,anlatısını genişletirken, dördüncü perdede ana karakterindenrol çalacak kadar titizlikle işlenmiş yan karakterlerini devitrinine koyuyor. Wick’le zıtlık oluşturması için tasarlananve şık giysileriyle Yüksek Masa’nın egosunun tezahürükarakteriyle öne çıkan Marquis, izleğin özünü teşkil edenköpek sevgisinin yeni uzantısı paralı asker Tracker, Osaka’nınkalbi Shimazu ve kızı Akira, gece kulübündeki sahnelerlebilincimize kazınan Kila ve John Wick’i gölgede bırakmayameyleden kör tetikçi Caine...Her biri, John Wick sinematikevreninin vinyetleri olmaktan öteye geçen, kendi güdüleri vegeçmişleri olan derinlikli karakterler. Ancak bundan da öte, JohnWick’in görsel ve duygusal havzasını beslerken, karton biraksiyon olmaktan da uzaklaştırmaya yarıyorlar. Shay Hatten veMichael Finch tarafından yazılan senaryo, şiddeti ve vahşetiustaca estetize eden yönetmen Chad Stahelski’nin ellerinde biraksiyon şölenine dönüşüyor.ÖLÜMSÜZLEŞTİ BİLENeon renk paletli OsakaContinental’deki dövüşten, Sacre Coeur’e çıkanmerdivenlerdeki mücadeleye, The Warriors referanslı şık radyosekansından, Hotline Miami oyunundan esinli büyüleyici kuş bakışıplanına, Arc de Triomphe’daki destansı trafik çatışmasına...Özellikle Arc de Triomphe’da bilinçli bir seçimle gerçeküstülüğekayan ve ana karakterinin sırtına ölümsüzlük pelerini giydirenfilmin, bu pelerinin saydamlığına atfını ise final üstleniyor.Bir aksiyon bombası kisvesi altında, tıpkı basit çıkış fikrigibi, karısından kalan köpeği öldürüldüğü için koca birloncayı ateşe veren, az konuşan, çok seven bir karakter bu. Vetam da bu yüzden kanlı canlı ve gerçek. John Wick, şimdidenikonik bir karakter olarak ölümsüzleşti bile.Puanım: 8.5/10Editor : Şerif SENCER