USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Beyni Bile Olmayan Canlının Sahip Olduğu Tuhaf Yetenekler - Webtekno

Bilim dünyası bir hayli karmaşık olduğu kadar aslında aynı noktada bir o kadar da sürprizlere açık. Peki midesi olmasa da yemek yiyebilen ve beyni olmasa da düşünebilen bir canlının varlığından bahsetsek?

Beyni Bile Olmayan Canlının Sahip Olduğu Tuhaf Yetenekler - Webtekno
28-07-2023 23:02
Google News

Bu ÖZETİ| tuhaf organizmanın inanması güç özellikleri yalnızca bunlarla sınırlı değil. Bilim dünyasının, incelerken ve üzerinde testler uygularken bile anlam veremediği bu canlıyı, bir de sizler yorumlayın istedik.

“Bu kadarı da olmaz, yok artık!” demeye hazırsanız, bu organizmayı tanımaya başlayalım.

İlkel bir fungus mu yoksa cıvık bir mantar mı olduğu henüz net bir biçimde tespit edilemeyen bu canlının keşfi, bir hayli ilgi çekici.

Blob

Bilim insanları tarafından “blob” yani “damla” ismi verilen ve ilk kez 1973 yılında Amerika’da keşfedilen bu canlı, sarı renkli ve jelatin biçimini andırır bir yapıya sahip. Blobların kategorisi hakkında kesin bir görüşte birleşilememiş olsa da şimdilik cıvık mantarlar sınıfında olduğu kabul ediliyor.

Aslında balçık küflerinin bir sınıfı ve aynı zamanda Myxomycetes ailesinin bir üyesi olan blobların bilimsel adı, Physarum polycephalum’dur. Çok çekirdekli yapıları, onlara amip şeklinde hareket edebilme olanağı tanır. Bu canlıların büyük çoğunluğu genellikle karanlık ve rutubetli bölgelerde yaşar ve çürümüş çeşitli organik maddeler, mantar sporları ve bakteriler temel beslenme kaynaklarıdır.

Bu canlılar; beyne, ağza, göze, mideye ve merkezi bir sinir sistemine sahip değildir.

Blob

Yine hem eşeyli hem de eşeysiz üreme yeteneği olan bloblar, uzuvları olmamasına rağmen saatte 4 cm hareket edebilir ve 720 farklı cinsiyete sahiptir. Biyologlara göre bu parlak sarı organizma, beyni olmasa da sorunları çözebilir ve bilgi paylaşımında bulunabilir. Hatta olur da hasar alıp ikiye bölünürse, kendi kendini yaklaşık 2 dakikada iyileştirebilir!

Düşünebilme ve problem çözebilme yeteneklerine sahip olduklarının en kuvvetli kanıtı ise onlara uygulanan labirent deneyi.