Afet ÖZETİ| sonrası ilk yardım ve geçici süreliğine konaklama ihtiyaçlarının karşılanması için hayati önem arz eden toplanma ve barınma alanları, halkın depremden sonra güvenli bir bölgeye çekilmesine ve geçici süre de olsa barınma ihtiyaçlarını gidermesine hizmet ediyor. Ancak deprem sonrası İstanbul için durum hiç iç açıcı değil.
‘TOPLANMA ALANLARI YAPILAŞMAYA TERK EDİLDİ’
Cumhuriyet360 ekibinden Hadika Beliz’e konuşan TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan Akif Burak Atlar, ‘’İstanbul gibi bir metropolde, nüfus yoğunluğunu ve kentin büyüklüğünü göz önünde bulundurursak, afet toplanma alanları yeterli değil. Özellikle kent nüfusunun yoğun olduğu yerlerde, afet toplanma alanlarının yapılaşmaya terk edildiğini görüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
2022 yılında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamada İstanbul’da afet toplanma alanlarının sayısının 1.864’ten 5.633’e yükseldiği, kişi başına alanın ise 1,29 metrekareden 3,27 metrekareye ulaştığı bilgileri medyada yer aldı, ancak betona boğulmuş kentte depremden sonra toplanacak boş alan sayısı oldukça yetersiz.
DURUM 17 AĞUSTOS’TAN DAHA KÖTÜ
Deprem toplanma alanları yıllar içinde imara açıldığı için bugün deprem toplanma alanları içinde AVM'ler ve mezarlıklar kaldı. İstanbul’da 1999 yılından itibaren afet toplanma alanı olarak belirlenen 493 bölgeden 2019 yılına kadar 416 tanesi alışveriş merkezi, rezidans ve gökdelene dönüşürken; şehrin birçok yerinde acil ulaşım yolları da ya otopark oldu ya da imara açıldı.
İstanbul’daki deprem toplanma alanlarının bugün imara açılarak alışveriş merkezleri ve rezidanslara dönüştürülmüş olması, artan nüfus ve yapı sorunuyla beklenen depremin 17 Ağustos depreminden daha büyük bir yıkım yaratacağı endişesini büyütüyor.
GEZİ PARKI HATIRLATMASI
Ranta kurban edilen deprem toplanma alanları özelinde konuşan Atlar, ‘’Toplanma alanı olarak işaret edebileceğimiz birçok alanda bugün konutlar, AVM’ler yükseliyor. İstanbul özelinde Ali Sami Yen Stadı, Karayolları arazisi, Gezi Parkı gibi öne çıkan alanlar bu yapılaşmalara en iyi örnekler. Acı bir nokta ki Gezi Parkı sürecinde alanı bir toplanma alanı olarak korumak isteyen meslek insanları, bugün cezaevindeler.’’
Deprem toplanma alanı olan birçok alanda müteahhit firmaları kepçelerini çoktan çalıştırdı. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Şehir Plancıları Odası’nın 2017 yılında yaptığı basın açıklamasında, 1999 depreminden sonra belirlenen deprem toplanma alanlarının sayısının 77’ye düştüğünü açıkladı. TMMOB'un 6 yıl önce yaptığı bu basın açıklamasına göre, İstanbul'da deprem sonrası halkın toplanacağı alanların birçoğu yerini farklı yapılara bıraktı.
Avrupa Yakası‘nın en büyük barınma alanı olan Kemerköy‘deki 200 bin metrekare yeşil alan, Demirören Grubu’nun borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devredildikten sonra “rezerv alan” ilan edildi. Toplanma alanı olarak belirlenen arazide iş makinaları, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde de talana devam etti.
ARTAN NÜFUS VE YAPILAŞMA NE OLACAK?
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın 21 Ocak 2015 tarihli önergesine verilen yanıtta, İstanbul’un 39 ilçesinde belirlenen 367 acil toplanma alanında sadece 1 milyon 151 bin 575 kişinin kalabileceği kaydedildi. Depreme dayanıklı okul, spor tesisi ve sosyal tesis alanlarında da 1 milyon 75 bin 115 kişinin daha barınabileceği belirtiliyor.
Bu verilere göre, olası bir büyük depremde 14 milyon 377 bin 18 kişinin yaşadığı İstanbul’da nüfusun sadece yüzde 16.41’ine geçici barınma imkanı sağlanabilecek. Aradan geçen 8 yılda İstanbul’un nüfusu resmi verilere göre 5 milyon kişi arttı. Öte yandan İstanbul’da nüfusa kayıtlı olmayan binlerce mülteci de var.
Rant uğruna yeşil alanların betona boğulduğu bir diğer çarpıcı örnek ise 2020 yılında e-Devlet sisteminde 'Deprem Toplanma Alanı' olarak görülen Teşvikiye'nin tek deprem toplanma alanı, Marmara Üniversitesi Nişantaşı Yerleşkesi arazisinin, 1,7 milyar TL karşılığında DAP Yapı’ya verilerek, ranta açılmasıydı.
*İstanbul'un nüfusu, kente artan insan sayısana nazaran '2022 yılı Kasım ayı İSKİ’nin su tüketimi verilerine göre' alınmıştır.
Editor : Şerif SENCER