Çocukları ÖZETİ| eğlendirmek için partilere çağrılan, McDonalds’ta yapılan doğum günlerinin vazgeçilmez maskotu; palyaçolar. Nasıl oluyor da insanları güldürmek, eğlendirmek için ortaya çıkan palyaçolar, ödümüzü bu kadar patlatabiliyor?
Koulrofobi olarak adlandırılan palyaço korkusu, dünya genelinde yüz binlerce insanı ileri seviyede rahatsız eden bir korku haline geldi. Bu korkuya sebep olan şey sadece Stephen King’in başyapıtı It’teki gibi katil palyaçolar değil, beynimizin bize oynadığı bir takım oyunlardan kaynaklanıyor.
Koulrofobi nedir?
Koulrofobi, palyaço korkusuna verilen isim. İlk bakışta çok basit, diğer fobilerden daha az önemli bir korku gibi görünse de koulrofobi için tedavi gören insanların sayısı bir hayli fazla.
Koulrofobiye sahip insanlar palyaço görmekten, fotoğraflarına bakmaktan ve hatta palyaço adını duymaktan nefret ederler. Amaçları sadece güldürmek ve eğlendirmek olan palyaçolar yüzünden McDonalds’ta yemek yiyemeyen insanların sayısı da eminim bir hayli fazladır.
Eskiden palyaço mu vardı canım, bu fobi de nereden çıktı şimdi?
Palyaçoları şimdi birçok filmde, dizide ya da gerçek hayatta doğum günü partilerinde, manav ve market açılışlarında (ne alakaysa) bol bol görüyoruz. Eski zamanlarda ise bu arkadaşlar daha çok sirklerde görev alır, akrobasi ya da sihirbazlık gösterileri sergilerlerdi. Bir de kraliyet döneminde soyluları eğlendiren kral soytarılarını da unutmayalım. (Kral soytarıları her ne kadar günümüz palyoçalarıyla benzemese de peruk takar, yüzlerini boyar ve çeşitli numaralar yaparlarmış)
Önceden sadece eğlendirme amaçlı var olan palyaçolardan korkmak için birçok sebebimiz bulunuyor. Bilim insanlarına göre koulrofobi, daha çok çocuk yaşlarda gelişen bir rahatsızlık ve en büyük sebebi de ebeveynlerin ısrarla çocuklarını palyaçolar ile aynı ortama sokmaya çalışması.
Ebeveynler her ne kadar aksini düşünse de küçük yaştaki çocuklar palyaçolardan zerre hoşlanmıyorlar. Hatta İngiltere Sheffield Üniversitesi, yaşları 4 - 16 arası olan 250 çocuğu bir araya getiriyor ve palyaçolara karşı tutumlarını öğreniyor. 250 çocuğun tamamı, palyaçoları ürkütücü ve korkunç bulduğunu dile getiriyor.
Bu fobiyi çocukluk dönemlerinden ziyade yetişkin zamanlarda da deneyimleyenler olabiliyor elbette. Burada palyaço fobisini tetikleyen diğer unsurlar devreye giriyor. Kitaplar, film ve diziler, bu fobiyi en çok tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. It, Clown veya Poltergeist tarzı filmlerde yer alan katil palyaçolar, koulrofobinin oluşmasına sebep olabiliyor. Beynimizin bize oynadığı minik oyunlar ise bu fobinin oluşmasına yardımcı olan diğer etkenler arasında yer alıyor.
Beynimiz, maskenin ardında olan biteni görmek istiyor
İnsan beyni, kendisi gibi bir insan gördüğü zaman bugüne kadar alışkın olduğu bir surat görmeyi bekler karşısında. Yani tanıdık bir vücuda tanıdık bir yüz eklemek ister. Gördüğümüz suratta her şey açık olmalıdır; gözler, dudaklar ve hatta mimikler.
Palyaçoların makyajı ise beynimizdeki bu tanıdık sima sinyallerini tamamen bozar. Kırmızı bir burun, gülen bir surat ve kocaman gözler. Makyajdan dolayı karşımızdaki palyaçonun güldüğünü sanarız ancak beyin şöyle der: “Hayır bu sadece bir makyaj. O sahte gülüşün ardında neler döndüğünü anlayamıyorum. Ya kaç ya da savaş!”
Beynimiz, karşı tarafta tanımlayamadığı bir surat ile karşılaştığı zaman tehlike sinyallerini yaymaya başlıyor ve bizlere ya kaçmamız ya da savaşmamız gerektiğini söylüyor. Doğum günü partisinde, filmde ya da palyaçoya maruz kalmamız gereken herhangi bir yerde bu sinyaller bize hızlı kalp çarpıntısı, panik atak, mide bulantısı veya bayılma şekillerinde geri dönüyor.
Yok mu bunun bir tedavisi?
Birçok rahatsızlıkta olduğu gibi koulrofobinin de çeşitli tedavileri bulunuyor. Kimi tedavi evde uygulanabilecek yöntemlerden oluşurken, palyaço korkusu ileri seviyede olan insanların mutlaka doktora gitmesi öneriliyor.
Koulrofobi gibi çoğu fobinin tedavisi, korkulan şeyin üzerine gitme tekniklerinden oluşuyor ancak böyle bir şeyi evde yalnız başına denemek son derece tehlikeli olabileceğinden, bu tarz denemeleri mutlaka doktor kontrolü altında yapması gerekiyor. Bu yüzden eğer sizin de avuçlarınız palyaço denildiği anda terlemeye başlıyorsa, bir bilirkişiye danışmakta fayda var diye düşünüyoruz.
Eğer bu korkunun beyninizin size oynadığı oyunlardan kaynakladığını düşünüyorsanız da size kişisel bir tavsiyem var. Küçük yaşlardan beri koulrofobi sahibi birisi olarak sadece palyaço değil, Purge filminde olduğu gibi suratı tamamen maskeli herhangi bir insan gördüğüm zamanda da bu fobim inanılmaz rahatsız edici derece tetikleniyor.
Bill Skarsgard’ın Pennywise karakteriyle rol alacağı It filmini duyduğum zaman, filmi asla izleyemeyeceğimi anlamıştım. Filmin yayınlanmasına kısa bir süre kala Bill’e yapılan Pennywise makyajını görme şansım oldu ve bir anda kalbim küt küt atarak izlediğim şey benim için son derece normal bir şey gibi gelmeye başlamıştı.
Bu konuda uzman ya da bilgili bir insan olduğumu düşünmüyorum ancak sanırım makyaj sırasında beynim, makyajın arkasında kimin olduğunu gördü, onu bir şekilde tanıdı ve daha sonra Pennywise karakterini gördüğü zaman kendi kendine; "tamam ya makyajın ardında bizim yakışıklı Bill var işte” dedi. Çocukluk travmasını, filmler yüzünden korktuğumuz palyaçoları bilmem ama beynin bize oynadığı oyunları çözebilmek için makyajın ardındaki suratı görmenin koulrofobiyi yenmeye yardımcı olacağını düşünüyorum.
Kaynaklar: Psychology Today, Healthline
Editor : Şerif SENCER