Bazı ÖZETİ| vücut ağrılarına anlam veremediğiniz zamanlar muhakkak olmuştur. Ortada ne bir üşütme ne de bir zorlama var. Ama ağrıdan duramıyorsunuz. İşte bu rahatsızlıkların kaynağı, bastırdığınız duygular.
“Nasıl yani?” diyenlerdenseniz, bu konuya bir açıklık getirelim.
Vicdanımız, zihnimizi uyarmak için elinden geleni yaptığında bedenimiz ise bu durumdan istemsiz bir şekilde etkilenir.
Daha açık bir ifadeyle beynimizde doğrudan bir fikir ya da içgörü olarak hissetmediğimiz şeyler, vücudumuzda bir semptom biçiminde hissedilir. Yani farkındalık eksiklikleri, fiziksel rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkar.
Örneğin hissettiğimiz öfkeyi dışa vurmayıp içimize atarsak bu duygu, belimizin alt kısmına yerleşebilir. Yine kaygılarla başa çıkmak için çaba gösterilmezse bu his, bağırsakları olumsuz etkileyebilir.
Romantik bir hayal kırıklığı ise ciddi anlamda kalbi mahvetmeye başlayabilir.
Bu ve bunun gibi farkında olmadığımız veya yüzleşmekten geri durduğumuz duygular; sırt ağrısı, kabızlık, migren ve uykusuzlukla sonuçlanır. Ek olarak çeşitli araştırmalar duygusal baskıyı, bağışıklık sistemi işlevinin azalmasıyla ilişkilendirir.
Ayrıca doktorlar da her ne kadar işlerinin uzmanı olsalar da vücut ağrılarının ya da farklı sağlık sorunlarının sebeplerini genellikle duygu durumlarıyla bağdaştırmazlar. Bu sebeple bazı tetkikler, sonuçsuz kalır.
Özetle bedensel rahatsızlıkların bir çoğu, tüm düşünce ve duygulara karşı alınan âdeta sessiz bir intikamdır. Çeşitli endişe, kaygı ve stres duygularından uzaklaştığınızda beden ve zihin sağlığınızın da çok daha iyi olduğunu görebilirsiniz.
Kaynaklar: Healthline, The School of Lifeİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER