Mesela ÖZETİ| bir ülkede yasaklanan bir gıda, garip bir şekilde ABD raflarında hâlâ yerini koruyor.
İyi ama “yasaklanan” bir gıda, herkes için tehlike arz etmiyor mu? Neden Amerika bu konuda bir adım atmıyor?
Avrupa ve Amerika’daki ülkelerin gıda düzenlemeleri çok farklı.
Bu farkların da birçok sebebi var. ABD'de gıda güvenliği, Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından denetleniyor. Bu iki kurum, gıda güvenliğini sağlamak, et, süt ürünleri ve diğer gıda maddelerinin tüketici sağlığını riske atmayacak şekilde işlenmesini denetlemekle sorumlu.
Avrupa'da ise gıda güvenliği çok daha merkezi bir şekilde düzenleniyor ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından denetleniyor. EFSA, Avrupa'da her türlü gıda güvenliği, gıda katkı maddeleri, pestisit kalıntıları ve genetik mühendislik uygulamalarına dair bilimsel değerlendirmeler yapıyor.
Amerika'da kullanılan birçok gıda katkı maddesi ve kimyasal bileşik, Avrupa'da yasaklanmıştır.
Böyle olmasa bile daha sıkı kurallara tabidir. Bunlar arasında renk verici maddeler, koruyucular, tatlandırıcılar ve diğer katkı maddeleri de bulunabiliyor. Mesela BHA ve BHT (Butylated Hydroxyanisole ve Butylated Hydroxytoluene) kimyasalları, gıda ürünlerinde yağların oksitlenmesini önlemek için koruyucu olarak kullanılıyor. Ama gel gör ki Avrupa'da bunların kanserojen olabileceği düşünülerek yasaklanmıştı.
Bunların yanında bazı et ürünlerinde kullanılan koruyucular ve renklendiriciler de ABD'de yaygın olarak kabul edilmesine karşın, Avrupa'da çok daha sıkı bir şekilde denetleniyor ve sınırlandırılıyor.
ABD, genetik mühendislik ve GDO kullanımında çok daha esnek.
GDO'lu ürünler, insan sağlığını tehdit edici olarak bilinmesine rağmen ABD'de GDO'lar genellikle etiketlenmez ve üreticiler ürünlerinde GDO içerdiğini belirtme zorunluluğuna sahip değildir.
Avrupa'da ise bu durum çok daha farklı. Avrupa Birliği, GDO'lu ürünlerin çoğunu yasaklamış veya çok sıkı bir şekilde kontrol altına aldı. Bu ürünlerin ithalatı ve yetiştirilmesi ciddi düzenlemelere tabidir. Ayrıca AB'deki tüketicilerin, GDO'lu ürünlerin etiketlenmesi gerektiğine dair güçlü bir talebi var.
ABD'deki düzenlemelerde bazı tarım kimyasalları yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Mesela glifosat, ABD'de yaygın olarak kullanılırken Avrupa'nın bazı ülkelerinde yasaklanmıştır. Amerika'da gıda düzenlemeleri genellikle bilimsel risk değerlendirmelerine dayalı olarak yapıldığı için bir gıda maddesinin veya kimyasalın tehlikeli olup olmadığı, bilimsel çalışmalara ve araştırmalara dayalı bir analizle belirleniyor. Bu da bazen belirli katkı maddelerinin uzun süreli kullanımının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin yeterince araştırılmadan kabul edilmesine yol açabiliyor.
Avrupa'da ise gıda güvenliği daha tüketici odaklı ve kamu sağlığını daha fazla önemser nitelikte oluyor.
ABD'nin gıda piyasasında hâlâ yasaklanmamış olan gıdalar, farklı bilimsel değerlendirmeler, ticari çıkarlar ve daha esnek düzenlemeler nedeniyle raflarda yerini koruyor.
Kaynaklar: Voxİlginizi çekebilir:
Editor : Şerif SENCER